Savcılığa bildirilecek suç unsuru var mı?
- Kimsenin yönetimi almak istememesi üzerine apartman yöneticisi bir yıllığına seçilmiş olması rağmen iki yıldır toplantı yapmadı ve geçen sene aklanmadan ve seçilmeden yönetime devam etti (hukuksuz şekilde devam ediyor)
- Neye ne harcama yaptığı ve apartman görevlisine fazladan ne miktarlar verdiği gibi konularda bilgisiziz (hileli yollarla kandırılmış olabiliriz)
- Kanalizasyon sistemindeki arıza giriş katındaki dairemizden acilen bulunan tamirci ile çözdürülüp, kendisi bilgilendirilmiş olduğu halde makbuzu ve raporu olan masrafı karşılamadı (yetkisi var sorumluluğu yok)
- Ödemeyi yapmadığı için aidat vermeyi kestik ve toplantı yapmaya zorladık. Apartman görevlisi aidat istemeye gelince "(seçilmiş) yönetici yok" denildiğinde "demek ki var" şeklinde mafyavari bir yanıt verdi (çete suçu gibi)
Makbuz bedelini mahsup ederse topluca ödeme yapacağımızı apartman görevlisine söyledik. Bunun üzerine bir gün sonrasına toplantı yapacağına dair panoya kağıt asmış. (Yeterli çoğunluğun sağlanabilmesi mümkün görünmüyor ama o oldu bitti şekilde toplantı yaptı saydırmaya çalışacaktır)
Sizce konu ile ilgili olarak, savcılığa bildirilebilecek suç unsuru var mı? (Sulh hukuk mahkemesi ile uğraşmak istemiyorum ama gereği halinde ne yol izleyeceğimi de bilebilirsem çok iyi olur.) Lütfen fikrinizi söyleyin. Şimdiden teşekkür ederim.
Cevap: Savcılığa bildirilecek suç unsuru var mı?
Bu konunun savcılık ile ilgisi yok.
Öncelikle toplantıya katılarak sorunları toplantıda çözmeye çalışın.
Toplantıda çözülemeyen konular hakkında bir ay içinde sulh hukuk mahkemesine başvurabilirsiniz.
Toplantıya katılmamanız size fayda sağlamaz, ilk toplantıda çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz.
Cevap: Savcılığa bildirilecek suç unsuru var mı?
Toplantı az önce gerçekleşti. Fakat yasal prosedüre uygun değildi. Çünkü 15 gün önceden tüm kat maliklerine tebliğ edilmeli diye biliyordum fakat dün apartman panosuna duyuru asılmıştı ve bizim daireden başka bir kat maliki daha vardı ve dolayısıyla çoğunluk zaten.
Konu zaten yönetim seçimi değildi. Genel gidere masraf ödenmediği için ben de 9 aydır aidat ödemiyordum. Mahsup ederek ödemeyi gerçekleştirmek istiyordum ve yine mahsup ederek ödeyip, 9 aylık makbuzları aldım. Yönetimin gayrımeşru olduğunu da söyledim.
Yöneticilik işini yapan kişi eğitim sorunu nedeniyle hukuk falan cümlesini dahi duyunca cümle üzerine girip insanı konuşturmuyor. Apartman görevlisine bir süre yönetimi ve hesapları devrettiğini ve 206 lira açık çıktığını ve bunu da bayram harçlığına sayarak çözüm ürettiklerini anladım.
Defterler burada al incele dediğinde iki yıllık hesapların bir anda hesaplanamayacağını söyledim.
Öğrenmek istediğim şu. İleride itiraz hakkım var mı? Çünkü bana ya da dairelere bir gelir gider raporu iki yıldır sunulmadı. Aklanmış da sayılacağı bir karar alınmadı. Toplantıdaki üçüncü kişi kendisi yönetim sorumluluğu almak istemediği için yöneticiyi tutar pozisyondaydı. 30 günlük süresi içinde itiraz etmezsen kabul etmiş sayılırsın dedi. Ben de bana itiraz edebileceğim bir rapor sunulmamış olduğunu belirttim.
Giderlere ait bir belge görmedim ve deftere yazılmış rakamları toplamam için "al defteri götür evde topla, incele" türü bir ifade kullanıldı. İtiraz süresine sayılabilir düşüncesiyle böyle bir işe girişmedim.
Bu durumda mevcut hukuksuz yönetimin giderlerine ileride itiraz hakkım bulunur ve geçerli sayılabilecek bir raporlamadan sonra 30 gün süresi olur diye düşünüyorum. (Kanunsuz hiç bir durumu kabul etmeyeceğimi ve ödeme sorumluluğumu yerine getirmek için orada bulunduğumu da zaten baştan belirtmiştim.) İki yıllık giderlerin kısıtlı bir süre içinde hesaplanamayacağını zaten belirtmiştim.
Soru: İleride geçmişteki harcamalara (10 yıllık zamanaşımı süresinde) sulh hukuk mahkemesine başvurma hakkım bulunuyor mu yoksa "oraya gittiysen neden incelemedin" denebilir mi?