Davacı: Adalet-Davalı:Adalet

YÜREKLİ İKİ İNSAN

Hakim ile savcı adaletten davacı :

Nizip savcısı Ayhan Aktuğ'la hâkim eşi Ayten Aktuğ, yargı sorunlarını mahkemeye taşıyarak, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi. Altı yıllık savcı olan Ayhan Aktuğ ile 10 yıllık hâkim eşi Ayten Aktuğ, iş yükünün fazlalığı ve maddi koşulların yetersizliği nedeniyle Adalet Bakanlığı aleyhine Gaziantep İdare Mahkemesi'nde 10'ar milyarlık manevi, birer milyar liralık simgesel maddi tazminat davası açtı.
Çift, dava dilekçesinde, Türkiye'nin de taraf olduğu İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4. maddesinin 2. bendi ve Anayasa'nın 18. maddesince düzenlenen zorla çalıştırma yasağının terfi, büyük illere tayin edilmeme gibi tehditler altında ihlal edildiğini ileri sürdü. Çift, ayrıca, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 24. maddesince düzenlenen dinlenme, eğlenme ve özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılması, eşit işe eşit ücret haklarının ihlal edildiğini de iddia etti.


Deliller: Maaş bordroları
Aktuğ çifti, eşit işe eşit ücret alamadıklarını yazdıkları dilekçede, denkleri olan kaymakamın, ayrıca, birinci sınıf bir savcı ya da hâkimin ildeki en yüksek dereceli memur olan valiyle aynı maaşı alması gerektiğini belirtti. Dilekçede, bir astsubayın 1 milyar 350 milyon liralık maaş bordrosuyla mesleğe yeni giren ve net maaşı 925 milyon lira olan jandarma uzman çavuşun yanı sıra, yeni bir hâkimin 910 milyon liralık maaş bordrosu da yer aldı.


Makam odası ve lojman
Dosyanın delil bölümüne, savcıyla kaymakamın makam odası ve lojmanlarının fotoğrafları konuldu. Dilekçede, Anayasa'nın yürütme ve yargı organlarının görevlilerinin maaş, özlük hakları, çalışma koşulları ve sağlanan diğer hakların eşitlik ilkesine uygun olmadığı, yargı aleyhine uçurumlar bulunduğu vurgulandı. Ayrıca, başsavcının 1994 marka Tofaş bir otomobile, kaymakamın da 2000 model Passat bir makam otomobiline bindiği belirtildi.


'AB standardı uygulansın'
Dava dilekçesinin netice ve talepler bölümünde şu unsurlar yer aldı:


Bilirkişi incelemesi yapılıp, AB'ye üye ülkelerin hâkim ve savcılarının iş standartları, çalışma koşulları, aldıkları ücretler, sağlanan diğer maddi ve sosyal olanaklar mahkemece istensin.

Eşit işe eşit ücret hakkı kapsamında, hâkim ve savcılarla 'aynı güçteki' milletvekili, bakan, vali ve kaymakamların maaş ve diğer hakları istensin.

Tazminat miktarının hesaplanmasına esas olmak üzere komisyon oluşturulsun. Komisyon, bir hâkimin bir günde bakabileceği dosya ve verebileceği karar sayısını ve bu sayı için gerekli personel sayısını belirlesin.

Komisyon, bir savcının adli görevi olmaksızın hazırlık soruşturmasını yürütme, duruşma ve keşiflere katılma dışındaki diğer işleri de göz önüne alınarak, bir yılda bakabileceği en fazla soruşturma sayısı ve gerekli fiziki şartların kaydedildiği bir rapor hazırlasın.
Hâkim ve savcı çiftin dilekçesinde, dikkat çeken diğer noktalar ise şunlar:

Nizip'te şu an 3 bin 410 dosya var.

Hâkim Aktuğ 2003'te 840 dosyaya baktı. Şu anki dosya sayısı ise 945.

Adliyede hizmetli ve mübaşir kadrosunda görevli bir kişi bile yok.

Hâkim ve savcılar dosyalarını evine götürüyor. Ancak, mevzuatta fazla mesai ücreti alınmasına olanak sağlayan herhangi bir düzenleme yok.

Bu koşullarda Türkiye'de maalesef yargı hizmeti yerine getirilememekte.

(6 HAZİRAN, GAZETELERDEN)

işte adalet sistemimiz ve adliyelerimiz

NE DERSİNİZ SİTEMİZİN SİZ SAYIN ÜYELERİ:

BU İKİ YÜREKLİ İNSAN SİZCE BU DAVAYI KAZANABİLİRLER Mİ?

