Zamanında toplanmayan aidat borcunun bir kerede istenmesi

Merhabalar. Eşimle birlikte 4 ay önce yeni dairemize yerleştik. Fakat 4 aydır kimse bizden aidat istemedi ve bilgilendirme yapılmadı. (pano,duyurular vs hiç biri yok) Bizlerle birlikte diğer apartman sakinlerinden de toplanmamış ve şimdi apartman yöneticisi geldi 4 ayın aidatını bir kerede istiyor. Bu 4 aylık süre zarfı boyunca hiç bir temizlik vs hizmette bulunulmadı sadece asansör aktif bir şekilde kullanıldı. Biz bu borcu ödemek zorunda mıyız? Kimse gelip bizden aidat şu günde şu fiyatta toplanmaktadır demedi zira kimse gelip bizden aidat istemedi isteselerdi verirdik bizim anlamadığımız şey neden zamanında toplanmadı bu aidatlar ve şimdi hepsi birden isteniyor?

Taşındığınızdan bu yana yöneticiler gelip istemeden önce hiç kimseye aidatı ne kadardır ne zaman ödenir diye sormadınız herhalde.

Birikmiş olan borcun tamamının istenmesinde yanlış olan bir durum yok, aksine aidat ödemesini birinin gelip istenmesinin beklenmesi hatalı davranış olmuş.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Taşındığınızdan bu yana yöneticiler gelip istemeden önce hiç kimseye aidatı ne kadardır ne zaman ödenir diye sormadınız herhalde.

Birikmiş olan borcun tamamının istenmesinde yanlış olan bir durum yok, aksine aidat ödemesini birinin gelip istenmesinin beklenmesi hatalı davranış olmuş.

---

Farklı bir bakış açısı saygı duyuyorum. Lakin alacaklı olan ben değilim kimse onun bu iş peşinde koşması gerekmez mi? Ben tek tek bütün daireleri dolaşıp yönetici siz misiniz ya da yönetici kim acaba diye sormak zorunda mıyım? tanımadığım insanlarla muhatap olmak zorunda mıyım? Bu işin normali benim nezdimde yönetici apartmana gireni çıkanı bilmelidir yeni taşınan birisi varsa uygun vakitte kapılarını çalıp kendini tanıtmalı sorumlu kişi kendi olduğunu bildirmelidir. Hiç değilse apartmanda bir duyuru panosu olmalı ki bilgilenelim. 4 aydır gelmemiş gelmemiş şimdi neden geliyor? 4 aydır kimseden toplanmamış geçen gün toplantı yapmışlar ki bundan da haberimiz yok düzenli bir şekilde şu günde toplanacağı kararlaştırılmış bu zamana kadar böyle bir şey yokmuş. Şimdi bir kerede ben nereden bulacam o parayı ya da niye kendimi zora sokayım şimdi onun iş bilmezliği yüzünden?

Sorunuzun özü olan '' biz borcu borcu ödemek zorundamıyız '' kısmıyla ilgili yanıt çok net;
Evet, o binaya taşındığınız tarih itibariyle aidat borcunuz doğmuş olur ve ödemediğiniz aidatları ödemeniz gerekir.
Topluca ödemek zor olabilir haklısınız, bunu yöneticiye tamamını bir seferde ödeyemeyeceğinizi bildirerek ortak bir noktada buluşma ihtimali mevcut. Kabul etmezse de birikmiş aidat borcunuzu tek seferde ödeme zorunluluğunuz var demektir.

Alacaklı olan yönetici değil, o binadaki tüm kat malikleri , temizlik vs giderlerin parasını ödemek zorunda olan yönetici değil, o binada oturan kiracı yada ev sahiplerinin kendisidir, yönetici sadece onlar adına o ödemeleri yapar, o ödemeleri yapmak için de onlar adına tahsilatların yapılmasını sağlamaya çalışır. Bu tahsilatların yapılmasını sağlamaya çalışmanın içinde kapı kapı dolaşıp aidatın ödenmesini istemek yok, kapı kapı dolaşıp ben yöneticiyim diye kendini tanıtma zorunluluğu yok.
Yeni taşındığınız binada mevcut uygulamaların neler olduğunu , yöneticinn kim olduğunu öğrenmek için bir çaba harcaması gereken sadece sizsiniz.

