-
Hayret yani
Malumunuz en uyanık Bakan Unakıtandır. Maliye bakanı olan bu şahsa 5 Ekimde birileri Randevulu gelir kendilerini ' S'omali Merkez Bankası' yetkilileri olarak tanıtan bu şahıslar bakanla konuşup çay içerler ve bakanıda araya sokarak MB sı başkanı ve yetkilileriyle görüşmek isterler. Randevuyu bizzat bakan Unakıtan alır. Görüşme gerçekleşir.
Sonra bir istihbarat gelir Çarşı karışır Somali de Merkez Bankası Yoktur. Dolayısı ile yetkilisi de yoktur. Peki bu gelenler kimdir ? Kim olduğu bilinmeyen kişilerle T.C Maliye Bakanı ve Merkez Bankası başkanı konuşmuştur. Olayı yalanlayamazlar da sadece 'görüş ve önerileri dikkate alınmamıştır.' açıklaması yapılmıştır. Yok bi de alınacak mıydı demeyin belli olmaz ...
Şimdi sorunumuz şu bu ülkeye zırt pırt birileri geliyor İMF başkanından tutun devlet başkanlarına hatta yakında Papa gelecek peki onların gerçek olduğunu nereden bileceğiz ? Ya Papa zenci bir haham çıkarsa ne yapacağız ?????
-
Somali'ye mısır diye kol saati mi satacaktı acaba, hani gümrükçüler yerse diye
-
Benim asıl merak ettiğim onların açıklamaları değil de bizimkilerin onlara ne gibi bilgiler verdiği...
-
HABERTÜRK ANKARA TEMSİLCİSİ TAKİ DOĞAN'IN HABERİ...
Somali heyeti devlet yetkilisi olduklarını gösteren belgelerini alıp tekrar geldiler. Pazartesi günü basın toplantısı yaparak Somali'nin resmi heyeti olduklarını anlatacaklar.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Merket Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ı kandırdıkları iddia edilen Sahte Somali heyeti oldukları söylenen heyet, Çarşamba günü ülkesine dönmüştü. Dün belgelerini alarak tekrar Türkiye'ye geldiler. Ve önce Gümrükler Muhafaza Başkontrolörü İlter Kuşoğlu ile görüşerek, yardım istediler.
Kaçakçılık ve gümrük yolsuzluğu ile ilgili bilgi isteyen kişilerin sahtekar olamayacağını söyleyen Somali heyeti, Pazartesi günü yapacakları basın toplantısı ile sahte olmayıp, Somali hükümeti tarafından görevlendirilen gerçek heyet olduklarını kanıtlayacaklar.
Somali'nin Türkiye'de büyükelçiliği olmadığı için Fahri Konsolos Türk işadamı Aydoğan Gürses, heyetin gazetelerde sahte olarak yazılmasından sonra Somali'ye telefon ederek tekrar Türkiye'ye çağırdı.
Heyet Somali tarafından görevlendirildiklerini belirten kanıtlarıyla Türkiye'ye döndü.
Somali'de Merkez Bankası olmadığını para basamadıklarını ilkel bir kabile yönetimi ile devletin var olduğunu başta kaçakçılık ve yolsuzluk olmak üzere bir çok konuda yeniden yapılanmak için Türkiye'den yardım istemek amacıyla geldiklerini söyleyen Somali heyeti Sahte ve sehtekar olsak neden gümrük ve kaçakçılık kurumlarından yardım isteyelim dedi.
Somali'de ABD'nin tanıdığı ve Somali halkının tanıdığı 2 devlet yönetimi bulunuyor. Türkiye'ye gelen heyetin Somali halkının görevlendirdiği heyet olduğu belirtiliyor.
Beyaz Saray ziyaretinin üstüne hiç iyi gitmedi, tüüüh Kemal Abi sen neettin?!!:D
-
Devlet oluşumu ve organların kurulması için Türkiye'den yardım isteyeceklermiş. Çok yaşayın siz. Aklıma bi fıkra geldi.
Tofaş'ın ilk kuruluşu sırasında, fabriakanın çalışma sistemlerini oluşturmak ve bu konuda gözlemde bulunmak üzere bir hetey, Japonya'ya gider.Orada araba fabrikalarını incelemek isterler. Bizimkileri büyük bir fabrikaya götürürler. Orada arabanın baştan sonra hangi aşamalardan geçerek yapıldığını, kalite kontrolunu,testleri vs. görürler. Ve araba tam olarak bitirilip bizimkilere gösterilir. Çok hoşlarına gider. Tam çıkarlarken aranaya bir kedi konduğunu farkederler. "Bu ne için" diye sorar içlerinden biri. Japon, mahcup bir ifadeyl:"kusura bakmayın görmenizi istemezdik. Hayvan haklarına aykırı. Ama bu izolasyon testi. Kediyi arabaya koyup, kapı ve camlarını kapatıyoruz. sabaha kadar bekliyoruz. Sbah geldiğimizde, kedi ölümüşse izolasyon tamam.Ancak sağ ise, izolasyonda bir kaçak olduğu ve ses ve havanın içeri girebileceği anlaşılıyor"demiş.
