Ceza yüzünden mali müşavirlik ve SMMM mesleğini yapamamak
Öncelikle hepinize teşkkür ederim.Buraya kardeşim için yazıyorum.Kendisi 4 yıllık lisansını tamamlamış,smmm olmak için sınavları vermiş ve staja başlamıştır.Daha sınavlara bile girmediği dönemde karışmış olduğu bir suç yüzünden (tek suçu olay yerine yakın olmak) kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından 2 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmış bu nedenle de artık serbest muhasebecilik yapamayacak.Ortada birçok kişi olmasına,delil,şahit,görüntü vs olmamasına rağmen mahkeme tüm sanıklara aynı cezayı vermiştir ve temyiz başvurumuz da olumsuz sonuçlanmıştır.Sormak istediğim 4 yıl okuyup sınavları vermişken,stajının bitmesine sadece 3 ayı kalmışken,hapis cezasını geçtim mesleğinin yapmasının engellenmesi,kişiyi bile bile suça itmek değil midir?Bunun bir çıkar yolu ya da itiraz edebileceğimiz bir mercii yok mudur?5 yıl altı suçlara itiraz edilemiyormuş sanırım.Lütfen konu hakkında bilgisi olan birileri yardımcı olabilir mi?
Cevap: Ceza yüzünden Mesleğini Yapamamak
SMMM mesleği 3568 Sayılı Serbest Muhasebecilik ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası ile düzenlenmiştir.
3568 sayılı kanun kimlerin mali müşavir olabileceğinin şartlarını Genel Şartlar ve Özel Şartlar olarak ikiye ayırmıştır. Genel şartlara göre;
Madde 4-Meslek mensubu olabilmenin genel şartları şunlardır:
a) T.C. vatandaşı olmak (yabancı serbest muhasebeci malî müşavirler hakkındaki hüküm saklıdır).
b) Medenî hakları kullanma ehliyetine sahip bulunmak.
c) Kamu haklarından mahrum bulunmamak.
d) (5786 sayılı Kanunun 2'nci maddesi ile değişen şekli, Yürürlük: 26.07.2008) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
Bu mevzuata göre 1 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan mahkumiyet bulunduğundan SMMM olunması mümkün değildir. Ceza Yargıtay tarafından da onaylanarak kesinleşmiş olup, düşük ihtimal de olsa tek bir yol bulunuyor. O da [b]Yargılamanın Yenilenmesi[(b] kanun üstü yolu.
Ceza Yargılaması hukukunda olağanüstü kanun yolları arasında bulunan yargılamanın yenilenmesi kanun yoluyla kesinleşmiş hükümdeki adli hataların ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sınırlı sayıda sayılan nedenlere dayanılarak yargılamanın yenilenmesi kanun yoluna başvurulmasıyla suçun yeniden yargılamasının yapılması mümkün olabilmektedir. Ceza mahkemeleri tarafından verilen ve kesinleşen bir hüküm, CMK’da belirlenen sınırlı hallerde (CMK 311.madde) hükümlü lehine veya aleyhine olarak yeniden yargılama yapılmasına “yargılamanın yenilenmesi” denir.
Şartları ve uygulanma usulü CMK madde 311 ve devamında mevcuttur.
Yargılamanın Yenilenmesi
Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri
Madde 311 – (1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:
a) Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin
veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten
itibaren bir yıl içinde istenebilir.
(2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır.
Bu maddedeki şartlar varsa eski adı iadei muhakeme dediğimiz yargılamanın yenilenmesini sağlamak düşük bir ihtimal de olsa denenebilir.