1975 yılındaki Kadastro çizimi ile yeni kadastro koordinatlarının uyuşmazlığı sorunu.

Merhaba,

Öncelikle, konuyu şekilde özetlemek isterim; 1975 yılındaki kadastro çiziminde görülen evler vs. referans alındığında hiç bir arsa sınırlarımızda hiç bir sorun yok. Aynen bugün olduğu gibi görülüyor o çizimde. Ama yeni kadastrodaki (3 yıl önceki) koordinatlara göre komşu parseller bizim arsamıza tecavüz ediyor. Yeni kadastro doğru olsa, 1975 yılındaki kadastroda görülen evlerin de bizim arsamızın içinde olması gerekli. 1975 yılındaki kadastro çizimindeki gibi (ezelden beri de orada görüldüğü gibi arsamın sınırları) arsamın sınırlarının belirlenmesi için nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında bilgilendirebilirseniz çok sevinirim. Allah razı olsun şimdiden.


Kadastro ve koordinat uyuşmazlığının detaylıca açıklamasını şu şekilde yapmaya çalıştım;
Köyde değerli olmayan arsamızın sınırları 1910'larden beri aynı şekilde kullanılmaktadır. (Öncesinde de arsa değilmiş) Elimizde 1975 yılındaki çaplı tapu var. 1975 yılındaki Kadasro çizimlerinin yapıldığı defterde komşu parsel sınırlarındaki evler görülmekte. Arka parselde yaşayan insanlar evlerine rahatça gidip gelsin diye bizim arsamızın altından 1,5metre genişliğinde bir patika bırakılmış ve bu patikanın alttaki parselde bulunan eve değdiği (Teğet geçtiği) 1975 yılındaki Kadastro çiziminde görülüyor. Ayrıca bizim arsamızın aşağıya doğru genişlediği de 1975 yılındaki kadastroda ve çap örneğinde görülüyor. Fakat 3 yıl önce yeni kadastro geçmiş ve bu kadastroda arsanın aşağı doğru genişlediği göz ardı edilmiş. Düm düz çizgi çekerek bizim sınırımızı belirlemişler. Böyle olunca da Arsanın altındaki patika 8-10 metre yukarı çıkarak bizim arsamızın içinden geçirilmiş. 1-2 metre patikaya ayrıldıktan sonra kalan 6-8metrelik kısmı da alttaki parsele ait olarak gösterilmiş. Ama o zaman da alttaki parselde bulunan evin de (1975 yılındaki kadastro çiziminde bu ev görülüyor) bizim arsamızın içinde olması gerekir. Ama ev olduğu yerde duruyor. Belediyenin kent otomasyon sisteminden bakıldığında evin konumu uydudan görülüyor. Ev olduğu yerde duruyor. Patika yukarı bizim arsamızın içine çıkarılmış. Arsamızın bir kısmı da alttaki parsele bırakılmış. Hatta patika olarak gösterilen alanda bizim 20-30 yıllık ağaçlarımız var. Patikanın arsamızın içinden geçmesine imkan yok.

1975 yılındaki kadastro çizimine bakıldığında sınırlarımız şu an olduğu gibi aynı görülüyor. O çizimdeki evlerin konumları esas alındığında hiç bir sorun yok. Ama 1975 yılında görülen evlerin konumları ve arsa sınırlarını belirleyen koordinatlar arasında uyuşmazlık var. Gerçek koordinatlarda patika benim arsama kayıyor, alttaki parsel benim arsama giriyor. Konu hakkında ilçe belediyesine başvurdum. Gerçek patika ve koordinatlar aplike edildiğinde uyuşmazlık var diye yanıt verdiler. İlçe Belediyesi o patikaya taş döşeyecekmiş. Kadastro müdürlüğüne başvurdum bu işi nasıl düzeltebilirim diye, henüz onlardan yazı gelmedi.

Avukat tanıdıklar ile görüştüm ama onlar da bu davalar hakkında çok detaylı bilgi sahibi olmadıklarını söylediler. Ne yapacağımı şaşırdım.

