Dolandırmak maksadıyla evlilik
Merhaba Saygıdeğer forum üyeleri ; Eğer okuyup yorum yaparsanız çok mutlu olurum. 45 Günlük Formalite bir evlilik yaşadım , Eşim ve annesi sırf altınlar için bu evliliği planlamışlar. Burdan sonrasını madde madde yazıyorum.
1. 45 günlük evlilik boyunca c*nsel birliktelik yaşamadık (Hep bir bahane buldu)
2. Evi terk etmeden 1 hafta önce boşanmakla tehdit ederek sadece eşimin adına kasa kiralatıp bütün altınları o kasaya koydurttular (350 Bin TL)
3. Boşanma dilekçelerinde somut hiç bir delil sunamadılar (Çünkü gerçekten sebepsiz terk etti)
4. Boşanma davasında ellerini güclendirmek için karakola şikayet ettiler (3-4 şikayetleri oldu bazısı takipsizlik aldı)
5. Tanık dinlenmesinde Amcası ve Dayısı sadece düğün günü görmelerine rağmen yalancı tanıklık ettiler ve ifadeleri bir birileri ile çelişkiliydi
6. Kasaya ihtiyari tedbir kararı konulmuştu bu şahıslar tuttukları 2. avukat ile siyasi güç kullanıp duruşmadan 15 gün önce "gerekçesiz ve istinaf yolu göstermeden" ihtiyari tedbir kaldırttılar sonra duruşmada ivedili tedbir konuldu fakat kasayı o 15 gün içinde boşaltıp kapatmışlar
Buraya kadar okuduysanız eğer 3 sorum olacak ;
1. Bu davada kusur oranı nasıl olur ?
2. Usulsüz tedbir kararı kaldırılması için birşey yapabilir miyim ?
3. Asliye hukuk mahkemesine "Bağıştan Rücu" Davası açmıştım oradaki sonuç nasıl olur sizce ? Şimdiden çoook teşekkür ederim.
Ayrıca sizlerin bir önerisi var ise alabilirim.
Lütfen yardım edin , Bir gün gazetelerin 3. sayfasında yer almak istemiyorum.
Cevap: Dolandırmak maksadıyla evlilik
Kimseden yorum gelmemesi üzdü açıkcası... Ne yapacağımı şaşırdım
Cevap: Dolandırmak maksadıyla evlilik
Beyefendi çok fazla soru gelebiliyor ve biz hukukçular da elimizden geldiğince herhangi bir karşılık beklemeksizin zaman ve emeğimizi ortaya koyuyoruz. Bu nedenle bazen sorulara yanıt veremememiz son derece makul karşılanmalı diye düşünüyorum.
Konuya gelince; Boşanma nedeni olarak ne gösterdiklerini anlatmadığınız için bilmiyorum. Bunu öğrenmek gerek. Evliliğin ilk 45 günü cinsel ilişki yaşamamak durumu davacı kadından kaynaklandıysa bu bir kusurdur (tıbbi rahatsızlıklar hariç). Eşlerin evlendikten sonra biraraya gelmemesi bir boşanma nedenidir. Dava terk nedeniyle boşanma davası değil şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası olsa gerek. Bu durumda terkten boşanmaya karar verilmese de bu da bir kusurdur.
Kiralık kasaya konulan altınlar meselesi ve tedbir kararı ile bu kararın kaldırılması olaylarında ise çok büyük bir uygunsuzluk görmüyorum. Çünkü davacı kadın sizi kandırmış ve altınları kendi adına kasaya koydurtmuş. Bu sizin hatanız da zaten düğünde takılan takılar kadınındır diye yargıtay kararları var. Üstelik davayı açmadan önce de kasayı boşaltabilirdi. Üstelik 350 bin değil, 3500 liralık altın var diyebilirdi. Kiralık kasanın içerisinde ne olduğu kayıtlara geçmez ki. Bu altınların bağış olduğunu ve iadesini istediyseniz, zaten kadınındır kararı verilir, çünkü sizin verdiğinizi ispat edemezsiniz, düğün kamera kayıtlarında başkalarının taktığı takılar olduğuna göre bu davayı kaybedersiniz kanaatindeyim.
Boşanma davalarında kesin veya somut delil pek olmaz. Senet yok belge yok. Nedir en önemli delil? Tanık beyanları. Bu beyanlardaki çelişkiyi veya yetersizliği (görgüye dayanmayan şahit beyanı kaale alınmaz) mahkeme değerlendirecektir.
Yine de hakimin siyasi yakınlıklar nedeniyle usulsüz haksız karar verdiğini düşünüyorsanız ve hakim nereye şikayet edilir diye soruyorsanız cevabım: hakimler hakkında şikayetleri Adalet Bakanlığı'na yapabilirsiniz. Ceza İşleri Genel Müdürlüğü gerekirse müfettiş atayarak gerekli incelemeyi yapar.
Benim size tavsiyem 350 bin liralık altın zaten gitti, bari kendinizi bu servet avcısından kurtarın, altınları kurtaramasanız da kendiniz kurtulun. Bunun için karşı tarafla ben davadan vazgeçeyim siz de benden vazgeçin deyin. Mümkünse anlaşmalı boşanma davasına çevirip, nafaka ve tazminat talep etmeyeceğine dair bir protokol ve mahkeme kararı daha fazla zarara uğramanızı engeller...