Alıntı:
btsbts rumuzlu üyeden alıntı
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosu
İDDİANAME
İSTANBULASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
DAVACI :K.H.
MÜŞTEKİ :
ŞÜPHELİ :
SUÇ TARİHİ :
SEVK MADDESİ :Türk Ceza Kanunu 102/1-2.cümle, 53/1
DELİLLER :Müşteki, şüpheli beyanı, nüfus adli sicil kaydı, doktor raporu ve tüm dosya kapsamı
SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ:
Olay günü müştekinin Şişli de bulunan Cevahir Alışveriş Merkezinde bulunan sinemaya gittiği, Alışveriş Merkezi içerisinde bulunan Migros Mağazası önünde yürüdüğü sırada şüphelinin müştekinin yanından geçtiği sırada müştekiye çarptığı ve eliyle müştekiye dokunduğu, daha sonra ise müştekiye bakarak ıslık çala çala yoluna devam ettiği, müştekinin şüpheliden şikayetçi olduğu anlaşılmakla,
Şüphelinin yargılamasının mahkemenizce yapılarak eylemine uyan ve yukarıda belirtilen sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur.03/01/2019
kamu davasına dönmüş bu dosya acaba ne olur bir yardımcı olabilirmisinz
olay taczi degil tamamen kuruntu ıslık calma da yok sadece tevbe neruzuyu ıslık olarak algılamış arkadaş boş yolda gelip çarpıp şikayetçi oldu,, kamu davası olarak acılmış şikayetinden vazmı geçmiş anlamadım neden davacı kh gözüküypor şikayete bağlı suçlar hakkında kamu davası açılabilirmi
Merhaba,
YENİ TCK SİSTEMİNDE SARKINTILIK SUÇU
Sarkıntılık, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre, “genellikle kadınlara sataşma, laf atma, huzur bozma, tasallut” anlamlarına gelmektedir.1 Sarkıntılığın bu geniş kullanımları ile teknik ceza hukukunda yer alan sarkıntılık suçunun düzenlemesi arasında önemli farklar vardır. Zira sarkıntılık fiilinin oluşumu için salt laf atma, huzur bozma gibi eylemler yeterli görülmez.
Bu hareketler örneğin cinsel taciz (TCK. 105. madde), kişinin huzur ve sükununu bozma (TCK 123. madde) gibi çeşitli suçların oluşumuna da sebebiyet verebilir. Halbuki sarkıntılık suçunun gerçekleşmesi için mutlak surette vücut temasının bulunması şart koşulur. Bu bakımdan kelimenin günlük kullanımı haricinde, teknik ceza hukuku bakımından sarkıntılık suçunun çeşitli tarifleri yapılabilir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, sarkıntılık 765 Sayılı TCK’de müstakil bir suç olarak düzenlenmişti. 2005 yılı haziran ayında yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK’nın ilk halinde sarkıntılık suçu öngörülmemişti. TCK’nın 102 ve 103. maddelerinde düzenlenen cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarında 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 58 ve 59. maddelerinde yapılan değişiklikler ile sarkıntılık hususunda müstakil maddeler arasına serpiştirilmiş düzenlemeler yapıldığını görmekteyiz. Bu değişiklikler ile sarkıntılık eylemi cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçlarının hafif şekli olarak düzenlenmiştir.
Kanun koyucuyu sarkıntılık eylemini suçun temel şeklinden ayrı olarak düzenlemekteki gaye sarkıntılık şeklindeki fiillerin mahiyeti gereği cinsel saldırı ya da cinsel istismar gibi cezalandırılması halinde verilen cezanın ağır olabileceği kaygısıdır.3 Sarkıntılık suçu tıpkı yeni kanun döneminde olduğu gibi 765 Sayılı TCK döneminde de tanımlanmamıştı. Ancak benzer mahiyetteki suçlardan olan ırza tasaddi ve söz atma ile mukayese edilip aralarında farklar gözetilerek kimi yönlerden çeşitli tanımlama girişimlerini görmekteyiz. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.12.1990 tarihli kararına göre sarkıntılık, “belirli bir kimseye karşı işlenen, o şahsın edep ve iffetine dokunan ani ve hareketler yönünden kesiklik gösteren, şehvet kastıyla işlenen edepsizce davranışlardır...Sarkıntılık suçunda ani ve kesiklik gösteren hareketler tasaddi fiilinde süreklilik kazanmakta ve ısrarla sürdürülmektedir.”