Bizimkilerin bu uygulama hoşlarına gitmiş aynısını uygulamaya karar vermişler. Bir zaman sonra Somali'de kurulacak araba fabrikesının incelemeleri için bir heyet Türkiye'ye gelmiş. Tofaş heti ağırlamış Fabrikayı gezdirmiş, aşamaları göstermiş. Tam işleri biterken, bir işçinin arabaya kedi koyduğunu gören somali heyeti, aynı soruyu bizmkilere sormuş.
"Kimseye söylemeyin, bu izolasyon testi. Biten arabanın içersine kediyi koyuyoruz. Kapı ve camları sıkıca kapatıp bekliyoruz. Sabah geldiğimizde kedi içerdeyse, izolasyon tama. Eğer kaçmışsa, izolasyonda problem var demektir
-
He he
Muhtemelen kedi arabanın içinde olmuyordur eklemeyi unutmuşlar sanırım...
-
İşte tam oldu...
Somalili diye aranan üç kişide somalili çıkmadı... İkisi Türk biri Mısırlı çıktı şimdi bunlar aranıyor...
-
Aslında bu yazıyı, Kamu İdare vatandaşlık ya da ne sosyal güvenlik forumuna mı yazsaydım diye düşünmedim değil. Karar sizin.
Oglen saatleri. Ankara'da bir hastane onu... Siyah,
zirhli makam arabasinin etrafinda 3 adam caresizce
debeleniyor. Adamlardan ikisi koruma, biri sofor.
Manzarayi goren merakli vatandaslar, yavas yavas olay
yerine gelmeye basliyor...
Merakli vatandas: (arabayi gostererek) Kardes kac
yapiyo bu?
Koruma 1: 301 yapiyo... tovbe tovbe... Biz neyle
ugrasiyoruz, adamin derdine bak!
Sofor: Das yok mu, das?
Koruma 2: Tasi n'apcaksin lan?
Sofor: Cami kiricam... Adam gidiyo...
Koruma 1: Acaba bikac kisi cagirip, arabayi sedyeye
koyup oylece arabayla beraber mi muayene ettirsek?..
Cıkaramiycaz galiba.
Sofor: Valla iyi dedin... Son zamanlarda, motordan da
tuhaf bi ses geliyordu... Hem sayin başbakanimizi
tedavi ederler, hem de motora baktiririz o arada.
Merakli vatandas 2: Anaaaa! İcerdeki basbakan mi?
Merakli vatandas 3: (Egilip arabanin icine bakmaya
calisarak) Oh! Memleketin binbir turlu sorunu var.
Basbakan icerde yan gelip uyusun. Ne kadar guzel!
Koruma 2: Bana bak basbakanimiz uyumuyo, adam
hastalandi terbiyesiz!
Koruma 1: Abi basbakanimizi arabadan cikarip
hastaneye goturemiyoruz. Ben bu adami doviyim, sen de
hemen sedye kap gel. Bu arada onu da tedavi ettiririz.
Merakli vatandas 1: Siz niye vatandasin konusma
ozgurlugunu kisitliyorsunuz? Adam dogru soyledi. Orhan
Pamuk Hristiyan olmuş, hatta Noel'i ona vermisler...
Basbakan icerde rahat rahat uyuyo... Olur mu oyle
sey?!
Sofor: Ben su insaattan balyoz kapip geliyim.
Koruma 1: Balyoza gerek yok yaa... Biz bu adamlari
elimizle de doveriz evel Allah... Di mi?
Koruma 2: Tabii canim. Ne balyozu?!.. Zahmet etme.
Sofor: Adamlari dovmek icin degil. Ben cami kiralim
da, basbakanimizi cikartalim diye soyluyorum. (Insaata
dogru uzaklasir)
Merakli vatandas 2: Bu politikacı takimi boyle oluyo
iste! Koltua yapişti miydi, bi daha yerinden
kalkmiyor... Ancak balyozla malyozla...
Koruma 1: Bak arkadsiım. Iftara daha çok var. Ama
simdi dayak yiyeceksin orucun bozulucak.
Merakli vatandas 1: Bana bak sen boyuna dayak
mayak... Adam hakli... Siyaset yan gelip yatma yeri
degildir. Ne o oyle arabanın icinde hem de!
Koruma 2: Abi bunlarla tek tek basa cikilmaz... Biz
en iyisi bu meydana, soyle buyuk bir dayak cadiri
kuralim. Topluca yesinler dayaklarini, hem ne guzel
prom(a)syon olur.
Sofor: (Insaattan hayal kiriklıgiyla, elinde arkasi
donuk bir tabelayla geri donmustur) Abi alamadim
balyoz.
Koruma 1: Neden?
Sofor: Insaatin kapisinda, "Insaata girmek tehlikeli
ve yasaktir' yaziyor. Radyasyon falan olabilir.
Koruma 2: Eyvaaah... O zaman hep beraber gidelim,
'insaata girmek guvenli ve serbesttir' yazan bir
insaat bulalım. Oradan aliriz balyoz.
Koruma 1: Evet. En iyisi bu. Benim de aklima yatti.
Sofor: Tamam o zaman... Ama biz donene kadar, su
tabelayi arabanin ustune koyalim da millet yannıs
anlamasin. (Insaattan aldigi tabelayi arabanın on
camina dayar)
'Verdigimiz gecici rahatsizliktan dolayi ozur
dileriz!'