Printable View
Merhabalar,
üzerinde taraflarca mutabakata varılmış anlaşmalı boşanma metni dışında hakim bir karar vermiştir; özellikle çocuğun velayeti altında olmadığı ebeveynle şahsi ilişkinin düzenlenmesi konusunda. Dava hakiminin çocukla görüşme konusunda üzerinde anlaşılmış metni değiştirme yetkisi varmıdır? Karara itiraz nereye nasıl yapılır?
saygılar sunarım
Evet hakimin özellikle de velayet ve şahsi ilişki tesisinde takdir hakkını kullanarak, çoçuğun menfaatini gözeterek re'sen müdahele ve düzenleme yetkisi vardır. Kararı temyiz etme hakkınız bulunmaktadır.
Okuyanacapınız madde hakimin takdir yetkisini anlatmaktadır. Bu nedenle sizin davanızda ki hakimin kararının dayanağı bu maddedir.
Madde 182 - Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler.
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
Böyle bir boşanmada (kanımca) en önemli sorunun çocukla olan şahsi ilişkilerin düzenlenmesi olduğu düşünülürse, bu konuda velayete sahip olmayan ebeveyn üzerinde anlaşmaya varılan metinin değiştirilmesiyle haksızlığa uğramıyormu??? ebeveyn, hakimin kararının böyle olacağını bilseydi anlaşmalı boşanmadan vazgeçecektir. çünkü o eşiyle bu şartlarda boşanmayı kabul ettiği için anlaşmıştır ve aksi takdirde çekişmeli boşanmaya gidecekti ve dava sonunda birtakım menfaatler sağlayacaktı. çocukla daha fazla görüşmek karşılığında birtakım haklarından feragat etmiştir ve karşı tarafta bunu kabul etmiştir. kanımca hakimin mahkeme sırasında kararını açıklamadan önce bu konudaki görüşünü açıkça beyan etmesi ve tarafları kararının bu şekilde olacağını beyan etmesi yani şeffaf olması gerekiyordu.
Bu karar bana biraz mantıksız ve taraflı geldi doğrusunu isterseniz.
saygılar
Kanaatimce anlaşmalı boşanmalarda hakimin takdir hakkı, çekişmeli boşanmlarda olduğu gibi değildir...Anlaşma protokolü eksikse,ahlaka, adaba ,hukuka ve kamu düzenine açıkça aykırıysa müdahale olur... Aksi takdirde "anlaşmalı boşanmanın" temel prensibi zedelenir... Tarafların iradesi dışına çıkılarak takdir hakkının kullanılması kanaatimce doğru olmamıştır.Kararı mutlak surette temyiz ediniz...
Saygılar...
Sayın İlgili;
Anlatımınıza bir yönüyle katılıyorum, ancak kabul edilebilir olmadığını belirtmek zorundayım. Şöyle ki;
1. Haklısınız, siz bu doğrultuda boşanmak istediniz; aksini size dayatmak doğru değil.
2. Kabul edilebilir değil; çünkü, öncelikle, yasa, bunları düşünerek, edinilen tecrübeler doğrultusunda oluşturulmuş. Mesela; çok küçük bir yaştaki çocuğun, anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, tartışmasızdır. Bu çocuğun velayetinin, olağanüstü durumlar dışında babaya verilmeyeceği bilinen bir gerçektir. Peki; anlaşmalı boşanma protokolünde, bu çocuğun velayeti anneye bırakılsa ve babayla hergün 12 saat görüşecektir yazılsa, o zaman durum nasıl olacaktır?
Hukuk; mümkün olduğunca, tabirimi mazur görün lütfen, elmalarla armutları birbirine karşıtırmamaya çalışır. Her iki taraf da boşanmak istiyorsa, evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığı varsayılır. Ancak; özellike çocuklar, tamamen Devlet'in koruması altındadır, onlar geleceğimizdir. O nedenle de, Hakim, özellikle bu duruma müdahale eder.
Elbette; spesifik olayınıza göre, inandığınız durumu savunabilirsiniz ve belki, Yargıtay bunu kabul de eder. Benim anlatmak istediğim; neden kabul edilemeyebilecek olduğudur.
Bilginize,
Saygılarımla,
ilginiz için teşekkürler.
daha açık söylemem gerekirse çocuk 9 yaşındadır. anne baba memurdur. protokole göre velayet anneye bırakılmıştır. baba 2 haftada bir cuma akşam pazar akşam arası ; yaz tatilinde 1 ay; dini bayramlarda ikişer gün çocukla görüşecektir. oysa hakim kararında protokolü değiştirerek hafta sonları pazar günleri sabah 9 akşam 17 arası; yaz tatilinde 1 ay görüşmeyi uygun bulmuştur. Kanımca üzerinde anlaşılan protokol önceki mahkeme kararlarına son derece uygun ve mantıklıdır. Hakimin değişiklik yapması son derece gereksizdir. Hukuka olan inancı sarsmaktan başka bir işe yaramamıştır.
saygılar