4857 sayılı Kanun'un 25/II. maddesine göre işten çıkarılmakla tehdit edilip işveren tarafından çıkarıldım. Ne yapmalıyım ?

Olayın kısa özetini geçeyim. Muhasebe elemanıyım. İşverenin tanıdığı aynı zamanda mükellefimiz olan şahıslar ile kavga ettim. Karşılıklı laflar söylendikten sonra '' ne yapacaksın '' dediler bana.

Bende '' 2 tane rakamı yanlış girerim görürsünüz ne olacağını '' dedim. Yani muhasebeyle tehdit etmiş gibi bir şey oldum. ( ama sadece lafla söyledim adamların başını belaya sokacak bir şey yapmadım )

İşveren ile uzun görüşmelerimiz ardından bugün beni yanına çağırdı ve işten çıkaracağını söyledi.

2 şık sundu.

1. si ya seni 4857 sayılı Kanun'un 25/II. maddesine göre işten çıkarıcam yada verdiğimiz rakamı kabul edip işveren tarafından işsizlik maaşı alacak şekilde işten çıkacaksın dedi.

1. seçeneği seçmem halinde 4857 sayılı Kanun'un 25/II. maddesine göre işten çıkarılıp tazminat alamayıp hakkımı nerede istersem orada aramamı söyledi. + daha önce konuştuklarımızı telefona kayıt ettiğini ve işi gerekirse savcılığa kadar götüreceğini söyledi.

Askere gideceğim için bizimkileri işçi mahkemelerinde uğraştırmamak adına 2 asgari ücret + işsizlik maaşını kabul edip imzaları atıp işten çıktım. Kağıtta normal tazminat rakamım vardı sanki onu almışım da çıkmışım gibi anlarsınız.

Çıkıp giderken '' sakın mahkeme filan olaylarına girme unutma sen mesleki etik kurallarına uymadın + ses kayıtların var sen zararlı çıkarsın '' tarzında konuştular.

Şimdi bu saatten sonra ben bu adamları dava edebilir miyim ?

Hem maddi hem manevi tazminat. Çünkü adamlar resmen namussuz insan muamelesi yaptılar. Ofisteki bilgisayarımdaki verilerimi alırken bile başıma adam diktiler.

Anlattığınıza göre işverenin gerçekten de sizi 25/II'ye göre işten çıkarma hakkı doğmuş.
Bu şekilde yapabilecekken size başka bir imkan sunmuş ve işsizlik maaşı alma olanağı tanımış.
Yapılan işlemlerde de herhangi bir anormallik yok, rutin uygulama.

Zira "iki rakamı yanlış girerim" diye tehdit eden birini ben tekrar bilgisayar başına bile oturtmam.

Alıntı:

---

Av.Yusuf Selçuk Ateşkan rumuzlu üyeden alıntı

Anlattığınıza göre işverenin gerçekten de sizi 25/II'ye göre işten çıkarma hakkı doğmuş.
Bu şekilde yapabilecekken size başka bir imkan sunmuş ve işsizlik maaşı alma olanağı tanımış.
Yapılan işlemlerde de herhangi bir anormallik yok, rutin uygulama.

Zira "iki rakamı yanlış girerim" diye tehdit eden birini ben tekrar bilgisayar başına bile oturtmam.

---

Karşılıklı tartışma anında söylenmiş devamı olmayan laflardan biriydi bu.

Yoksa ben yapmak istedikten sonra olaydan 1 gün sonra o adama yapacağımı yapardım.

Sırf kızgınlıkla söylenmiş bir söz yüzünden tehdit edilmem normal yani ?

Tehdit diye nitelenecek bir durum yok.
Kabul etmeseydiniz zaten kanun gereği yapılması gereken yapılacaktı.
Size daha iyi bir alternatif sunulmuş.

Alıntı:

---

Av.Yusuf Selçuk Ateşkan rumuzlu üyeden alıntı

Tehdit diye nitelenecek bir durum yok.
Kabul etmeseydiniz zaten kanun gereği yapılması gereken yapılacaktı.
Size daha iyi bir alternatif sunulmuş.

---

İyide ortada bir eylem yok ki ?