Bizler adına bu tahsilatı yapma görevini üstlenmişse tabi ki kapı kapı dolaşması gerekir veya herhangi bir hesap numarası verilmesi yeterli olur ama bizlere bu da verilmedi. Mevcut binada uygulamaların neler olduğunu,yöneticinin kim olduğunu kimden nereden öğreneceğim? Komşumu rahatsız etmek zorunda mıyım? Onlar da bana açıklama yapmak zorunda değil en nihayetinde elalemin triplerini mi çekeceğim? Aynı zamanda taşındığımızdan bu yana hiç bir hizmet olmadı dediğim gibi sadece asansör aktif bir şekilde kullanıldı. Temizlik görevlisi yok,çöpleri toplayan yok bu gibi gelişmelerin ise bu aydan itibaren olacağını belirtti.

KMK 20.maddesi aşağıdaki şekilde;

'' ANAGAYRİMENKULÜN GENEL GİDERLERİNE KATILMA :
(Değişik fıkra: 13/04/1983 - 2814/9 md.) Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça:

a) Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak;

b) Anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, (Ek ibare: 14/11/2007-5711 S.K./9.mad.) güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında;

Katılmakla yükümlüdür.

c) Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz.

(Değişik fıkra: 13/04/1983 - 2814/9 md.) Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu Kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık, (Değişik ibare: 14/11/2007-5711 S.K./9.mad.) yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür.

Birinci fıkradaki giderlere, kat maliklerinden birinin veya onun bağımsız bölümünden herhangi bir suretle faydalanan, kişinin, kusurlu bir hareketi sebep olmuşsa, gidere katılanların yaptıkları ödemeler için o kat malikine veya gidere sebep olanlara rücu hakları vardır.''

Yöneticiye doğrudan tahsilat görevi yüklenmiş değildir, ancak kat malikine ( veya kiracısına) aidat borcunu ödeme zorunluluğu getirilmiş kanunla.
Yöneticiye bir kararla tahsilat görevi açıkça yüklenmemişse görevi değildir , hele hele kapı kapı dolaşıp aidat borcunun ödenmesini istemek hiç değildir.
Siz beklersiniz yönetici kapıma gelsin aidat borcumu istesin diye , o bekler herkes aidatını ödesin diye. Kimse bir adım ötesine geçmez beklerse;
bir gün yönetici beklemekten vazgeçip icra yoluyla aidat borcunun ödenmesini talep edebilir, siz hiç beklemediğiniz bir ödeme emriyle birikmiş aidat borcunuzu icra masraflarıyla ödemek zorunda kalırsınız.
Düşünce tarzınızla devam ettiğinizde o yolun sonundaki görüntü bu olur, bilginize.

Bir defa zamanında söylemediler sayılmaz, o iş geçti, para ödemesem de olur gibi bir mantık yok.Sizde şu açıdan haklısınız, kapı kapı gezip yönetici aramak gibi bir şeye bende kalkışmazdım,pano gibi bir şeyde yazması daha mantıklı olurdu.Karşı taraf ilgisiz davranmış, ancak bu o apartmanın gideri olduğu(elektrik, asansör vs.) gerçeğini değiştirmiyor.Bir şekilde ödeyeceksiniz.Yöneticiyle konuşup kolaylık isteyebilirsiniz, onun dışında baştan isteselerdi banane kaynar yaklaşımının hukuki karşılığı yok.İcraya giderse o parayı faiz ve masraflarıyla sizden alır.

Toplumumuzda aslında pek bilinmeyen ve özen gösterilmeyen bir durum bu. Hep alacaklı gelsin alacağını benden istesin (tıpkı öğretmen öğretsin mantığı) düşüncesi hakim. Oysa Borçlar Kanunu kural olarak diyor ki; Borçlu alacaklının peşinde koşacak. Borçlu borcunu alacaklıya ödemeye çalışacak... Özetle: Para borcu götürülecek borç olup, alacaklının talep etmesi beklenmeksizin vadesinde ödenmeli. Yoksa vadesi gelmiş (muaccel) borcu alacaklı istemedi, ben de ödemedim düşüncesi doğru değil.

Borçlar kanununu ilgili maddeleri;
B. İfa yeri

MADDE 89- Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;

1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,

2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,

3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde,

ifa edilir.

Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.

C. İfa zamanı
I. Süreye bağlanmamış borç
MADDE 90- İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur.

Olayınızda katmaliki olsaydınız yöneticinin görevini yapmaması nedeniyle şikayet ve dava haklarını mevcut olurdu ancak kiracının böyle bir hakkı mevcut değil Kat mülkiyeti kanunu gereğince...
Şahsi tavsiyem herhangi bir husumete neden olmadan yavaş yavaş ödeme yapmanızdır. Zira icraya verilirseniz gecikme zammı, faiz, icra masrafları ve avukatlık ücreti ödemek zorunda kalacaksınız.