-
Davacı olmadığım halde
merhabalar.
Kızım 23 yaşındaki özürlü oğlumun vasisi olabilmek için dava açtı. verilen dilekçede benim adım geçmemekte. ben mahkeme gününü öğrenmek için adliyeye gittiğimde hakimi görmemi söylediler. içeri girdiğimde benim çocuğun babası olduğumu öğrenen hakim vasinin öncelikle anne ve babaya verilmesi gerektiğini söyledi. ben 5 yaşından beri oğluma baktığımı, velayetinin daha önceden bende olduğunu, annesinin ise bakmadığını ve çocuğu istemediğini ifade ettim. artık yorulduğumu ve vasilik görevinin buna rıza gösteren kızıma verilmesini istediğimi belirttim. hakim beni duruşma solanuna aldı. davacı olan kızım gelmediği halde (tarafların birlikte başvurmasıyla! davanın öne alındığını ve davacının geldiği! ve başka kimsenin gelmediği! duruşma tutanağında yazıyor) duruşmayı tamamladı ve davacı kısmına benim imzamı attırdı. hatta duruşma tutanağında vasiliği istemediğimi belirttiğim halde vasiliği istediğim yazıyordu. bu davada herhangi bir usülsüzlük olup olmadığını ve vasilik görevinin gönüllülük esasına dayanıp dayanmadığını, istemediğim halde vasi olarak atanıp atanamayacağımı merak etmekteyim. bana yardımcı olursanız sevinirim.
iyi çalışmalar.
-
Konuya değinen Türk Medeni Kanun hükümleri, maddeleriyle aşağıda bilginize verilmiştir:
II. Eşin ve hısımların önceliği
MADDE 414.- Haklı sebepler engel olmadıkça, vesayet makamı, vesayet altına alınacak kişinin öncelikle eşini veya yakın hısımlarından birini, vasilik koşullarına sahip olmaları kaydıyla bu göreve atar. Bu atamada yerleşim yerlerinin yakınlığı ve kişisel ilişkiler göz önünde tutulur.
III. İlgililerin isteği
MADDE 415.- Haklı sebepler engel olmadıkça, vasiliğe, vesayet altına alınacak kişinin ya da ana veya babasının gösterdiği kimse atanır.
IV. Vasiliği kabul yükümlülüğü
MADDE 416.- Vesayet altına alınan kimsenin yerleşim yerinde oturanlardan vasiliğe atananlar, bu görevi kabul etmekle yükümlüdürler.
Aile meclisince atanma halinde vasiliği kabul yükümlülüğü yoktur.
V. Vasilikten kaçınma sebepleri
MADDE 417.- Aşağıdaki kişiler vasiliği kabul etmeyebilirler:
1. Altmış yaşını doldurmuş olanlar,
2. Bedensel özürleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar,
3. Dörtten çok çocuğun velisi olanlar,
4. Üzerinde vasilik görevi olanlar,
5. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulu üyeleri, hakimlik ve savcılık mesleği mensupları.
VI. Vasiliğe engel olan sebepler
MADDE 418.- Aşağıdaki kişiler vasi olamazlar:
1. Kısıtlılar,
2. Kamu hizmetinden yasaklılar veya haysiyetsiz hayat sürenler,
3. Menfaati kendisine vasi atanacak kişinin menfaati ile önemli ölçüde çatışanlar veya onunla aralarında düşmanlık bulunanlar,
4. İlgili vesayet daireleri hakimleri.
B. Atama usulü
I. Vasinin atanması
MADDE 419.- Vesayet makamı, gecikmeksizin vasi atamakla yükümlüdür.
Gerek duyulduğunda henüz ergin olmayanların da kısıtlanmasına karar verilebilir; ancak, kısıtlama kararı ergin olduktan sonra sonuç doğurur.
Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır.
II. Geçici önlemler
MADDE 420.- Vesayet işleri zorunlu kıldığı takdirde vesayet makamı, vasinin atanmasından önce de re'sen gerekli önlemleri alır; özellikle, kısıtlanması istenen kişinin fiil ehliyetini geçici olarak kaldırabilir ve ona bir temsilci atayabilir.
Vesayet makamının kararı ilan olunur.
III. Tebliğ ve ilan
MADDE 421.- Atama kararı vasiye hemen tebliğ olunur.
Kısıtlamaya ve vasi atanmasına veya kısıtlanan velayet altında bırakılmışsa buna ilişkin karar, kısıtlının yerleşim yerinde ve nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilan olunur.
IV. Kaçınma ve itiraz
1. Usul
MADDE 422.- Vasiliğe atanan kişi, bu durumun kendisine tebliğinden başlayarak on gün içinde vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir.
İlgili olan herkes, vasinin atandığını öğrendiği günden başlayarak on gün içinde atamanın kanuna aykırı olduğunu ileri sürebilir.
Vesayet makamı, vasilikten kaçınma veya itiraz sebebini yerinde görürse yeni bir vasi atar; yerinde görmediği takdirde, bu konudaki görüşü ile birlikte gerekli kararı vermek üzere durumu denetim makamına bildirir.
2. Geçici görev
MADDE 423.- Vasiliğe atanan kimse, vasilikten kaçınmış veya atanmasına itiraz edilmiş olsa bile, yerine bir başkası atanıncaya kadar vasiye ait görevleri yerine getirmekle yükümlüdür.
3. Karar
MADDE 424.- Denetim makamı, vereceği kararı vasiliğe atanmış olan kimseye ve vesayet makamına bildirir.
Vasiliğe atananın görevden alınması halinde vesayet makamı, hemen yeni bir vasi atar.
V. Görevin verilmesi
MADDE 425.- Atama kararı kesinleşince vesayet makamı vasinin göreve başlaması için gerekli işlemleri yapar.