Kira tespit davası

Menkulün 1986'dan beri iş yeri olarak kiracısıyız. Yapılan sözleşmede senelik kira artış oranı %35 olarak, ve kaloriferli olarak tutulmuştur. 1995 yılından beri Apartman Yönetimi, Merkezi sistemi oy birliği ile kaldırmıştır. Buna mukabil mal sahibi sürekli bizi oyalamış ve iyi niyetimizden dolayı kandırılmış, kombi yaptırmamıştır. Katalitik ile ısınmak zorunda bırakmıştır.
Kontrat tarihimiz her yıl Ocak ayının ilk günüdür. Ev sahibi İhtarname çekmeden 22/12/2005 tarihinde 2005 yılı için 350 YTL aylık net kira ödediğimizi iddia etmiş, (oysa Banka makbuzları ile 400 YTL net ödediğimiz halde) Kira Tespit Davası açmıştır. 2005 yılında net ödediğimiz kira bedeli 400 YTL'dir. Bir ay sonra da menkulü satmıştır. Yeni mal sahibi açılan davaya devam etmiştir.
2006 yılında ödediğimiz kira bedeli %37 zam yaparak 550 YTL'dir Brüt ise 712 YTL'dir. Avukatım % 37 zam yaptığım için 2006 TÜFE değerlerinin 7,9 olduğunu bu davanın kazanılabileceğini düşünüyordu. Kira Tespit Komisyonu'na, ben aynı binada, aynı büyüklükte emsal göstermek istedim. Görevli burda aynı mesleğin icra edimediği için emsal gösterilemeyeceğini söyledi.
Mahkeme karar aşamasında Hakim izne ayrılınca yerine gelen Hakim dosyayı incelemeden direkt davayı karara bağlamış, 888 YTL net kira bedelini onaylamıştır. Dolayısıyla 2006 yılı zammı %122 gibi inanılmaz bir bedeli onaylamış oldular.
Bu aşamadan sonra haklarımı savunmak ve işyerimde mesleğimi icra edebilmek için tüm yazdıklarımı resmi şekilde belgeleyerek temyize başvurduğumda hüsrana uğramamak için savunma konusunda önerilerinizi bekliyorum. İlginize şimdiden çok teşekkür ederim.

Kira tespit davasını, "zam oranı" penceresinden değerlendirmeniz hatalı bir tutum olur ve sizi yanlış yönlendirir. 1986'dan bu yana kiracılığınız devam etmekte olduğu için, kira bedeliniz, emsallerinden düşük kalmış olabilir. Kira tespit davasının amacı da bir bakıma kira sözleşmesini günün koşullarına uyarlamaktır. Aşağıda vereceğim bir Yargıtay Kararı özeti bu durumu açıklamaktadır:
"Taraflar arasındaki kira ilişkisinin kurulmasından itibaren 3 yıldan fazla bir zaman geçmiş ise, kural olarak yeni dönem kira parasının 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hakim tarafından hak ve nesafet kurallarına göre saptanması gerekir. ... Mahkemece, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, mecurun nitelikleri, yapılan iş ve ticari önemi de gözönünde bulundurulmak suretiyle benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli dava konusu yer ile ayrı ayrı karşılaştırılmalı, kira parasına etki eden hususlar üzerinde de ayrıca durulmalıdır."
Kira Tespit Komisyonunun un ne şekilde oluşturulması gerektiği konusunda da bir karardan örnek yazıyorum:
"Mahkemece yapılacak iş; yöreyi iyi bilen mülk bilirkişi ve benzer yerleri işleten aynı meslekten bir bilirkişinin de katılımıyla heyet oluşturmak, resen emsalleri incelemek ve tesbit edilen bedelin dayanağını oluşturan emsal kira sözleşmeleri ve diğer verilen dosyaya konulmak suretiyle günün ekonomik koşullara uygun denetlenebilir rapor almak ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar vermekten ibaret iken, yazılı gerekçelerle hakkaniyete aykırı ve konu vicdanını rahatsız edecek şekilde düşük ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir."
Nöbetçi hakim tarafından dosyanın karara bağlanması sık karşılaştığımız bir durum olmamakla birlikte, eğer dosya tamamlanmış, incelenecek başkaca bir husus kalmamış ise, kararın verilmesi de hukuka aykırılık teşkil etmemektedir.
Mevcut kira bedelinizin 350 değil de 400 YTL. ise kararı etkileyecek bir husus değildir. Kaldı ki mutlaka, dekontlarınızı sunmak sureti ile bu hususu da kanıtlamışsınızdır.
Temyizden istediğiniz bir sonuç alıp alamayacağınız hakkında ise, verdiğiniz kısıtlı bilgiler çerçevesinde ve dosyanızı incelemeden sağlıklı bir yorum yapılması mümkün değildir.

merhabalar...peki 3 yıl sonunda kira tespit davası tehdidi ile ev sahibinin istediği kirayı verdik.sonraki her artış dönemlerinde tefe-tüfe mi uygulanacak yoksa ev sahibi aynı kozu her yıl eski kiracıya kullanabilirmi...teşekkürler