25/2 fesih

Merhaba

25/2 (işçinin Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle iş sözleşmesini (haklı nedenle ve derhal) sona erdirme) koduyla işten çıkartıldım. Fakat sigortaya 25 (İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile fesih) kodu ile bildirim yapılmış. Şöyle ki bana ikale teklif edildi kıdem ve ihbar tazminatımı taksitle ödemek istediler bende kabul etmedim ve yarım saatte hazırlanan bir fesih ihbarnamesi ile işten çıkışım verildi. Fesih bildirimine de not düşerek ikale teklif edildi kabul etmemem üzerine bu fesih bildirimi hazırlandı tüm yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla kabul ediyorum diye imzaladım. Bu tek başına iftira suçuna delil sayılır mı? Bilgisi olan paylaşırsa sevinirim.

önce arabulucu sonra iş mahkemesine başvurarak içerdeki haklarınızı almaya çalışacaksınız

''iftira suçu, hakkında savcılık soruşturması açılması veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesidir ''...Size o fesih sebebi bildirimiyle nasıl hukuka aykırı bir fiil isnat edilmiş oldu?

Sayın tahriperi işe iade davam; bamdan usulden geri döndü. şu anda yeniden hesap için bilirkişiye gidecek.

Sayın Erdoğan Kırcalı her zaman ki gibi iğneleyici bir cevap olmuş.

saygılar.

Sn. erd-bay, haklı olabilirsiniz,ama elde değil bazen sineğin yağının da yağını çıkartmaya çalışmak , işin özünden uzaklaşıp intikam alma çabasına dönüştüğünü gördüğümde oluyor genelde, her zaman değil yani.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Sn. erd-bay, haklı olabilirsiniz,ama elde değil bazen sineğin yağının da yağını çıkartmaya çalışmak , işin özünden uzaklaşıp intikam alma çabasına dönüştüğünü gördüğümde oluyor genelde, her zaman değil yani.

---

Sayın Erdoğan Kırcalı bahsettiğiniz tipleri az çok tahmin edebiliyorum. Her kişiyi bir tutmayarak olaya başka bir açıdan daha bakmanız gerekiyor. 2 yılı aşkın süredir işsizim, bu platformda bir cevap bulmak adına yazan kişilere (maddi durumlarından dolayı avukat tutamayacak insanlar var) karşı biraz empati yapmanızın daha uygun olacağı kanaatindeyim. İnsanları işinden ederken gerçekler dururken asılsız söylemlerle itibarlarına gölge düşürmelerinin, para bende ya dediğimi yaparsın ya da mahkemelerde uğraşırsın egosunun haklı bir durum olmasını kanıksamak benim adıma kabul edilemez bir durumdur. Bunun adli makamlara yansımamış olması kişide nasıl bir psikolojik etki yarattığını bilemeyiz, işçilik alacakları zaten haklı durumdaysanız sizin hakkınızdır ama diğer taraftan işverenin asılsız ithamları yanına kar olarak kalmaktadır. Bu sineğin yağının yağı değil kişinin hakkıdır. Bu da benim görüşümdür. Farkındaysanız şu aralar ne de sıkça duyuyoruz "temel hak ve özgürlükler".

saygılar

Yanıtlarımın hiç birinde maddi imkan yetersizliği nedeniyle avukat desteği alamadan hakkını aramak , korumak zorunda kalanlara karşı bir düşünce belirtmedim hiç bir zaman.Dediğiniz gibi empati yapmak gerek , bazı durumlarda empati yapmamak gerekirken de empati yapıyor insan.Sizin söylediğiniz gibi tek taraflı empati yapıldığında o empati de olmaz zaten sadece sizden taraf olmak olur, ki kimseden de bunu beklememek gerekir. Bu konuya özel idi yağının yağı örneğim. konunuz haksız fesih, ödenmeyen haklarınız ve aslında sizin olan haklarınıza kavuşabilmeniz için çaba harcarken, fesih sözleşmesinde belirtilen gerçek olmayan sebebi suç uydurmaya bağlanma düşüncesinin oluşmaya başlaması idi kastettiğim. Fesih sebebi olarak yüz kızartıcı suç demiş olsaydı, hakkınzıda yüz kızartıcı suçlar işlediğinize dair tutanaklar düzenlenmiş olsa idi, o zaman bir suç uydurmaktan bahsedilebilir-di.Kendince en az zarar göreceğini düşündüğü seçeneği işaretlemiş, gerçek sebebi höstermemiş. olay bu.İğneleyici cevabın her zamanki gibi olması konusunda ise,keşke o beklediğiniz empatiyi siz de yapabilseydiniz o lafı etmeden önce.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Yanıtlarımın hiç birinde maddi imkan yetersizliği nedeniyle avukat desteği alamadan hakkını aramak , korumak zorunda kalanlara karşı bir düşünce belirtmedim hiç bir zaman.Dediğiniz gibi empati yapmak gerek , bazı durumlarda empati yapmamak gerekirken de empati yapıyor insan.Sizin söylediğiniz gibi tek taraflı empati yapıldığında o empati de olmaz zaten sadece sizden taraf olmak olur, ki kimseden de bunu beklememek gerekir. Bu konuya özel idi yağının yağı örneğim. konunuz haksız fesih, ödenmeyen haklarınız ve aslında sizin olan haklarınıza kavuşabilmeniz için çaba harcarken, fesih sözleşmesinde belirtilen gerçek olmayan sebebi suç uydurmaya bağlanma düşüncesinin oluşmaya başlaması idi kastettiğim. Fesih sebebi olarak yüz kızartıcı suç demiş olsaydı, hakkınzıda yüz kızartıcı suçlar işlediğinize dair tutanaklar düzenlenmiş olsa idi, o zaman bir suç uydurmaktan bahsedilebilir-di.Kendince en az zarar göreceğini düşündüğü seçeneği işaretlemiş, gerçek sebebi höstermemiş. olay bu.İğneleyici cevabın her zamanki gibi olması konusunda ise,keşke o beklediğiniz empatiyi siz de yapabilseydiniz o lafı etmeden önce.

---

Sayın Erdoğan Kırcalı size ithafen yazmamıştım o genellemeyi bu platforma üye olup konu açan kişiler içindi, zaten konuyu kendimden uzak tutarak biraz afaki yazmış olabilirim, bilmeden kırdıysam özür dilerim.

Sanırım cevabı buldum.


Türk Medeni Kanunu

Madde 2 – Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.

II.İyiniyet

Madde 3- Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.

Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.