-
İğne Fransızlar
Asker şerefinin aykırı tabiatı
Türkiye'nin "Ermeni soykırım inkâr yasağı" yasasını meclisten geçiren Fransa'ya karşı öngördüğü misilleme paketinin önemli bir ayağını, kuşkusuz TSK'nın Fransız ordusuyla her düzeyde ilişkiyi kesme kararı oluşturuyor.
Ancak bence, Fransa bu garabet ve gudubet yasayı çıkarmamış olsa bile TSK'nın Fransa Silahlı Kuvvetleri ile pek alışverişi kalmazdı. İki kurumun askerlikte pek önemli "şeref" anlayışı artık aynı değil ve Fransız ordusunda bizim ordunun pek kabul edemeyeceği türden "eşyanın tabiatına aykırı" bir durum var...
Fransız ordusu, halen hangi oranda ve anlamda "erkek ordu" olduğunu sorguluyor, "cinsel kimlik" krizine girdi. Çünkü tarihindeki ilk "eşcinsel dul"uyla boğuşurken, erkek şehitlerinin erkek dul şerefini, üstelik bu şerefe "dul maaşı" bağlamak gerekebileceğini de keşfetti!
***
Fransa Genelkurmay Başkanlığı'nın kâbusu, "Özel Harp Kuvvetleri" diye adlandırılan komando birliğinden çakı gibi Başçavuş David Poulain'in 20 Mayıs 2006'da Afganistan'da şehit düşmesiyle başladı. Tay anlamına gelen adıyla Başçavuş Poulain'in, Fransa'da eşcinsellere "karı kocalığa eşdeğer" haklar tanıyan PACS yasasına uygun olarak 2001 yılında hayatını resmen kendi cinsinden Alain Pujol ile birleştirdiği anlaşıldı.
Fransa Kara Kuvvetleri, eşini yitiren Mösyö Pujol'un eline önce bir "Şehit dul ve yetimleri rehberi" tutuşturdu. Ama sonra rehberde yazılı şehit dulluk hakkını teslim etmedi. Oysa rehber, Mösyö Pujol'e eşcinsel şehit dulu olarak 19 bin Euro toplu tazminat ve maaş hakkı tanıyordu ve ilgili dul, gereken başvuruyu yapmıştı. Fransa Kara Kuvvetleri başvuruyu, rehberin yanlış yazıldığı gerekçesiyle reddetti.
Alain Pujol, hakkının yolunda öyle bir hukuk savaşı başlattı ki, yalnız Fransız ordusu değil, Milli Savunma Bakanlığı'ndan eşcinsel derneklerine ve hatta Adalet Bakanlığı'na, ortalık karıştı.
Önce Milli Savunma Bakanlığı pes etti ve erkek askerinin erkek duluna şehitlik değil de, "gazilik maaşı" bağladı. Mösyö Pujol anlamıştı: Fransız devleti vuruşarak geri çekiliyor ve eşcinsel şehit dulluğuna açılan zafer yolu, tıpkı hayattaki gibi, önce gazilikten geçiyordu.
***
Genelkurmay Başkanlığı, nerelere mum dikeceğini ve kimlere yakacağını henüz bilemese de, Milli Savunma (kadın) Bakanı Michèle Alliot Marie, Maliye Bakanı Jean François Copé'ye resmen müracaatla, Fransız ordusunun şanlı tarihindeki ilk "erkek şehidin erkek duluna" maaş bağlanmasını talep etti.
Ordu bünyesinde ise önce düşülen bazı tereddütler, yerini "asker dayanışması"na bıraktı ve örneğin "komandolar arası yardımlaşma derneği", ilk eşcinsel duluna 2000 Euro'luk bir yardım yaparken, şehit Alain Poulain'in Afganistan'dan dönen özel komando birliği, başçavuşunun dulunu bir mangal partisine davet etti!
Şehit dulu Poulain, yaşadığı haksızlığı takdim biçimiyle Fransız askerleri arasında giderek daha büyük bir destek buluyor, çünkü:"Bu bir eşcinsellik sorunu değil, şeref meselesi!" diyor. Askerlikte şeref kutsaldır, biliyorsunuz. Dolayısıyla ağzından "şeref" sözcüğünü duyan Fransız askerleri de Mösyö Pujol'e şeref gözlüğünden bakmaya ister istemez alışacaklar, gibi...
Ama Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, artık "şeref'ten Fransız Silahlı Kuvvetleri'yle ne aynı yeri, ne de aynı değeri anladığı açık.
Askerliğin erkek tabiatında ters düşen iki ordunun bundan böyle hiçbir düzeyde temas kurmaması, bence hem anlaşılır, hem de evladır.
MİNE KIRIKKANAT VATAN 17.10.2006
-
Hürriyet-adalet-müsavat, işte Fransa.