yargıya intikal etmiş olaylar hakkında yayınlar yapma

geçen yıl konya'da bir cinayet işlenmişti. bu olayla ilgili tv kanalları bir çok kez, kamuoyunu etkileyecek şekilde yayınlar yaptı. cinayet işleyen kişi, toplumu etkilemek için "doktor olacaktı" diye proğrama başlayıp, olayda darp edilen bir kadın olmamdığı halde, "parkta sevgilisi tarafından darp edilen kadını kurtarmak için" diye devam edip, cinayet kurbanı kişinin sabıka kaydınıda teşhir ederek, sosyal medyada, öldürülen kişi ve acılı ailesine karşı bir sanal linçe sebep olmuşlardır. tv proğramlarının youtube videolarını izledim ve altındaki yorumları okudum. videodan etkilenenler, cinayet işleyen kişiye kahraman derken, öldürülen kişiye lanet okuyup, hakaret yağdırıyor. bu hakaretlerden maktulün aileside nasibini alıyor.
dar edildiği iddia edilen kadın, "hayır, beni dövmüyordu" diyor. hastane raporu da, "darp cebir izi yoktur" diyerek kadını doğruluyor. buna rağmen tv kanalları hala "darp edilen kadının kurtarıldığını" iddia ediyor, feministler bile sanki mağdur bir kadın varmış gibi gelip cinayet işleyene destek olmak için eylem yapıyorlar.
cinayet işleyen kişi, 23 cm sustalı bıçak taşımaktadır. kadınla, ölen kişi arasında fiziki bir kavga olmadığından, araya girmesi ve ardebe olması mümkün değil. zate ifadelerinden de belli. adama sözlü olarak sataşıyor. kadın "git kardeşim, bir şey yok, o benim kocam" dese de, sataşan genç "bu senin karınmı, nikahlımısınız, neden ağlatıyorsun, gücün onamı yetti?" diye ifade alır gibi konuşunca adam sert çıkıyor, bu da yürüyüp gitmeye başlıyor. tahrik olmuş adam buna, seni sonra yakalarım diyor. o da sen beni yakalayamazsın diyor. adam kızgın ve fırlıyor yerinden, yetişip bunu sille tokat darp etmeye başlıyor, o da sustalı bıçağını kalbine sokuyor.
adam yerde can çekişirken, ona yardımcı olmuyor, ilk yardım yapmıyor ve ambulansı aramıyor, hemen olay yerinden uzaklaşıyor.
ortada bir ceset ve cinayet zanlısı varken, medyanın yaptığı bu taraf proğramlar sonucu, cinayet işleyen göklere çıkarılıyor, maktul, yerden yere vuruluyor. herkesin dilinde onun sabıkalı oluşu.
adaletin karşısında herkes eşit değilmi?
vicdanımı rahatsız eden şunu merak ediyorum. devam eden bir davayı etkilemek için, böyle yayınlar yapılması yasalmıdır? ayrıca, maktulün sabıka kaydının teşhir edilmesi, medyanın bu bilgiyi edinip, teşhir etmesi kvkk'ya aykırı değilmidir?
saygılarımı sunarım.

Basın, halkın haber alma özgürlüğünün sağlanması amacıyla OLAY hakkında haber yapabilir. Ancak henüz mahkeme kararı yok ise sanığın kişilik haklarının da korunması amacı ile isim belirtmeksizin haber sunabilir. Diğer taraftan mahkemeler yargı bağımsızlığı gereğince zaten hakimlerin özgür iradesiyle kararlar oluştururlar. Bir yargıç basından etkilenerek değil, yasalar ve vicdanı ile hüküm kurar. Hakime baskı yapmak, bizzat telkinde bulunmak (basından bahsetmiyorum) ise suçtur. Basın ne kadar masum veya suçlu derse desin hakim dinlemez, kanunlara ve kendi hukuk eğitiminin verdiği nosyona göre karar verir. Sizin de toplumun da olayı algılaması farklı olabilir. Söylediğiniz olayların ne kadar doğru olup olmadığını, şahit ifadelerini, oluşu ve varsa ağır tahrik hallerini mahkeme değerlendirebilecek yeterliliktedir.