Küçüklere veya büyüklere tecavüz (Cinsel istismar)

Son zamanlarda medyada gündemden düşmeyen bir konu TECAVÜZ

Tecavüzün küçüğe veya büyüklere yapılması arasında hiç bir fark yoktur. insan üzerinden emeline ulaşmanın Türkiyede caydırıcı cezaların olmaması (özellikle idam) kötü niyetli kişiler çok rahat hareket edebiliyorlar. evde, okulda, hastahanede, sağlık ocağında, işyerlerinde veya çarşıda insanlarımız bir korku içerisinde dolaşabiliyorsa bu bir felakettir.
Kanunlar, adli tıplar, vs kişilerin nüfuzlarına göre uygulanıyor veya yorumlanıyorsa kimse adalet beklemesin.
O zaman herkes gücünün yettiğine göre hareket etmek mecburiyetinde kalmaktadır.
Devlet, halkının canını, malını, namusunu korumakla mükelleftir. Bu korumayı yapamıyorsa devlet olma vasfından çıkmaktadır. Ve millet Devletine sahip çıkamaz duruma gelir.
Türkiyede ne kadar af çıkarsa hırsızlık, adam öldürme, tecavüz olayları her yıl aşırı miktarda artışla devam edecektir. Özellikle yeni ab yasalarına uyum çerçevesinde çıkarılan (çocuk oyununa benzeyen) TCK sayesinde suçlular hiç Milletin arasında cirit atmaktadır. Çünkü cezası yok. İçeri girenler cezasını çekmeden salıverilmektedir. Suçüstü yakalananlar dahi savcı veya hakim karşısına çıktıkları zaman inkar edip suçsuz kabul edilip salıverilmektedir. Çünkü, suçlu olduğu halde kanıtlar yok diye,
Bir kişinin suçlu olduğunu savcı isbatlamak mecburiyetinde olduğundan.
eski sistemde suçlu, kendisinin suçlu olmadığını isbatlamak mecburiyetinde idi.
Türkiyede gerçekten suç işleyen kişiyi öldüren mağdur en ağır bir şekilde cezalandırılıyor. Çünkü kanun suçlunun adalete teslim edilmesini istiyor. Adalet sistemine göre mağduru korumayıp ta suçluyu korursa, suç oranı azalmaz tersine artış olur.


TÜRKİYEDE SUÇLULARIN SUÇUN NİTELİĞİNE GÖRE EN AĞIR (İDAM DAHİL) ŞEKİLDE (AF OLMAKSIZIN) CEZALANDIRILMASI DİLEĞİ İLE.


İdam yönünden yine ağır eleştiriler yapılacaktır. Tecavüz veya cinsel istismar konularında özellikle çocuklar ve bebekler olunca ne düşüneceklerini merek ediyorum.

Bazı durumlarda hukuğun önüne geçebilen durumlarda olabileceği akıllardan çıkarılmamalıdır.

Sayın afyon
hukuk bir bilimdir. Kişilerin sbjektif görüşlerine göre yasalar belirlenmez. Ceza yasalarında suçlar çeşitli sınıflandırmaya tabidir zate. Yoksa, sizin kişisel görüşünüze göre tecavüz en ağı suçtur, başkasına göre cinayet. Bir başkasına göre de rüşvet ya da zina en ağır suçtur.
Eski sistemin şimdiki sistemden daha iyi olduğunu nerden çıkardığınız da anlaşılamamkta. Eski sistemde de yeni sistemde de, hatta hukukun olduğu her ülkede, kanıtlanana kadar kişi masumdur. Engizisyon ahkemelerinde sanık suçsuz olduğunu kanıtlaak zorundaydı. Sanırım karıştırıyorsunuz

Hukuk bilim dalı olabilir. Fakat hiç bir bilim dalı azınlığın veya suçluların değer yargılarına göre düzenleme yapmamalıdır. Hukuk bilim dalı olsa idi hükümetler kişilere göre kanun yapamazlardı. Adalet sistemi, adalet dağıttığı sürece güvenilir bir hukuktan ve bilimden bahsedilebilir. İnsanlık dışı suçlar için verilen cezalar caydırıcı, insanları tatmin edici ve halkın değer yargılarına ters düşmemeli, insana, insanlığa ve değer yargılarına uygun olmayan bilim ve hukuk adalet dağıtamaz.

