Eşimin bile haberi yok, vesayet altına alınmışım!
(Erkek) Toplamda 3 kere Psikiyatri servisinde yattım;
Birincisinde gerçekten psikotik atak geçirdim, 5-6 gün yattım. Çocukluğumda yaşadığım anne tacizi, yılların verdiği baba baskısı, romatizmal hastalığım için kullanmaya başladığım steroidler vs. yüzündenmiş, doktorların söylediğine göre. Vesayetimin babam tarafından alınmak istendiğini tahmin ettiğim için oradaki doktorlara sormuştum, olumsuz yanıt aldım, vesayet benim için uygun değilmiş.
İkincisinde, babamın hala evli kalabildiği karısı (öz annem), kendi yeğenini işlerin başına getirmek istiyordu, biyolojik annemin ailesindeki gördüğüm çarpık ilişkileri ve geçmişte yaşadığım tacizleri dillendirdiğim için babam olacak adam esrar tedavisi adı altında özel bir psikiyatri servisine zorla yatırdı. Oysa ki birlikte esrar içiyorduk bu adamla biz. Bana arkadaşının bağından kenevir getirecekti. Ağrılarıma çok iyi geldiği için istemiştim. Bu özel psikiyatri servisinde de sürekli doktorlara vesayet altına alınmam hakkında sorular sordum, imkansız olduğunu söylediler.
Üçüncüde, problemler katlanarak yıllar içinde büyümüştü, iki aile şirketimizdeki hisselerimi verdiğim halde bana yeni iş kurmam için söz verdiği sermayeyi vermeyince, bu sefer aile içindeki çarpık ilişkileri tanış-akraba ve çevreye sms, e-posta gibi yöntemlerle yaymaya başladım. Biyolojik annemin tek derdi işlerin başına yeğenini getirmekti. Beni esrar içiyor, esrar içip kriz geçirerek etrafa zarar veriyor, evi yakacak diyerek savcıya şikayet etmişler. Oysa ki ben evi yakma şöyle dursun, ocağınızı söndüreceğim demiştim. Esrar kullanmıyordum, AMATEM'e yatıramadılar ama adli vaka olarak yatırdılar ve babamın sağlık personeli bir arkadaşının nüfusunu kullanarak 45 gün yatış süremi uzattılar. Oradaki doktorlardan da vesayet altına alınmam söz konusu değil diye bilgi almıştım ki, 21 gün sonra çıkmayı planlıyordum. O ara babam ve arkadaşı hastaneyi ziyaret etti... 45 gün kaldım, vesayet altına alınmam yönünde rapor çıkmış!
Bu güne kadar, bazıları psikiyatri profesörü, onlarca hekim tarafından vesayet altına alınamayacağım konusunda bilgi aldım.
Adli yatışımdan yaklaşık 8-10 ay sonra eşimle birlikte vesayet altında olduğum sürpriziyle karşılaştık.
Gerekçeli karar verilmiş, yapacak bir şey yokmuş. Eşimle boşanma kararı aldık. Kızımız var ve maddi olarak çok zor durumdayız. Ben memlekete geldim, eşim ailesi ile eve çıkmak zorunda kaldı, maddi durumları çok kötü. Eşim vesayet gerekçeli kararını göstererek boşanma davası açtı, vasim olacak adam benim adıma eşimin isnatlarına cevap verdi.
İşte ne olduysa burada oldu!
Vesayet gerekçeli kararında benim için evi terk etti, eşine bakmıyor demiş, Aile Mahkemesine verdiği cevaplarda, eşimin evi terk ettiğini, beni mağdur ettiğini söylemiş.
Bir mahkemeye, bir iki senedir psikolojimin bozuk olup tedavi gördüğümü söylemiş, diğerine çok uzun süredir psikolojik tedavi gördüğümü beyan etmiş.
Bir mahkemeye, eşimin mal mülk peşinde olduğunu, vasiliği teklif ettikleri halde kabul etmediğini söylemiş, diğerinde haksız tarafın ben olduğunu söylemiş.
Gibi gibi...
Bunlar kayıtlara geçmiş.
Bu adamın benim yerime 2 bankada attığı imza var, bunun da peşine düşmek istiyorum.
Ben ne yapabilirim? Vesayetten bir an önce kurtulmak istiyorum. CİMER'e durumunu anlatan mail yaz diyorlar. İki mahkemeye verdiği çelişkili ve yalan beyanları savcıya ver diyen var.
Bu işlerden anlayan birileri lütfen yardım etsin.
Selamlar.
Cevap: Eşimin bile haberi yok, vesayet altına alınmışım!
Türk Medeni Kanununun 461. maddesine göre " Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi ve her ilgili, vasinin eylem ve işlemlerine karşı vesayet makamına şikâyette bulunabilir.
Vesayet makamının kararlarına karşı tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edilebilir."
Madde 466.- Vesayet organları ve vesayet işleriyle görevlendirilmiş olan diğer kişiler, bu görevlerini yerine getirirlerken iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni göstermekle yükümlüdürler.
Madde 467.- Vasi, görevini yerine getirirken kusurlu davranışıyla vesayet altındaki kişiye verdiği zarardan sorumludur.
Kayyım ve yasal danışmanlar hakkında da aynı hüküm uygulanır.
Madde 468.- Devlet, vesayet dairelerinde görevli olanların hukuka aykırı olarak sebebiyet verdikleri zararlardan doğrudan doğruya sorumlu olduğu gibi; vasi, kayyım ve yasal danışmanlara tazmin ettirilemeyen zararlardan da sorumludur.
Zararı tazmin eden Devlet, zararın meydana gelmesinde kusurlu olanlara rücu eder.
Zararın doğmasına kusurları ile sebep olanlar, rücu hakkını kullanan Devlete karşı müteselsilen sorumludurlar.
Bu hükümlere dayanarak vesayet makamına şikayet edilebilir. Ancak elbette ki, mevcut vasinin kusurlu ya da kötüniyetli olduğunu ispatlamak gerekmektedir.