İftira, manevi tazminat davası
Öncelikle herkese merhaba, konuyu nasıl aktaracağımı bilemiyorum ama inşallah başarırım.
10 yıl önce boşandığım eşim ve şu an 14 yaşında olan kızım beraber yaşamaktadırlar.Ben yeniden evlendim ve 7 yaşında bir oğlum var.Yeni eşim öğrtmen, çocukta ilkokul 1.sınıfa gidiyor.Ben de onların ulaşım sorumlusuyum.( yani emekliyim). Bu arada annesinin yanındaki kızımla normal bir şahsi münasebet tesis edemiyoruz.Hakimin her yıl 1-30 temmuz da uygun gördüğü tarihlerde alıyordum.Hasret gideriyorduk.Ancak geçen yıl (tahminen annesinin öğütlemesiyle ) küçük kardeşini dövdüğünü, ona zarar verdiğini ve evde fırsat bulduğunda evrakları karıştırarak çantasının en altına tapu ve bazı özel banka hesap cüzdanlarını sakladığını tespit edince saatlerce nasihat ettim.Annesine teslim edeceğim zaman icra anneyi adresinde bulamadı ve dayısı almak istedi, bende vermek istemedim.Bunun üzerine kızım adliyede bana çok ağır hakaretler ederek beni artık görmek istemediğini belirtti.Bende bu yıl temmuz da onu almadım. Ancak ara sıra yinede babalık duygusu ve sorumluluğu ile onun evde olduğu ( okul dışında ) saatlerde ev telefonunu arayarak sağlığını ve derslerini sormak için aradım.Bu aramalarım da telefon açılıyor ve ses verilmiyordu.Ben kendimi tanıtıp kızımla görüşmek istediğimi söyleyince yüzüme kapanıyor veya telefon uzun süre açık bırakılıyor ama ses verilmiyordu. Ben de okula kızıma hitaben bir mektup yazarak kendi cep numaramı verdim ve istediği zaman yada gerek duyduğunda aramasını istedim.
Bu hikaye kısmından sonra ; dün eşimin okulunu arayan bir şahıs eşime benimle birlikte savcılığa gelmesini söylemiş.Bu gün gittiğimizde bir senorya ile karşılaştık.Senaryo şu ;benim, eşim ve 7 yaşındaki oğlumu alarak oturduğumuz şehirden 450 km.( özel oto ile 6 saat ) uzaktaki eski eşimin evine gündüz 12:30 da beyaz brodway bir otoyla giderek kızımı kaçırma teşebbüsünde bulunduğumu kızımın kendini eve atarak kurtardığını iddaa ediyor.Kendisi 155 i aradığını ve aracı tespit ettiremediğini belirtiyor. Aynı gece 05:30 da yine kapısına dayandığımı ve telefonlarla tehdit ettiğimi, iddia ediyor. Ayrıca çocuğun ifadelerine göre diyor, babası tabanca ile yol trafik levhalarına ateş ederek ''anneni ve dayını da böyle vuracağım '' dedi diyor. Şimdi bu rüyada görülebilecek senorya karşısında şaşırdım elbette. Ben şaşkın iken savcı bey benim ifademi alıyor.AYAKTA karşısında bekleterek soru soruyor, verdiğim cevapları eleştirerek , uzun deyip kendisi kısaltıyor. Sonuçta yazılan ifadem şu: Kızımla konuşmak için sözkonusu evi ...... numaralı cep telefonumla aradığım doğrudur ama tehdit ettiğim yalandır.Yol trafik levhalarına ateş etmedim.Yeni eşim ve 7 yaşındaki oğlumla birlikte kızımı kaçırma teşebbüsü yalandır.Zira adı geçen tarihte eşim okulda ders vermekte, oğlum sınıfında ders almakta idi.
Şimdi bu şüpheli ifadem üzerine dava açılıp açılmayacağını bilmiyorum doğal olarak. Ama eğer bu iş dava açılmadan kapanırsa; eşimin okulundaki pozisyonu ve benim çevremde ( burası küçük şehir) tehditçi olarak algılanmam nedeniyle yaşadığımız stres küçümsenemez. Ayrıca kızımın ruh durumunu düşünün, kendisini kaçıracağını düşündüğü bir baba hakkındaki duyguları vs... ben manevi tazminat davası açmayı düşünüyorum. bu konu hakkındaki fikirlerinizi yazarsanız sevinirim. Esen kalın.