Yanlış uygulamalar , hakimlerin cidden görevlerini yapmaması , suistimaller , hukukun gecikmesi... Cezaların caydırıcı olmaması...
Bu ve daha çoğaltabileceğimiz bir çok madde hukuka saygınlığı azaltmaktadır kabul ancak hukuk bir bilim olduğu gerçeğini değiştirmez. Gelişmekte zorlanan bir ulus olduğumuz ve gelişmeye kendince bakan meclise sahip olduğumuz bir gerçek ancak bu gerçek anlamda uğraşla çözülür bunu unutmamak lazım...

29.11.2008 (AA)

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yasemin Balcı, cinsel taciz veya istismar suçunun ortaya çıkması için mağdurun en kısa zamanda muayene için başvuru yapması gerektiğini söyledi.

İlgili Haberler

ESKİŞEHİR - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yasemin Balcı, cinsel taciz veya istismar suçunun ortaya çıkması için mağdurun en kısa zamanda muayene için başvuru yapması gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Balcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cinsel istismarda ve tacizde her zaman vücutta travmatik ve genital bölgede bulgulara rastlamanın mümkün olmadığını belirterek, söz konusu durumlardaki ilk değerlendirmede ruhsal muayenenin de önemli olduğunu kaydetti.

Cinsel bir suça maruz kalan mağdurun müracaatında hemen en yakın sağlık kuruluşuna gönderildiğini ifade eden Prof. Dr. Balcı, şöyle konuştu:

''Cinsel tacize veya istismara uğrayan kişinin ilk muayenesi tam teşekküllü bir yerde yapılmalıdır. Bazı durumlarda bulguların eksikliğinden dolayı, taciz ve istismar varsa bile cinsel suç bile sayılmayabiliyor. Genital muayeneyi yapan kadın doğum uzmanı, mağdura sorduğu sorulara yanıt alarak raporunu yazıyor. Mağdur, anal muayene için başka bir doktor, vücuttaki travmatik bulgular için de başka bir servise gönderiliyor. Ancak, bu geçen süre içinde ruhsal bir muayene yapılmıyor. Belgeler, savcı veya hakimin önüne gidince, (Türk Ceza Kanunu çerçevesinde ağırlaştırıcı faktör olan beden ve ruh sağlındaki bozulma için rapor alınmalıdır) kararı çıkıyor. Aradan geçen onca zamanın ardından mağdur, ruhsal bozukluğu olup olmadığının belirlenmesi için de bize geliyor.''

''YAKALANMIŞSA SANIK DA MUAYENE EDİLMELİDİR''
Prof. Dr. Balcı, cinsel dokunulmazlığın ihlalinde sadece vücudun zarar görmesinin gerekmediğini, cinsel amaçlı yapılan bütün davranışların suçun esas halini oluşturduğunu bildirdi.

İlk muayenede mağdur için sadece bir rapor alınması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Balcı, şöyle devam etti:

''Her bir sorun için ayrı doktordan rapor alındığında ve onlar birleştirilmeye kalkıldığında bir sonuç elde edemiyoruz. Cinsel suça dair yaklaşım bütünsel olmalıdır. Mağdur, (ben sanığı tırnakladım), (sanığı ittim bir yere çarptı) gibi ifade verebilir. İlk muayenede mağdurun ifadesine göre, eğer yakalandıysa sanık da muayene edilmelidir. Spermle ilgili bulgular bize yol gösterici oluyor. Ancak, sanık prezevatif kullanmışsa olay yerinde onu da inceliyoruz. Her zaman genital bölgede sperm bulamıyoruz. Söz konusu durumlarda olaya göre değerlendirme ve inceleme yapıyoruz.''