HADİ BAKALIM

BUYRUN FORUM SİZİN!!!!!!!

ceteris paribus

Sayın Bayındır, benim temennim adaletin yerini bulmasıdır...

DeFacto

Ben de kamuda çalışan hukukçuların ve güvenliğimizden sorumlu emliyet teşkilatı mensuplarının maaşlarının aldıkları sorumluluklara oranla çok düşük ayrıca çalışma şartlarının da ağır olduğu kanaatindeyim.
Temennim adaletin adalete açtığı dava sonucunda adaletin yerinin bulmasıdır.

Ben de kamuda çalışan hukukçuların ve güvenliğimizden sorumlu emliyet teşkilatı mensuplarının maaşlarının aldıkları sorumluluklara oranla çok düşük ayrıca çalışma şartlarının da ağır olduğu kanaatindeyim.
Temennim adaletin adalete açtığı dava sonucunda adaletin yerinin bulmasıdır.

kazanamazlar. inegöl icra müdürlüğünde esas defterei yoktu ve kayıt yapamıyorlardı. savcılık ve idari işler müdürlüğünden defalarca istemelerine rağmen, alamadılar. Kendi imkanları ile matbaada bastırmak istediler, izin verilmedi. Ben idari işler müdürüne giderek bin bir rica ile bir tane zor almıştım.

Beyoğlunda bir zaman 2. İTM vardı ve ne hakimi, ne de mübaşiri vardı.

Adalet bakanlığı da muhtemelen, bu kadar çok davaya bakmayın mahkemelerin ne kadarın uzadığı önemli değil diyecektir. Çünkü bu bakanlığın adaletle bir ilgisi yok.
Hukuk fakültelerinde, haziran döneminde çok az öğrenci mezun olur. Ama adalet bakanlığı, eylül sınavlarını beklemeden hakimlik sınavı yapıyor. Amacını anlayan var mı

kazanamazlar. inegöl icra müdürlüğünde esas defterei yoktu ve kayıt yapamıyorlardı. savcılık ve idari işler müdürlüğünden defalarca istemelerine rağmen, alamadılar. Kendi imkanları ile matbaada bastırmak istediler, izin verilmedi. Ben idari işler müdürüne giderek bin bir rica ile bir tane zor almıştım.

Beyoğlunda bir zaman 2. İTM vardı ve ne hakimi, ne de mübaşiri vardı.

Adalet bakanlığı da muhtemelen, bu kadar çok davaya bakmayın mahkemelerin ne kadarın uzadığı önemli değil diyecektir. Çünkü bu bakanlığın adaletle bir ilgisi yok.
Hukuk fakültelerinde, haziran döneminde çok az öğrenci mezun olur. Ama adalet bakanlığı, eylül sınavlarını beklemeden hakimlik sınavı yapıyor. Amacını anlayan var mı

Alıntı:

---

Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı

YÜREKLİ İKİ İNSAN

Hakim ile savcı adaletten davacı :

Nizip savcısı Ayhan Aktuğ'la hâkim eşi Ayten Aktuğ, yargı sorunlarını mahkemeye taşıyarak, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi. Altı yıllık savcı olan Ayhan Aktuğ ile 10 yıllık hâkim eşi Ayten Aktuğ, iş yükünün fazlalığı ve maddi koşulların yetersizliği nedeniyle Adalet Bakanlığı aleyhine Gaziantep İdare Mahkemesi'nde 10'ar milyarlık manevi, birer milyar liralık simgesel maddi tazminat davası açtı.
Çift, dava dilekçesinde, Türkiye'nin de taraf olduğu İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4. maddesinin 2. bendi ve Anayasa'nın 18. maddesince düzenlenen zorla çalıştırma yasağının terfi, büyük illere tayin edilmeme gibi tehditler altında ihlal edildiğini ileri sürdü. Çift, ayrıca, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 24. maddesince düzenlenen dinlenme, eğlenme ve özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılması, eşit işe eşit ücret haklarının ihlal edildiğini de iddia etti.


Deliller: Maaş bordroları
Aktuğ çifti, eşit işe eşit ücret alamadıklarını yazdıkları dilekçede, denkleri olan kaymakamın, ayrıca, birinci sınıf bir savcı ya da hâkimin ildeki en yüksek dereceli memur olan valiyle aynı maaşı alması gerektiğini belirtti. Dilekçede, bir astsubayın 1 milyar 350 milyon liralık maaş bordrosuyla mesleğe yeni giren ve net maaşı 925 milyon lira olan jandarma uzman çavuşun yanı sıra, yeni bir hâkimin 910 milyon liralık maaş bordrosu da yer aldı.


