-
Ağır hakaret hakkında
Merhaba..
Öncelikle uzun bir zamandır gerek Net'te gerekse şahsen avukatıma sormaya çekindiğim benim için çok önemli bir mevzu..
Konuyu özetlemek gerekirse;
Yaklaşık 2 yıl önce Trafik kazası sonucunda kız kardeşimi kaybettim.
Kardeşim Üniversite mezunu ve aktif iş hayatı olan bir insandı.
Vefatının üzerinden 2 yıl geçtikten sonra, yani yaklaşık 3 ay kadar önce tanımadığımız bir bayan bizi Cep Numaramızdan arayarak, kardeşim hakkında bazı şeyler söyleyeceğini ve konuşacağı şeylerin uzun olduğunu belirterek bizden sabit numaramızı yani ev telefonumuzu istedi.Bizde niyetini anlamadan numaramızı verdik.
Daha sonra bayan bizi sabit numaramızdan arayarak anneme ve vefat etmiş kız kardeşime ağır ithamlarda (Namusumuzla ilgili) bulundu.
Olayın akabininde savcılığa başvurduk, ve savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar aldı..
Şimdi ben bu işin peşini kolay kolay bırakacak biri değilim.Çünkü ailem onur ve haysiyet sahibi insanlar..
Bize bu hakaretleri eden bayan savcılığın yaptığı soruşturmada verdiği ifade de aynen şu kelimeleri kullanmış. (Belge Elimde)
(Hakaret olayının öncesinde eşinin XXX (Bizim soyadımızı kullanmış)ailesinden bir bayanla ilişkisi olduğunu öğrendiğini ve de bu konuyu bizzat bayanın kendisi ile güzellikle görüşmek istediğinden aradığını ifade olarak vermiş.)
Benim ailemde 3 tane bayan var..1'i annem,2.si vefat eden ablam,3.sü il dışında doktor olan kardeşim.
Yani bu bayan benim ailemde ne kadar kadın varsa ifadesinde hepsini Kötü kadın olarak bildirmiş. Bu durumu kendisinin kanıtlayabilmesi için elinde bir kanıtı yok, olamazda.
Şimdi ben Savcılıkta vermiş olduğu bu ifadeye dayanarak bu bayana ne tür bir dava açabilirim.?
Bilgilendirirseniz çok minnettar kalacağım..
Saygılarımla..
-
Metnin içinde geçen ifadeye göre herhangi bir dava açılması sonuç doğurmayacak bir girişim olur. Savcılık ifadesinde açık ve net bir hakaret yok. Bir kişinin başka birileri ile ilişkisinin olduğunu iddia etmek hakaret değil sadec ebir iddiadır.
Ayrıca telefon ederek aileniz hakkında konuştukları hakkında ise kanıt yok. Gerçekleri söyleyerek sizin beklentilerinizi ortadan kaldırmak üzücü ama... Maalesef..
-
Evet maalesef Türkiye'de adalete olan güven bu yüzden sarsılıyor..
İnsanlar kanunların uygulayamadığı adaleti kendileri sağlamaya kalktıklarında da kötü gözle bakılıyor..
Sırf bu yüzden Avukat olma istediğimden vazgeçmiştim.Şimdi ne kadar doğru karar verdiğimi bir kere daha görüyorum.:
Biri çıkıyor ve ailenize demediğini bırakmıyor.
Bizim gülünç kanunlarımızda burada iddaa var deyip konuyu kapatıyor.
Sonrada Bu kadar Ceza evi doldu diye yorumlar yapılıyor.
Aynı iddayı Başbakana yapsak onada iddaa etmiş deyip geçilebilecek miydi insan düşünmeden edemiyor..
Yinede teşekkürler..
-
Sayın Cosa_Nostra;
Ben sadece tahminimi yazdım. Olayın detaylarını bilmiyorum.
Ceza Hukukunda bir kişiye ceza vermek için illaki kanıt gereklidir. Bu şahsın hal ve tavırlarındaki size karşı husumeti şayet devam ederse kanı tbulma şansınız da olabilir.
Kendinizi sizi rahatsız-taciz eden kişinin yerine koyunuz.. Hangi savunmayı yapardınız.
Başka bir bakış açısı: Sizin iddianızın gerçek olduğunu kabul etmekle birlikte; gerçek olmadığı varsayımından hareketle ortada somut bir delil olmaksızın suçlanan kişinin kişinin hakkı nasıl korunacak? Kendinizi avukat olarak değil de Yargıç olarka düşündüğünüzde daha mantıklı sonuçlara ulaşacaksınız..