''101 VAKANIN SADECE 6'SI İLK GÜN MUAYENE EDİLDİ''
Prof. Dr. Balcı, bazen mağdurların olayın gerçekleşmesinden saatler sonra başvuru yaptığını ifade ederek, geç başvurularda sanığın teşhisini kolaylaştıracak bulguların kaçırıldığını söyledi.

Cinsel tacize ve istismara maruz kalanların bazı nedenlerden dolayı geç başvuruda bulunduklarını anlatan Prof. Dr. Balcı, şunları kaydetti:

''Olayın şokunu atlatamıyorlar, hak araması gerektiğinin farkına varıncaya kadar da belli bir zaman geçebiliyor. Mağdur olayın ardından kendini kirlenmiş hissettiği için yıkanabiliyor, elbiselerini değiştirip suç duyurusu için gelebiliyor. O zaman da olayla ilgili bulgular gidiyor. Cinsel taciz veya istismar suçunun ortaya çıkması için mağdur en kısa zamanda muayene başvurusu yapmalıdır. Biz mağduru olayın hemen ardından, olduğu gibi görmek istiyoruz. Böylece delilleri görebilir, o haldeki ruh durumunu değerlendirebiliriz. Mağdur, değerlendirme öncesinde tuvalet ihtiyacını bile geciktirmelidir.''

Prof. Dr. Balcı, mağdurun muayeneye giderken yıkanmamasının ve elbiselerini değiştirmemesinin son derece önemli olduğunu anlatarak, ''Oral yolla bir istismar varsa mağdur ağzını yıkamamalı ve bir şeyler yeyip içmemelidir. Yeni TCK'nın yürürlüğü girdiği 1 Haziran 2005 tarihinden 1 Kasım 2008'e kadar geçen sürede ESOGÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalına gelen cinsel suç mağduru toplam 101 kişinin sadece 6'sı ilk gün muayene edildi'' diye konuştu. (A.A)

13 yaşındaki kıza tecavüzden 4 kişi tutuklandı

01.12.2008 -A.A

Sakarya'nın Erenler ilçesinde 13 yaşındaki kız çocuğuna fiili livatada bulundukları iddiasıyla 4 kişi tutuklandı.
İlgili Haberler

SAKARYA - Sakarya'nın Erenler ilçesinde 13 yaşındaki kız çocuğuna fiili livatada bulundukları iddiasıyla 4 kişi tutuklandı.

Edinilen bilgiye göre, Küpçüler Mahallesi'nde yaşayan, adı açıklanmayan 13 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisinin ailesi, kızlarının tecavüze uğradığı iddiasıyla polise başvurdu. Kızın, 1 yıldır beraber olduğu erkek arkadaşı E.E. (19) ile 4 arkadaşının fiili livata yoluyla tecavüzüne uğradığını söylediği öğrenildi. Yapılan sağlık kontrolünde kızın tecavüze uğradığının belirlendiği, E.E. ile arkadaşları E.B. (15), T.A. (20), S.G. (15) ve Ü.T. (19) gözaltına alındı. Zanlıların, kız çocuğunun rızasıyla cinsel ilişkiye girdiklerini öne sürdükleri bildirildi.

Adliyeye sevk edilen E.E, T.A, Ü.T. ve S.G. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. E.B ise serbest bırakıldı. (A.A)

Tüyler ürperten tecavüz

Haber Tarihi: 1 Aralık 2008Kategori: Yaşam/Bugun

Avcılar'da bir restorantta çalışan 25 yaşındaki A.C. 24 Ağustos 2008 tarihinde polise gelerek kendisini kaçıran 5 kişiden 3'ünün tecavüzüne uğradığını bildirdi.