A. Eylem Fiziki Temas İçermelidir:
Sarkıntılık eylemi salt söz ya da hareketle oluşmaz. Bu eylemin mağdurun vücut bütünlüğünü ihlal edici boyutta temas içeren hareket niteliğinde bulunması gerekir. Bunu sarkıntılık eyleminin kanun sistematiğinde konulduğu yeri itibariyle de anlıyoruz. Sarkıntılık suçu TCK’nın 102 ve 103. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 102. maddedeki cinsel saldırı başlığında cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde eyleme ilişkin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verileceği, 103. maddede yer alan çocukların cinsel istismarı başlığı altındaki cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması durumunda ise sanığın 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı öngörülmüştür. Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 22.09.2014 tarihli ve 2012/13556 esas, 2014/10229 karar sayılı kararında “sanığın mağdureyi omuzundan çekerek öpmeye çalışmak şeklinde gerçekleşen eyleminin 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı TCK.nın 103/1. maddesi 2. cümlesindeki sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu...”nu belirlemiştir. Hangi eylemlerin sarkıntılık suçuna yol açacağı hususunda tahdidi bir belirleme yapılması zordur. Ancak eylemin kişinin vücudunda gerçekleştiği basit cinsel saldırı eylemlerinin büyük bir kısmı diğer şartların elvermesi halinde sarkıntılık suçuna yol açabilecektir. Bunlara örnek olarak “failin müştekinin belinden tutmak suretiyle gerçekleştirdiği iddia olunan..., mağdurenin yanaklarından öpmek şeklinde..., cinsel amaçla mağdurenin elinden tutma..., mağdurenin omuzundan tutmak suretiyle cinsel tacizde bulunma şeklinde..., müştekiye sarılıp, onu sevdiğini birlikte olmak istediğini söylemek suretiyle gerçekleştirdiği..., müştekinin ensesinden öpmek suretiyle gerçekleştirdiği..., mağdurenin omuzuna dokunarak gezmek istiyorsan seni ben gezdireyim demek şeklinde...., eliyle kalçasını ve cinsel organını ellediği şeklinde kabul edilen eylemin, otobüs durağında katılanın yanına oturup başını katılanın omuzuna koyduğu..., iddia ve kabul edilen eliyle mağdurenin vücudunun değişik bölgelerini okşama biçiminde..., merdivende ve asansörde elle sarkıntılıkta bulunma, göğüslerini okşama suretiyle gerçekleştirdiği..., mağdurenin göğüslerine dokunmak..., müştekiye cinsel ilişki teklif edip, peşinden de elini omuzuna atarak yanağından öpmesi..., müştekiye cinsel ilişki teklif edip, peşinden de elini omuzuna atarak yanağından öpmesi..., mağdurenin kalçasını ellemek..., olay günü buluştukları yerde mağdureyi öpme..., karın bölgesini, bacak arasını ve cinsel organını elleme ve sıkma..., asansöre binmek üzere olan müştekinin kalçalarını ellemek..., mağdureye sürtünmek..., mağdurun cinsel organını tutup kalçasını okşamak..., bir öpücük verir misin diyerek mağdurenin kolundan tutup sarılma..., mağdurenin kolunu ve göğüslerini tutup okşamak..., mağdurenin arkadan beline sarılmak..., mağdurenin eteğini aşağıya indirmeye çalışma...” şeklindeki eylemler verilebilir.11 Hemen şunu da belirtmemiz gerekir ki, fiziki temas içeren sarkıntılık eyleminde mağdurun rızası hiçbir surette bulunmamaktadır.
KAMU DAVASI NEDİR?
Madde 173- Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Kanunlarda öngörülen istisnalar saklıdır.
Kamu Davası Hangi Durumlarda Açılır?
Savcının ceza davasını kendiliğinden (resen/re’sen) açması sistemi benimsenmiştir. Aynı şekilde, davayı sürdürmesi de zorunludur. Kamu davasından vazgeçilemez. Dava geri alınamaz. Dava süresince suçsuz olduğu kanısına varması durumunda da, beraatini talep edebilir. Ancak davayı kendiliğinden düşüremez.
Örneğin, bir alacak davası açtığınızda, davanızdan vazgeçip yargılamayı o anda bitirebilirsiniz. Ancak kamu davalarında bu mümkün olmamaktadır.
AVM' de geçen cinsel saldırının kamera görüntüleri de mevcuttur eğer siz bu durumda cinsel tacizin olup olmadığı bu görüntüler ile ortaya çıkacaktır. Ses kayıtları da mevcuttur ıslık olup olmadığı da orada çıkacaktır.
ŞİKAYETE BAĞLI OLMAYAN YANİ MÜŞTEKİ ŞİKAYETÇİ OLMADIĞI İÇİN KAMU DAVASINA DÖNÜŞMÜŞTÜR.