Önyargılara Teslim Olmayalım
Herkes toplumdaki ilişkilerini kısa bir değerlendirmeye tabi tutsa, en sık kullanılan değer yargılarının başında, herkesin birbiri için kullandığı etiketlerin geldiğini görecektir. Bir kişi ile ilgili bilgi istendiğinde veya kişinin kendi hafızasında o kişi hakkında bir değerlendirme yapmak gerektiğinde otomatik olarak bu etiketler devreye girer. Etiketlerin doğru olup olmaması üzerinde pek durulmaz. Bunun araştırmasından nedense kaçınılır. Önemli olan bu değerlendirme ve etiketlendirme işleminin bir kez, hayatın bir döneminde, belirli bir zamanında yapılmış olmasıdır. İşin vahim ve garip tarafı, bu etiketlendirmeyi yalan yanlış, asılsız dahi olsa, aksi ispat edilse de kolay kolay değiştirmek mümkün olmaz. Bu kavruk, çarpık, mantıksız bakış açısının bir diğer adıdır önyargı. Özellikle eğitim düzeyi düşük olan insanlarda ve toplumlarda önyargı zihniyeti oldukça hakimdir. Böyle durumlarda önyargıları değiştirmek o denli zordur ki oldukça iyi ve etkin bir karşıt çalışma yapılması gerekir. İmkanları olanlar bu karşıt çalışmayı belirli ölçüde engellemeye ve tersine çevirmeyi başarırken, imkanları olmayanlar bu önyargıları olduğu şekliyle bırakma yoluna giderler. Bana göre bunların hiçbir önemi yok, herhalde sadece ben değil birçok insan için de durum böyledir ...Benim gerçekte etiketlendirme ve önyargı konusuna kolay ve sıradan bir bakış açım var. Kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına da yapmaktan hiç hoşlanmam. Kişi kendisiyle ilgili yanlış bir etiketlendirmeye asla tahammül edemezken nasıl başkaları için bu yöntemi o kadar içi rahat kullanabilir, bu olacak şey değil... İnsanları olumsuz yönde bu kadar kolay harcayabilmek, silebilmek, etkisiz hale getirmek benim vicdan ve akıl anlayışıma sığmaz. Bir diğer nokta da önyargının şu ana kadar kime ne faydası olmuş bilen varsa anlatsın lütfen, adı üzerinde ön-yargı...son derece itici bir kelime... Bunların hepsi hasta beyinlerin bir şekilde ortaya attığı, ürettiği çarpık fikirlerdir. İnsan an an değişen, gelişen, geçirdiği tecrübelerden faydalanan bir varlık. Önyargı kullanarak bir insanın önüne geçebilmenin mümkün olabileceğini sanmıyorum ama kişinin hedeflediklerini, amaçladıklarını yavaşlatacağı da açık.
Önyargıları beyinlerden silebilmenin çoğu insan için zor olabileceğine inanıyorum. Belirgin elle tutulur bir çok şeyi yok edebilmek, ortadan kaldırabilmek, atabilmek mümkün olabilir ancak hafızalardan kati kanaatlari bir anda silebilmek o kadar kolay değil..Çoğu şeyden daha zor belki daha fazla irade gösterilmesi üzerine gidilmesi gerekiyor ama sonucun her iki taraf için de faydalı ve olumlu olması teşvik edici.
Dünyanın dört bir tarafında yaşanan kaosun, çatışmaların, huzursuzlukların, çözümsüzlüklerin arkasında yatan başlıca nedenlerden de biridir gereksiz, kasıtlı ve olumsuz önyargılar...Toplumları adaletten, barıştan da alıkoymakta, şuursuzca yanlış değerlendirmelere, kararlara sürüklemektedir. Bir düşünün ırk, milliyet ve din çatışmalarında önyargıların rolü ne denli büyüktür. Birilerine zarar vermeden, geç olmadan bu kötü önyargılarımızı öncelikle varsa kendi düşüncelerimizden başlayarak son vermek emin olun ki başkalarına da örnek olacaktır. Bu konuda düşüncelerim sadece bunlarla sınırlı değil...sizin de yardımlarınızla devam etmek isterim....
Re: Önyargılara Teslim Olmayalım
Evet, gerçekten de önyargıyı kırmak atomu parçalamaktan daha zor. Bir de sadece kendi kendimize düşündüğümüz ama dışarıya yansıtmadığımız önyargıların belki kimseye zararı yoktur, zamanla yanılmış veya yanılmamış olduğumuzu da görebiliriz ancak "ya yanılmıyorsak" sorusu beynimizi kemirir durur. Ya da "ah keşke" lere kalırız. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermek gerçekten de bazen insanı çok güç durumda bıraktığı da oluyor. Böyle durumlarda en iyi yolun, insanın kendi kendini sorgulaması, biraz da zamana bırakması, sanırım bir nebze de olsa, kendimizi de başkalarını da önyargıdan korumuş oluruz.
:rolleyes:
Re: Önyargılara Teslim Olmayalım
Değerli katılımcılar,
Sn Yöndem'in önyargılı davranışların negatif bakışla getirdiği olumsuzluklar hepimizin yaşantısında gözlemlediği sorunlar.
Sanırım, yaşamın yönlendirilmesi bakımından önyargı değil, öngörüler daha etkili olmaktadır, olmalı.
Konuya yargı açısından baktığınızda, somut olaya ulaşmada önyargı çok etkili kullanılmakta. Tümden gelim, tüme varım, hangi yöntemi kullansanız da, suçüstü dışında önyargı egemen. Kurgulamada savcı için çok ciddi bir bakış meselesi. Hakim için de etkili. Özellikle vicdani kanaat boyutunda karar vermede, insan doğası, psikolojisi, kişilik yapısıyla çok yakın ilişkili.Maddi unsurlar saptanabilse de, manevi unsurlar önyargılı kurgulamanın varsayımları.bu durum, yerel mahkemeler ve yargıtay kararları arasındaki farka bence önemli bir gösterge.
Önce yargıda önyargılı olmaktan vazgeçilse toplumun daha olumlu ve önyargısız tutumlara yöneleceğini düşünüyorum.