Pasaport konusu kullanılarak evim soyuldu
Merhaba,
Benim kenidime ait bir temizlik şirketim var..Bundan 75 gün önce Türk vatandaşlığına geçmiş Gürcistanlı bir kadın işyerime geldi.Bana çok mağdur olduğu iş bulamadığını iş aradığını ne yapacağını şaşırdığını bahsetti sokakta kaldığını acil işe ihtiyacı olduğunu söyledi.Bende kendisine benim şirketimde iş olmadığını fakat insanlık adına yardımcı olacağımı isterse burada kalıp kendisine iş bulmasına yardımcı olabileceğimi ama bu yardımım sonuçsuz kalırsa başka yerlerdende iş araması gerektiğini anlattım..Şirketimin kadrosundakı doluluk nedeniyle iş bulamadım ancak kendisi başka yerlerden günlük haftalık işler buldu hayatını idame ettirdi.Ensonda bir ailenin yanında hastabakıcı olarak işe girdi..Yalnız bu gündelik işleri bulurken 45 gün boyunca benim yanımda kaldığı günler vardır..Bu bayan sonderece iyi niyetli gözüküp benimle diyoloğu gayet iyiydi.Çok mağdur olduğunu görüyordum..Bundan 15 gün önce benim yanıma gelip kızının ve torunun Gürcistanda trafik kazası geçirdiklerini acil onlara para göndermesi gerektiğini ağlayarak yalvararak bana anlatıp benim ona borç para vermemi teklif etti.Çünkü şu anda çalıştığı işyerinden henüz maaşını almadığını ancak 15 gün sonra bu parayı alabileceğini çocuklarının acileyeti var olduğundan benim yardımcı olmamı istedi..Türkiyede herhangi bir yeri ikameti olmadığından aynı zamanda benim yanımda kaldığından dolayı iyi niyetli olacağını düşündüm.Kendisine 350 dolara tekabül eden dolar ve TL para verebileceğimi fakat bunun için benim eğer kaçarsa paramı kimden alacağımı söylediğimde ben Türk vatandaşıyım size pasaportumu bırakayım bana bu parayı verin diye beni ikna etti..İyi niyetli olduğunu yardıma muhtaç olduğunu düşünerek bende bu parayı pasaportunu bana bırakmasını kabul ettim..Elinden senet almadım çünkü seneti alsam bile ikameti var olmadığından tahsil etme güçlüğü yaşayacağımı buna mukabil pasaportun daha garanti olduğunu düşündüm..Bu parayı benden isterken işyerimi ziyarete gelen aile dostlarımda vardı.Aynen konuyu gördüler...Derken aradan geçen zaman içinde benim evimde kalmaya devam etti..Geceleri gidecek yeri olmadığından şirketimde kaldığından anahtarımda kendisindeydi..Ofisimi zaman zaman ev ve işyeri olarakta kullandığımdan ve işyerimin bir daire olması sebebiyle kendisinin benim yanımda kalmasında bir sakınca yoktu..Merhametten maraz doğar misali yediği içtiğinden yattığından banyosundan vazgeçtim bir otel gibi kullandığı ve insanlık adına yapılan yardım sonradan tamamen kötü niyet durumuna ve tam bir dolandırıcılık örneğine dönüştü.Bugeçen safhalardan sonra 2 gün önce kapı zili çaldı kapıyı açtığımızda kapıda iki polisin beni karakola yaptıkları davetle karşılaştım.Nedenini sorduğumda bana bu kişinin bende pasaportunun var olup olmadıklarını sordular evet bende dedim.Lütfen gelin sizin ifade vermeniz gerekiyor bunun nedenlerini karakolda anlatın ondan sonra ifadenizi verdikten sonra evinize dönersiniz dediler..Bende tamam diyerek yapılan davate icabet ettim.Karakola gidince bana karşı tarafın şikayet dilekçesindeki yazdıklarını okumadan benden ifademi aldılar.Bende yapılan herşeyi dürüstçe anlattım.Bu parayı benden alırken yanımda şahitlerim vardı kelimesinide ifade ettim.Pasaportu veremiyeceğimi çünkü benim bu pasaportu verirsem paramı kimden alacağımı beni savcıyla görüştürmelerini istedim.Maalesef bütün çabalarım sonuçsuz kaldı.Avukatımı aradım..Avukatım karşı tarafın bana ifadesinin okunması gerektiğini neler yazdığımı öğrenmemi istedi.Bende ısrarla bunu okumaları gerektiğini söyledim.Baktılarki ben bunda ısrarlıyım okudular.Yazılanlar aynen şöyleydi.Beni iş vaad ederek kandırdı pasaportuma el koydu benden para istiyor beni öldürteceğini söyledi mafyayla bağlantısı olduğunu söyledi bana yardım edin.Pasaportumu alamıyorum..
Bu gerçek dışı ifadelerden yola çıkarak gördüğüm hakarete hayret içinde kaldım..Savcının benimde ifademi göz önüne almadan tamamen bu hanımın ifadesiyle beni karakolda sabaha kadar bekletti.Aynen bir kadın satıcısı gibi görülüp beni bu ithamlardan yola çıkarak anlayıp dinlemeye bile gerek görmeden bu kararı vermiştir.....Böyle bir şeyin olmadığını söylememe rağmen üstelik iki şahit dinletmeme rağmen savcının önyargılı hareketine maruz kaldım..