A.C. kendisini kaçıran kişileri tanımadığını bunlardan biri olan Yusuf adındaki kişinin bir hafta önce restorana gelerek kendisini almak istediğini, ancak mekan sahiplerinin buna izin vermediğini anlattı. Bunun üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği Ekipleri, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında sözkonusu restoranın güvenlik kamera kayıtları incelendi. Yapılan incelemede, kaçırma olayının güvenlik kameralarınca saniye saniye görüntülendiği belirlendi.

POLİS KIYAFETLİ COPLU, TABANCALI BASKIN

Görüntülerde, tepe lambalı otomobille restoranın önüne park eden polis kıyafetli şüphelilerin, buradaki görevli otopark görevlesine tekme tokat ve copla saldırarak içeri girdikleri görülüyor..

RESTORANDA TERÖR ESTİRDİLER

Restorana girer girmez önce müzisyene copla saldıran kişiler, müşterilerin aralarına girerek tekme tokat savuruyor..

SAÇLARINDA SÜRÜKLEYEREK GÖTÜRDÜLER

Ardından 25 yaşındaki A.C.'yi müşterilerin arasından sürüklenerek restoran dışına çıkarılıyor. Zorbalar merdivenlerde de sürükledikleri A.C.'yi otomobillerine bindirerek ortadan kayboluyor. Bu arada müşteriler ve restoran çalışanları bu kişileri polis zannettikleri için olan biteni şaşkınlıkla seyrediyor.

KADINI EVİNİN ÖNÜNE ATTILAR

Sabah yeniden ortaya çıkan kadın polise giderek başından geçenleri anlattı ve adresini bilmediği bir evde 6 saat tutulduğunu ve 3 kişinin tecavüzüne uğradını anlattı. Kadın aynı kişiler tarafından sabah evinin önüne getirilerek bırakıldığını söyledi ve şikayetçi oldu..

ZORBALARIN KİMLİĞİ BELİRLENDİ

Kadının ifadelerinden yola çıkan polis restoranda kaydedilen görüntüleri geriye doğru taramaya ve incelemeye başladı. 1 hafta önce kaydedilen görüntülerle yapılan karşılaştırmada, kaçırma olayını gerçekleştiren kişilerden birinin eşgali belirlendi.. Söz konusu görüntülerde bu kişinin restorana gelerek A.C ile görüştüğü ve restoran görevlilerince dışarı çıkarıldığı görüldü.

GÖRÜNTÜLERDEN TESPİT EDİLEN KİŞİLER YAKALANDI

Görüntülerdeki eşgal üzerine araştırmalarını yoğunlaştıran polis bu kişinin kimliğini de belirledi. Yusuf Kılıç'la birlikte kaçırma ve tecavüz olayının diğer şüphelilerinin kimlik ve adresleri de belirledi.

OPERASYON BAŞLADI

Geçtiğimiz Cuma günü Büyükçekmece'de bulunan bir ev ile bir otomobile gerçekleştirilen operasyonda, Yusuf Kılıç(26), Cesim Gelturan(28), Yıldırım Ağbaba(19), Mehmet Duran(24), Hakan Firuze(30) yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili iki kişinin daha yakalanması için operasyonlar sürdürülüyor.

Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilerek sorgulamaları yapılan zanlılardan Yusuf Kılıç, Cesim Gelturan, Yıldırım Ağbaba ile firardaki iki zanlının polis kıyafetli olarak A.C.'yi kaçırdıkları tespit edildi. Büyükçekmece'deki bir eve götürülen A.C.'ye zanlılardan Yusuf Kılıç, Cesim Gelturan ile firardaki bir kişinin 6 saat boyunca tecavüz ettiklerinin belirlendiği ileri sürüldü.

Zanlılardan Mehmet Duran ile Hakan Firuze'nin ise bu kişilere yardım ve yataklık yapmaktan dolayı gözaltına alındıkları bildirildi.

Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlanan 5 zanlı Büyükçekmece Adliyesi'ne sevk edildi.