Makam odası ve lojman
Dosyanın delil bölümüne, savcıyla kaymakamın makam odası ve lojmanlarının fotoğrafları konuldu. Dilekçede, Anayasa'nın yürütme ve yargı organlarının görevlilerinin maaş, özlük hakları, çalışma koşulları ve sağlanan diğer hakların eşitlik ilkesine uygun olmadığı, yargı aleyhine uçurumlar bulunduğu vurgulandı. Ayrıca, başsavcının 1994 marka Tofaş bir otomobile, kaymakamın da 2000 model Passat bir makam otomobiline bindiği belirtildi.


'AB standardı uygulansın'
Dava dilekçesinin netice ve talepler bölümünde şu unsurlar yer aldı:


Bilirkişi incelemesi yapılıp, AB'ye üye ülkelerin hâkim ve savcılarının iş standartları, çalışma koşulları, aldıkları ücretler, sağlanan diğer maddi ve sosyal olanaklar mahkemece istensin.

Eşit işe eşit ücret hakkı kapsamında, hâkim ve savcılarla 'aynı güçteki' milletvekili, bakan, vali ve kaymakamların maaş ve diğer hakları istensin.

Tazminat miktarının hesaplanmasına esas olmak üzere komisyon oluşturulsun. Komisyon, bir hâkimin bir günde bakabileceği dosya ve verebileceği karar sayısını ve bu sayı için gerekli personel sayısını belirlesin.

Komisyon, bir savcının adli görevi olmaksızın hazırlık soruşturmasını yürütme, duruşma ve keşiflere katılma dışındaki diğer işleri de göz önüne alınarak, bir yılda bakabileceği en fazla soruşturma sayısı ve gerekli fiziki şartların kaydedildiği bir rapor hazırlasın.
Hâkim ve savcı çiftin dilekçesinde, dikkat çeken diğer noktalar ise şunlar:

Nizip'te şu an 3 bin 410 dosya var.

Hâkim Aktuğ 2003'te 840 dosyaya baktı. Şu anki dosya sayısı ise 945.

Adliyede hizmetli ve mübaşir kadrosunda görevli bir kişi bile yok.

Hâkim ve savcılar dosyalarını evine götürüyor. Ancak, mevzuatta fazla mesai ücreti alınmasına olanak sağlayan herhangi bir düzenleme yok.

Bu koşullarda Türkiye'de maalesef yargı hizmeti yerine getirilememekte.

(6 HAZİRAN, GAZETELERDEN)

işte adalet sistemimiz ve adliyelerimiz

NE DERSİNİZ SİTEMİZİN SİZ SAYIN ÜYELERİ:

BU İKİ YÜREKLİ İNSAN SİZCE BU DAVAYI KAZANABİLİRLER Mİ?

HADİ BAKALIM

BUYRUN FORUM SİZİN!!!!!!!

ceteris paribus

---

Ben bu davanın iş yükünün fazlalığı kısmını çok önemsiyorum. İnşallah kazanırlar ve ülkede bir ilk olarak adaletin nasıl işlediği sorunu yargı tarafından sorgulamış olur. Sonucu da çözüme yardımcı olur.
Çünkü bu iş yükü, vatandaşın özgürlüğünü de kısıtlayıcı olan sonuçla görevi ihmal suçu doğuruyor.Şayet, adalet anlayışı ülkede hüküm sürüyorsa! yük

Maaş yetersizliğine gelince, her meslek disiplininde kamu çalışanları için geçerli ve acıklı bir durum. Burada yargı elemanlarının önce diğerlerinin haklarını alarak maaş taleplerinde adil düzeni yaratmalarını bekliyorum. Geçinemiyorum diye ticaret yapan başbakanın diğer kamu görevlilerini, savcı ve hakimleri işporta, simit satma dışında seçenek bırakmamasını kınıyorum. Sonra da ekonımiyi düzelttik deyip oğlunun gemi almasını. Diz boyu AKP yolsuzluklarını. Hayırlısı bakalım daha neler göreceğiz. Bilmediğimiz neler var.

Memleket iyiye gidiyor arkadaşlar, HSYK seçimi de yapıldı. Yargı düzeldi, işleyecek, sorun kalmadı, cumhurbaşkanı adayımızı da belirledik, kişisel kararına saygılı türbanlı eşiyle.

Savcı ve hakim çifte önerim, tarikatlardan sorsunlar ne yapacaklarını, onlar çözüm üretir. Bakanlık ta uygulamaya koyar. Artık sistem böyle işliyor.

Bu görünümde zaten hukuk devleti kurallarının işlememesi, işletmek istedikleri sistemi körüklüyor. Hepimize kolay gelsin.