Boşu boşuna beni karakolda bir gece sabaha kadar tuttular.Kimseye derdimi anlatamıyordum.Önce polis beni karakola götürürken yalan ifade kullandı.Bana ifade verin ondan sonra evinize dönersiniz dedi..Sonra savcıya yapılan bu açıklamalar okundu veya okunmadı bilmiyorum savcı boşu boşuna beni burada tuttu..Çünkü şahitlerimin ifadelerinden bu durumun gerçekleştiğini bu bayanın zorla pasaportunu almadığımı tamamen kendi beyanları ile verdiğini ispat etmiştim..Sabah savcının önüne çıkıldığında ifadem aynıydı.Ben yine doğrularla size anlatıyorum bu kadında anahtarım var ben bir komployla karşı karşıyayım dememe rağmen kimseye sözümü geçiremedim.Yabancı kökenli bir kadın olması sebebiyle savcının ön yargılı davrandığını gördüm.Israrla kendi vatandaşını korumak adına bir girişim göstermediğini karşı tarafa bunun suç olduğunu yaptığının bir dolandırıcılık olduğunu anlatması gerekirken hala bana ısrarla pasaportun tutulmasının suç olduğunu anlatıyor ver diye baskı yapıyor.Anlıyorumda ben bu suç diye ısrarla önüme konulan durumda mağdur olduğunu anlatmama rağmen savcının bu konuda asla bir yardımını göremediğim gibi birde karakolda tutulmak hakaretine uğradım..Ayrıca bu karakolda tutuklu kaldığım süreçte anahtarımın kendisinde olmasına rağmen bunun tutanaklara geçmediğini gördüm.Tamamen önyargılı bir davranış önüme tepsiyle sunuldu..Tamam diyerek çaresizlik içinde savcının makamından çıkarken kadının feryat figan edepsizlik gösterisi ile karşı karşıya kaldım.Avazı çıktığı kadar bağırıp üstüme yürüyor adliyeyi birbirine katıpyordu..Polislerin önünde sergilenen bu tavır ve çığlıklar karşısında nasıl bir adalet bu kimse beni dikkate almıyor sözleri ile odadan savcının dışarı çıkmasına neden oldu...Bende bu sefer görüyorsunuz yaşanan çirkin hareketleri bu kadınla asla karşı karşıya gelemem bu kadın masum değil bir amaç içinde ben bunu size anlatamıyorum bu kadınla karşılıklı gelemem anlaşma yapamam tavrı ortada lütfen yanıma bir polis verin ben kendisine vereyim çünkü karşılıklı gelmek bile beni utandırıyor.İşyerimin olduğu muhitte böyle bir çirkinliği yaşamak istemiyorum dedim.Nihayet ikna oldular ve poliside yanıma alıp işyerime geldiğimde kapıyı iki kere kilitli bırakmama rağmen kilitin tek kilide düştüğü içeri girdiğimde ofisimin karma karışık olduğunu çekmecelerin dışarılarda dökülüp saçıldığını diğer odalardaki eşyalarımın yerlere saçılarak arandığını resmen bir hırısızlıkla karşı karşıya kaldığımı gördüm..Neticede pasaportun bulunduğu çekmecenin de bunlardan nasibini aldığını içeride bulunan paralarımında çalındığını fark ettim.Derken polis gelip zabıt tuttu parmak izi için geldiler eldiven takılarak bu işlerin gerçekleştiği çıktı ortaya..Size tamamen aktardığım bu olayda sorularım şunlardır..
Polisin yalan söyleyerek beni kandırarak eve dönecesiniz sözü CMUK göre aykırı değilmi.Vatandaşa doğru beyan verilmeden kandırılarak götürülmesi suç değilmi..Çünkü ben döneceğimi var sayarak tedbir almadım.Çocuklarımın şehir dışında olmaları yüzünden kimseden yardım alamadım..İki anahtarın var olması birinin bu bayanda olduğunu anlatmama rağmen savcı bunları dikkate almadı bu oyuna üstelik çanak tuttu..
Bu bayan polisin ve parmak izcilerin gelip gittiği yaklaşık 5 saat içinde işyerimin yakınındaki bir restorantta yemek yerken bana işyerimdeki dağınıklığı toplamak için yardıma gelen aynı zamanda bu davada şahitliğimi yapan aile dostuma rast gelerek hakkımda ileri geri çok çirkin telaffuz bile edilmeyecek sözlerle bana hakaret ederek konuşarak hatta daha ileri gidip namusuma dil uzatacak cümlelerle beni sormuştur.Dostum olan bu bayanın ona yaptığı ikazlarla yüksek ses tonu ile bu hakaretlerine son vererek çekip gitmiştir..
Bundan sonra izlemeyi düşündüğüm yol Savcı ve polisler hakkında şikayet etmektir.Kanun koruyucuların bu tavrı madem biz Avrupa Birliğine gireceğiz diye bütün karakol olaylarını düzeltmeye girdik..Önceki tavırlar tamamen değişti..Maalesef bu yaşananlarla hala değişmediğini gördüm.Polis ve savcı CMUK tam uygulamıyorlar.Üstelik benim avukat hakkım olmasına ve talep etmeme rağmen bunu kabul etmeyip avukat çağırmadılar..Aykırı ve taraflı yapılan bu durumdan dolayı şikayet edebileceğim merciler neresidir..Ayrıca bu konuda son derece kararlıyım İnsan Hakları Mahkemesine müracaatta bulunmak istiyorum bunlarda nederece başarılı olurum.Beni demokrasi ile yönetilen bir ülkede üstelik kendi vatandaşlarının uğradığı bu muamele karşısında karşı tarafın bukadar cüretkar olmasına sebebiyet verdikleri için ben derdimi kime anlatayım.Devletin savcısı olaya bu kadar lakayt bakarken benim derdimi anlatacağım merciiler neresi olacaktır..İllaki başkabana bakanlaramı mektup yazayım yoksa kime..