Bir şeyi yaparım diye söylemek başka, o işi yapmak daha başka.

Yani ben birine seni öldürürüm desem direk öldürmüş olarak suçlanıp hapse mi atılacağım ?

+ İllegal olarak ses kayıtlarımı almasına denecek söz bile yok. ( hiç bir şey yapamazdı kanunen orası başka tabi )

Şu durumda en son suçlanacak kişi ben olmalıydım. Açıkcası şaşırdım...

Bir defa böyle bir söylem güven duygusunu bitirir ve karşı tarafa 25/II den fesih yetkisini verir.Karşı taraf size başkaca bir seçenek sunmuş sizde kabul etmişsiniz.Bunu tehdit edilme olarak yorumlamak rasyonel değil, hukuken karşılığı da yok.Bana pis pis baktılar, işlem yaparken başımda beklediler, eşyalarımı toplarken yanımda durdular kendimi kötü hissettim maddi manevi tazminat istiyorum yaklaşımı, tazminat hukukumuz hakkında çok az fikir sahibi olan biri için bile komik.Tazminat alınabilmesi için mağduriyetin belgelenmesi gerek, siz zaten imza vererek tüm belgeleri karşı tarafa verdiğiniz gibi elinizde kendi söylediğinizden başka hiç bir şey yok.

Tek haklı olduğunuz taraf izinsiz ses kaydı ancak onunda kullanılabilmesi için karşı tarafın bu kayıtları savcılığa, mahkemeye vs. vermesi gerekiyor ki bu konuda şikayetçi olabilin.Aksi halde ortada olmayan ses kaydının mahkeme edileceği bir sistem yok.Kendinizce çok haklı olabilirsiniz.Ülkemizdeki başlıca sorunlardan biri bu zaten herkesin haklı olması.Emin olun sorun yaşadığınız kişilerde kendiniz %100 haklı görüyordur.Esenlikle..

Alıntı:

---

Engin Ünalmış rumuzlu üyeden alıntı

Bir defa böyle bir söylem güven duygusunu bitirir ve karşı tarafa 25/II den fesih yetkisini verir.Karşı taraf size başkaca bir seçenek sunmuş sizde kabul etmişsiniz.Bunu tehdit edilme olarak yorumlamak rasyonel değil, hukuken karşılığı da yok.Bana pis pis baktılar, işlem yaparken başımda beklediler, eşyalarımı toplarken yanımda durdular kendimi kötü hissettim maddi manevi tazminat istiyorum yaklaşımı, tazminat hukukumuz hakkında çok az fikir sahibi olan biri için bile komik.Tazminat alınabilmesi için mağduriyetin belgelenmesi gerek, siz zaten imza vererek tüm belgeleri karşı tarafa verdiğiniz gibi elinizde kendi söylediğinizden başka hiç bir şey yok.

Tek haklı olduğunuz taraf izinsiz ses kaydı ancak onunda kullanılabilmesi için karşı tarafın bu kayıtları savcılığa, mahkemeye vs. vermesi gerekiyor ki bu konuda şikayetçi olabilin.Aksi halde ortada olmayan ses kaydının mahkeme edileceği bir sistem yok.Kendinizce çok haklı olabilirsiniz.Ülkemizdeki başlıca sorunlardan biri bu zaten herkesin haklı olması.Emin olun sorun yaşadığınız kişilerde kendiniz %100 haklı görüyordur.Esenlikle..

---

Haklı olduğumu düşünmemin nedeni söylemimin ilgili kanun maddesini yerine getiriyor olduğunu bilmiyor olmamdandı.

Yani ben söylemimi eyleme dökmediğim sürece sorun yok sanıyordum.

Ama askere gitmeme birkaç ay kalmışken işverenin 10bin lira tazminat hakkımın üstüne yatmak için bunu bahane olarak kullanıp beni cüzi bir miktar ile 25/II yi öne sürerek işten çıkarması ne kadar etik bilemedim.

Neyse durumlar böyle ise yapacak bir şey yok.

Net yanıtınızdan ötürüde teşekkür ederim. En azından bana karşı yapılan hoş olmasa da %100 doğru olmadığını öğrenmiş olduğum iyi oldu.