Görevi kötüye kullanma suçu hakkında

Merhaba,

Posta çeki hesabımızın bulunduğu bir ptt şubesine, şirket sahibi ve aynı zamanda genel müdürü olarak ilk defa para çekmek üzere gittim. Şubeye şirketim ve benimle ilgili gerekli her türlü resmi evrağı (imza sirküleri, ticaret sicil kaydı, nufüs suretim, fotoğraf vs..) önceden bıraktığım, aynıları yanımda da bulunduğu halde bana ödeme yapmadılar.

Gerekçe olarak da imza sirkülerinde posta çeki hesabından para çekmeye yetkilidir yazmaması gösterildi. Oysa imza sirkülerinde zaten bunların yazmayacağını, bunun benim bu imzayla şirket adına her türlü işlemi yapmaya yetkili olduğumu gösterdiğini anlatamadım. Şube müdürü bana ısrarla ahzu kabze yetkili bir avukata bile ödeme yapmadıklarını anlattı. Kendisine benim vekil olmadığımı, bizzat şirketin genel müdürü olduğumu dolayısıyla tam yetkili olduğumu söylememe rağmen ödeme yapılmadı. Üstelik ptt şubelerinde hesap neredeyse sadece oradan işlem yapılabildiği için de oldukça zor durumda kaldım.

Bu işlem öncesinde şubedeki bir personel insanları azarlar şekilde sıraya sokuyordu. Ben de insanlara daha kibar konuşması gerektiyle ilgili bu kişiyi yüksek sesle uyardım. Ancak konu bir tartışmaya dönmeden kapandı. Bu inadın sebebinin bu olduğunu sanıyorum. Yoksa bir şube müdürünün bu kadar bilgisiz olması mümkün olamaz.

Sonuç olarak bir devlet memuru yapması gereken br işlemi, kasıtlı olarak yapmamıştır.

Bu durum görevi kötüye kullanmak mıdır? yoksa görevi suistimal midir?
her iki durumda da bu suç için nasıl bir dava açmalıyım? savcılığa suç duyurusunda bulunmak yeterli olur mu?

İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.
S. San

Bu konuda bilgisi olan kimse yok mu acaba?

Avukat olarak, ahz-u kabz yetkim olmasına ve vekaleti sunmama rağmen, benzer bir konuda bana da ödeme yapmamaya kalkıştılar,;tamamen bilgisizlik, ilgisizlik ve risk almama güdüsünden hareketle...

Savcılığa yapacağınız suç duyurusu; ilgili memurların soruşturması izne tâbi olacağı için, çok fazla zaman kaybettirir size.

Ya, ilgili Müdürlüğe yazılı bir dilekçe verin ki, bununla ödeme yapmaları olasıdır, en azından olumsuz cevap verirler, elinizde delil olur; ya da Valilik, Kaymakamlık gibi idari birimlere şikayet ve taleplerinizi iletin, muhakkak sonuç alırsınız.

Bu arada şöyle bir gelişme oldu.

Ben durumu şikayet amaçlı İstanbul Başmüdürlüğünü aradım. Oradan bana yeni bir hesap açtılar. Ve diğer hesaptaki tutarı buraya aktarıp, bakiyedeki tutarı ödediler. Üstelik bu işlemi de aynı evraklarla yaptılar.

Yani para ve zamanlama ile ilgili sorunum kalmadı. Ancak bazı devlet memurlarının ben yaptım oldu zihniyetine artık dayanamıyorum. Bu nedenle bunu gurur meselesi yaptım. En azından birilerine ders olur belki. Bu nedenle ısrarla şikayetçi olmak istiyorum.

Yazınızdan anladığım kadarıyla, bu noktada şikayet mercii savcılık.
Ancak benim başka yerden paramı çekmiş olmam bu suçu hafifletmiyor olmalı. Bu andan itibaren, 1 sokak ötedeki ptt şubesi yerine, benden oldukça uzaktaki başmüdürlükten işlem yapmak zorundayım. En az 5 saat boyunca uğraştığım da cabası. Yani her anlamda mağdur durumdayım.

Buradaki suç görevi kötüye kullanmak mıdır? yoksa görevi ihmal mi?
hangi suçtan şikayetçi olmalıyım?

ilginiz için teşekkür ederim.

Siz suç duyurusunda bulunmakta kararlı iseniz, suç olup olmadığını; varsa suçun nevini savcı takdir edecektir, sizin hangi suçtan şikayetçi olduğunuz veya suç nitelendirmesi yapıp yapmadığınız önemli değildir, önemli olan şikayet edilen fiildir.

Olayda ihmalden söz edilebilirse de kanımca şuçun unsurları oluşmamıştır. İfadelerinizden anladığım kadarıyla 257.madde hakkında bilgi edinmiş ve mağdur olma şartının arandığını öğrenmişsiniz. Olayda bir kişinin 6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasını gerektirecek kadar ağır bir mağduriyet göremedim. Kaldı ki bir suçun oluşumu için suç işleme kastının varlığı gerekir. Şayet memur, ihmal ve sizi mağdur etme kastıyla değil de mevcut belgelerle ödeme yapamayacağını düşündüğü için ödeme yapmamışsa da suç oluşmayacaktır.

Sonuçta, memurun mahkum edilebilmesi için, öncelikle mağduriyetinizin sonra da memurun kastının varlığı ispatlanmalıdır.

Kanımca memur kasıtlı olsun olmasın, görevini layıkıyla yerine getirmediğinden üst makamlarınca savunması alınıp idari cezaya çarptırılmalıdır. Konuyu üst makama iletmişsiniz. Aynı kurumdan söz konusu memur hakkında herhangi bir idari işlem yapılıp yapılmadığını, şayet yapılmadıysa gerekçesini öğrenmek için yazılı başvurabilirsiniz.

anladığım kadarıyla, yine yapanın yanına kar kalacak.
ve ben işlerimi yürütebilmek için işimi gücümü bırakıp, saatlerce yollarda sürünüp, merkez şubeye gideceğim.

merkeze şikayet ettim tabiki, sadece "Allah, allah.. yapmaması gerekirdi" dendi.. Fıkra gibi..

teşekkürler..

Benimkisi bir görüştür, kesinliği yoktur. Ayrıca üst makama işlemleri size yakın şubeden yapmak istediğinizi; bunu sağlamalarını söyleyebilirsiniz. İyi günler dilerim.