Printable View
Kurulca terfi ettirilmediğimden dolayı,idare aleyhine açmış olduğum davada,kıdem ve liyakat yönünden daha geride olmalarına rağmen terfi ettirilenleri emsal göstermeme,idarenin savunmasında verdiği yanıt şu...emsal gösterdiklerinizin sizden daha kıdemsiz ve liyakatsız olması sizin terfi ettileceğiniz anlamına gelmez.....daha da kötüsü idare mahkemesi itirazımı reddetti..şu an temyizde...yakında danıştay yeniden savunma isteyecek...ne yazmam/yapmam gerekiyor bilemiyorum...teşekkürler
Sayın aydın41,
Göreviniz, terfiden kastettiğiniz, tabi olduğunuz mevzuat nedir, bu konuda herhangi bir bilgi vermediğinizden dolayı sağlıklı bir değerlendirme yapmama imkan yok. Ancak, yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla, İdare tarafından, "emsal gösterdiklerinizin sizden daha kıdemsiz ve liyakatsız olması sizin terfi ettileceğiniz anlamına gelmez" yolunda bir ifade kullanılmasına rağmen İdare Mahkemesi davayı reddetmiş ise, o takdirde, tabi olduğunuz mevzuatınızda, terfi için yalnızca kıdem ve liyakat yeterli olmayıp başka şartlarında arandığı anlaşılıyor. Ya da, idarenin çok geniş bir takdir yetkisi bulunmakta. İdare Mahkemesi kararını temyiz ettiyseniz savunmayı (temyiz dilekçenize cevap) vermesi gereken taraf idaredir. Sizin tekrar savunma vermeniz sözkonusu değil.
DeFacto
Sayın Avukat62
Öncelikle ilginizden ötürü teşekkür ederim..gerçekten de hiç bir açıklık getirmememe rağmen konuyu çok iyi tahlil etmenizden dolayı haddim olmasa da sizi tebrik ederim..diğer tüm şartları(sınav,yöneticilik kursu ve sonrası sınav,bekleme süresi vb..) yerine getirdim.kadrosuzluk problemi de yoktu..kanunda kurula dolayısı ile idareye tanınan yetki belli..ancak kurul kaynağı belirsiz yetki kullanıyor..kaldı ki AY md 128/2 de ...memurların özlük,atama vb işlemlerin sadece kanunla yapılacağı amir hükmü bulunuyor.diğer yanda anayasa mahkememizin bir kararında ..." Bir Hukuk devletinde, hak ve özgürlüklerin kullanılması, amirlerin ve yöneticilerin takdirlerine bırakılamaz. Hak ve özgürlüklerin kurumsal güvencelere bağlanması zorunludur. Aksi halde kendisinin kaderine egemen durumundaki güç sahiplerine karşı hukuki güvenlikten yoksun kimse, görevinin gereğini değil, bunun tam tersini yapması mümkündür. Bu durumu dikkate alan Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrası, “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.” diyen hükmüyle personel statüsünün temel ilkelerinin tüzük, yönetmelik, idari karar ve işlemlerle düzenlenemeyeceğini, statünün yasal bir yapı olduğunu, personelin, idareye karşı yasal koruma altında bulunduğunu belirlemiştir."(ay mah.esas 1992/40,karar1992/55)..
Bu karara rağmen kurul kendisine açıkça tanınmamış bir yetkiyi kullanabilir mi...saygılarımla