1975 yılındaki kadastroda görülen evlerin ve binaların konumu esas alındığında gram hata yok. Ama koordinatlar esas alındığında patika da başkaları da benim arsama giriyor.

Konu hakkında nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. (Tapu tescil iptal davası mı açmalıyım, yoksa el atmanın önlenmesi davası mı açmalıyım, patika için bir tek İlçe belediyesine mi yoksa Büyükşehir ve İlçe Belediyesinin ikisine de mi dava açmalıyım, Alt parseldeki komşuya da işin düzelmesi için dava açmam gerekiyor sanırım. Bunların hepsini birleştirip Büyükşehir, İlçe Belediyesi ve komşuya bir arada hangi davayı açmalıyım... Bunları düşünüyorum ama görüştüğüm 2 avukat arkadaşın konu hakkında detaylı bilgisi olmaması nedeniyle de ben de ne yapacağımı şaşırdım.)

Bilgisi olan arkadaşlar beni yönlendirebilirse çok sevinirim. Kimsenin 1 karış yerinde gözüm yok. 1975 yılındaki çizimde görüldüğü gibi (arsamın sınırları da böyle) koordinatlar görülse hiç bir sorun kalmayacak.
Allah razı olsun şimdiden.

Eğer kadastro tutanağının askıya çıkmasından itibaren 30 gün geçmediyse kadastro komisyonuna itiraz, kabul görmezse kadastro mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açmak gerek. Ama anladığım kadarıyla bu süre geçmiş. Bu durumda yapılacak şey şudur; Kadastro tutanaklarının ve ölçümlerin Kadastro kanununa aykırı olduğundan bahisle Asliye hukuk mahkemesinde tapu iptal ve tescil davası açılması gerekir. 10 yıllık hak düşürücü süre olup, 10 yıldan sonra dava açma hakkı düşer. Dava, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye hukuk hakimliğinde açılmalı ve davalı olarak da Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü - Ankara olarak gösterilmelidir.

Emsal bir mahkeme kararı size örnek olabilir :

DOSYA NO: 641-03-11-7204

T.C.
BEYKOZ
1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2011/500
KARAR NO: 2012/199

DAVACI:
DAVALI: TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ-ANKARA

DAVA: KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
DAVA TARİHİ: 28.09.2011
KARAR TARİHİ: 08.05.2012

Mahkememizde görülmekte bulunan Kadastro tespitine itiraz davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının mahkememize hitaben yazmış olduğu dava dilekçesinde özetle; Beykoz ilçesi, Gümüşsüyü Mah. Çırak sk. .... Ada, .. Parsel olarak adlandırılan 31 yıldan beri zilyetin de olan yerin yeni yapılan kadastro çalışmalarında arsa olarak yazıldığını, gerçek arsanın içinde gecekondu bir evinin olduğunu, yapılan yazılım eksik olduğundan iş bu davanın açılarak mevcut arsa içinde evinin de kayıt altına alınmasını talep ettiğini, yargılama yapılarak 480 m2 arsam içinde tek katlı 60 m2 arsa içinde tek katlı 60 m2 gecekondu evinin adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir..

Davalı Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde ve duruşma aşamasındaki beyanların da davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Getirtilen Kadastro Tespit Tutanaklarının incelemesinde dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde işbu taşınmaz bahçe olarak 35 yıldan beri M. oğlu, M. nun kullanımındadır, şeklinde yazılmış olduğu anlaşıldı.

