Temerrüt nedeniyle tahliyede çelişki

merhaba, 2000 yılında yapılan 5 yıllık kira kontratında kiranın altışar aylık peşin ödenecegi hükmü yer alıyor, ancak ikinci yıldan itibaren kira ödemesi aramızda ki ek kira mukavelesi ile (örnegin 5.500 ytl olan senelik kira için ödeme şekli: 1.000 acak ayında 1.500 temmuz ,agustos, ve eylül olmak üzere 3 taksitte senet karşılığı) ödeme şekli 2005 yılına kadar devam etti, altıncı yıl için kira tespit davasında ki rakam, mahkemece tevdi yeri tayin edilmemiştir B.K 73. maddesi 1.bendine göre alacaklının mukim bulunduğu yerdeki banka hesabına senelik kira bedeli ve diğer masraflar 2005 yılı kira bedeline mahsuben açıklamasıyla tek seferde yatırılmıştır.( karar 9. ayda çıktığı için ve o zamana kadar ödeme yapılmadığından ) 2005 sonunda süresinde noterden ihtiyaçtan dolayı tahliye talebinden sonra kira bedeli %10 artışı yapılarak yine aynı banka hesabına aylık olarak ödemeye başladık 4.ayda dava açıldi ve devam ediyor. bu birinci kısım
ocaktan itabaren aylık ödemelerimiz şahsın banka hesabına açıklamalı olarak her ay yatırılmakta. 8. ayda ikinci bir ihtar alıyoruz Konu:5 yıllık kontattaki hüküm geregi altşar aylık olarak ödenmesi gerken kiram bugune kadar ödenmedi, 30 gün süre içinde ödenmediği taktirde temerrüd nedeniyle aktin feshi ve mecurun tahlihesini talep ediyorum şeklinde, aylık ödemelerimiz muntazaman devam etmeke, ve süresinde ikinci dava dilekçesini alıyoruz. 1984 baskılı Sayın Celal Ergoğan kitabından alıntılar: (tahliye davası acılması kira aktinin yenilenemeyeceği anlamına gelir. ve ilk dava ihbar niteliği taşır(H.G.K 15.12.1961 E.6-2 K.3 sayılı kararı.) , kira sözleşmesinde kira parsının yıllığının peşin ödenecegine ilişkin kayıt bulunmasına karşılık kiracının kira parasını sürekli şekilde aylık olarak ödenesine kiralayan alacaklının hiç ses çıkarmarak uzun zaman bu ödeneleri kabul etmiş olması, akdin kira ödenesine ilişkin hükmünün tarafların isteğiyle zimni olarak değiştirildiği anlamına gelir. H.G.K 21.11.1962 gün ve E. 6-124 K. 75 sayılı kararı
bizi yakından ilgilendiren emsal kararlara karşılık uzun süredir kira alacağının aylık ödemeye devamı sonucunda açılan ikinci dava için bizi temerrüt durumuna düşürür mü? mahkemenin mehil verdiği süre için de nasıl bir savunma yolu izlemeliyim? aydınlatırsanız sevinirim.

Malikin, hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin uzun bir dönem aylık ödemeleri kabul ettikten sonra, akde aykırılığı ileri sürerek tahliyenizi talep etmesi iyiniyet kuralları ile bağdaşmamaktadır.
Getirebileceğiniz tek savunma bu olacaktır.
HGK., 21.11.1962, 6-124-75:Davacının iddiası BK.nun 260. maddesi gereğince temerrüt sebebine dayanmaktadır. Başlangıç tarihi 1/6/1959 olan kira sözleşmesinde yıllık kiranın peşin verileceği yazılıdır. Bu yazılı delile karşı, davalı, özel daire bozma ilamından önceki yargılama sırasındaki ilk oturumda, yıllık kirayı peşin ödemediğini, her ay peşin verdiğini savunmuştur. Mahkemece bunun delili sorulmak gerekirken bu yön üzerinde durulmamıştır. Kira parasının sürekli şekilde aylık olarak ödenmesine karşı davacı alacaklının hiç ses çıkarmayarak uzun zaman bu ödemeleri kabul etmiş olması, akdin kira ödenmesine ilişkin hükmünün tarafların isteğiyle zımni olarak değiştirildiği anlamına gelir.

ilginiz için teşekkür edeiyorum; ihtar ve 30 günlük surenin ardından temerüde düşmüş gibi görünsekte umuyorum belittiğiniz gibi iyi niyetten uzak bir tutumla, dava reddolur. ancak aklıma takılan hususları da aktarmak istedim; 2006 yılı tespit davasında tevdi yeri tayini istenemdei ve mahkeme yer tayini yapmadı. ve B.K 73. madesinin 1. bendine göre ifa edilmesi lazım gelen yer iki tarafın zimni arzusuna göe tayin edilir diyor. bizde alacaklı ile karşılıklı olarak anlaşıp ödeyecegimiz parayı kişinin banka hesabına yatırdık (kira mahkeme masflr. avukatlk gideri) bu itibarla 2006 yılı için B.K. 91. maddesine göre tediye mahalli tayin ettirme külfeti yükletilmemesi gerekmezmi?
bu yılki kira ödemelerini 6 ay süre ile aydan aya yatırdıktan sonra 5. ayda ihtiyaçtan dolayı tahliye davası, ve 7. ayda da süresinde açılan temerrüd nedeniyle tahliye davası bir çelişki doğurmuyormu? 5 aylık kira almıyorum diyen mal sahibinin öncelikle ne yapacagı ve ne yaptığı ve ihtiyacında ne kadar samim olduğunu ortaya koymazmı? kiraların kanun nezdinde adi bir gönderimi olduğundan( banka hesabına yatırılması) diğer taraftan kanunun tevdi yeri tayininde bankaya yatırılan paranın temerrüde düşmeyi mani olamayacagı hükümleri varken, tek çıkar yolumuzun geçen dönem yatırılan ve çekilen kiranın aynı hesap olması ve aylık ödemelerin altı ay devam etmesi, ve şahsın buna bir itirazı olmayışıdır. olsa idi hesabını kapatırdı bizde kanunda öngörülen şekilde PTT ile iadeli gönderimi seçerdik. onuda kabul etmesze sulh hukuktan tevdi yeri tayini talebinde bulunurduk. ödeme makbuzlarının ibrazı temerrüd davasının reddini saglayabilir mi?
yorumunuz içimize su serpmiştir. saygılarımla.

Kira bedelini şimdiye dek ödeme yapmış olduğunuz banka hesabına yatırmış olmanız yeterlidir. Kiralayan size açıkça kiraları bundan sonrası için nereye yatırmanızı istediğini bildirmedi ise temerrüd doğmaz.