Kredi Hayat Sigortası ve Zamanaşımı Defi

Merhaba;

Annemin 2011 yılında çekmiş olduğu ve SGK aylığını ve buna bağlı aylık dökümünü garanti olarak gösterdiği tüketici kredisinin borcuna ait icra dosyasını UYAP tan kontrol ederken 13.03.2019 da öğrendim. Annem 24.10.2012 tarihinde vefat etti. Borç ile ilgili daha önceden hiçbir bilgim yoktu. UYAP tan dosyanın evraklarını incelediğimde bu seneye kadar takip kapsamında hiç nüfus kayıt örneği, muris layıt kontrolü yapılmadığını gördüm. Bankayla durumu görüştüğümde onlarında bu takibi yapmadıklarını öğrendim. Ardından gerekli belgeleri istedim ve 60 aylık kredinin tüm zamanı için ödenmiş olan kredi hayat sigortası olduğunu buldum. Sigorta şirketiyle ilk görüşmemde daha önce ihbar olmadığı için zamanaşımı defi öne sürüldü. Borçtan henüz haberim olduğunu söyledikten bir süre sonra sigorta şirketi beni arayıp vefatın sigorta süresi içinde olduğu için tazminat evraklarını göndermem istendi. 1 hafta önce gönderdiğim evraklara yanıt bugün geldi ve zamanaşımı nedeniyle red kararı verildiği söylendi.

Çok uzatmamak için bazı detayları verememiş olabilirim kusuruma bakmayın, benim burada merak ettiğim;

TTKm1420 uyarınca zamanaşımının borcun muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yıl ve her halde 6 yıl olduğu belirtilmekte. Söz konusu durumda borcun muacceliyeti 3. Şahıs olan benim borçtan, sigortadan haberdar olduğum tarih midir? Yoksa Annemin vefat ettiği tarih midir?

Yanıtlarınız için şimdiden teşekkürler.

Sizin durumunuzda "her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar." kısmı geçerli.
Yani anneniz 24.10.2012'de vefat ettiyse, 24.10.2018'de süre doldu.

6 yıl dolmamış olsaydı, sizin öğrendiğiniz andan iki yıl sonra zamanaşımına uğrayacaktı.

Bu konu maddenin gerekçesinde de şu şekilde ifade edilmiş:

6762 sayılı Kanunun 1268 inci maddesinde sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmış, Kanun gerekçesinde iki yıllık sürenin gerçek ihtiyaçlara daha uygun olduğu ifade edilmiştir. Yeni düzenlemede iki yıllık süreye sadık kalınmış olunmakla birlikte bir de azami zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Şöyle ki, 6762 sayılı Kanunda olduğu gibi Tasarı da muacceliyet, rizikonun gerçekleştiğini bildirmeye bağlanmıştır. Halbuki, sigortalı veya sigortadan faydalanan kimse rizikonun gerçekleştiğini, olay tarihinden itibaren, örneğin beş yıl sonra da öğrenebilir. Bu durumda sigortacı, her zaman için sigorta tazminatının ödenmesi talebiyle karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle, menfaatler dengesinin korunması amacıyla, sigortacının tazminat ödeme borcundaki zamanaşımı için 6762 sayılı Kanunun 1268 inci maddesinde düzenlenen iki yıllık süre yanında mutlak bir zamanaşımı süresi daha getirilmiş ve bu süre de rizikonun gerçekleştiği tarihten başlatılmıştır. Ancak, sigortacıyı da oldukça uzun sürelerle karşı karşıya bırakmamak ve gaiplik hali de dikkate alınmak suretiyle azami süre altı yıl olarak belirlenmiştir.

Yanıtınız için çok teşekkür ederim.

Kusura bakmazsanız bir sorum daha olacak konu ile ilgili,

Söz konusu borca ilişkin bildirimin icra dosyası nezdinde yasal mirasçılara yapılmasının gecikmesi, garantörü SGK aylığı olan kredinin ödemelerinin yapılamamasının borçlunun vefatına bağlı olması, bu konuda bankanın, icra takibinin herhangi bir araştırma yapmaması yönünden özellikle zamanaşımını bekleyen ve bu yönden hareketi kötüniyetle meydana getiren taraflarla ilgili yapabileceğimiz herhangi birşey var mıdır?

Yanıtlarınız için çok teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.