Dosyadaki mevcut delillerle birlikte dava konusu taşınmaz başında 17/02/2012 tarihinde keşfin icra edilmiş olduğu fen bilirkişisinin 03.04.2012 tarihli raporunda; Beykoz İlçesi, Gümüşsüyü Mahallesi, .... Ada, 36 Parsel 480.17 m2 alanlı olarak Bahçe vasfı ile maliki maliye Hazine olarak beyanlar hamisin de "35 yıldan beri M. oğlu M. S.'nun kullanımındadır" şeklinde belirtme yapılarak 06.08.2010 tarihinde edildiği anlaşıldığını, davanın .... Ada, 36 Parsel üzerindeki 1 katlı binanın hanesinde belirtilmesine yönelik olduğunun anlaşıldığını, dava konusu 1 katlı binanın fotoğraflarından tespit edilerek belirlendiğini, Gümüşsüyü Mahallesi, Mülkiyeti Maliye Hazinesi adına olan 1894 ada, 36 Parselin beyanlar hanesine "35yıldan beri bina ve bahçesi M. oğlu M.S.'nun kullanımındadır" şeklinde belirtilmesi gerektiğinin tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın sınırlarının krokide kırmızı renkle davacıya ait 1 katlı bina taralı sarı renkle krokide gösterildiğini bildirir raporunu ibraz ettiği görüldü..

Dosyaya toplanan tüm kayıt ve belgelere, dava konusu taşınmazın Tapu Kayıtlarına, incelenen nüfus kaydına ve Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmalara, davalının beyanına ve, tüm dosya içeriğine göre; Beykoz İlçesi, Gümüşsüyü Mahallesi, 1894 Ada, 36 Parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro tutanağına sehven "iş bu taşınmaz bahçe olarak 35 yıldan beri M. oğlu, M. S.'nun kullanımındadır" şeklinde yazıldığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın beyanlar hanesine, "iş bu taşınmaz 35 yıldan beri 1 katlı bina ve bahçesi M. oğlu M.S.'nun kullanımındadır" şeklinde yazılarak davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir..

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1- Davacının davasının KABULU ile; Beykoz İlçesi, Gümüşsüyü Mahallesi, 1894 Ada, 36 Parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine "işbu taşınmaz bahçe olarak 35 yıldan beri Mustafa oğlu, M.S.’nun kullanımındadır" ibarelerinin KALDIRILARAK; dava konusu taşınmazın beyanlar hanesine "işbu taşınmaz 35 yıldan beri 1 katlı bina ve bahçesi M. oğlu, M.S. 'nun kullanımındadır" ibaresinin YAZILMASINA,
2- Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacının bu dava nedeniyle yapmak zorunda kaldığı tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Karar kesinleştiğinde kararın bir örneğinin Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesine,

Dair yasa yolları açık olmak üzere verilen karar davacı ile davalı hazine vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.08/05/2012

İlginize Can-ı gönülden teşekkür ederim.
Evet maalesef 3 yıl önce yeni kadastro geçmiş ve itiraz süresini kaçırmışız.

1975 yılındaki kadastro haritasında toprak binalar görülüyor. (Binalar arsaların sınırlarında ve arsa sınırı binaların sınırı ile 1975'te de gerçekte de aynı). Biz, 1975'teki kadastrodaki gibi binaların bulunduğu konuma göre arsamızın sınırlarının belirlenmesi istesek uygun olur mu sizce? Sonuçta 1975'teki kadastroda nerede bina olduğu görülüyor. Orada görülen evlerin bulunduğu yerler referans alınıp kadastro yapılsa ortada hiç bir sorun kalmıyor.

Son kadastroda arsamızın sınırları içeri çekilmiş ama komşu parsellerdeki evler olduğu yerde duruyor. O evler 1975'teki kadastroda ise arsa sınırlarında görülmekte. Arsa sınırımız içeri çekiliyor ama evler olduğu yerde duruyor. O zaman 1975'teki kadastroda görülen evlerin de bizim arsamızın içinde olması gerekir. Böyle bir tutarsızlık var.

Sonuç olarak; 1975'teki kadastroda görülen evlere göre arsa sınırı belirlense ortada hata kalmayacak. Bunu talep etmeyi düşünüyorum.
Ayrıca sanırım yalnızca Kadastroya dava açmam yeterli olmayacak gibi. Hem arsama tecavüz eden komşu parsellere, hem de arsamın alt tarafından 1,5metre genişliğinde bir patika geçtiği için o patikayı da benim arsamın içine kaydırmışlar. Bu nedenle de İlçe ve Büyükşehir Belediyesine de dava açmam gerekecek sanırım...

Konu hakkındaki öneriliniz için çok teşekkür ederim...