Dolandiricilik iddiasi

Herkese merhaba;

Öncelikle adım Sibel ve 27 yaşındayım. İstanbul'da Medical Park Hastanesinde 1.5 senedir sözleşmeli olarak pratisyen hekim olarak görevimi yapmaktayım. Bundan yaklaşık 3 hafta önce ''letgo'' isimli telefon uygulamasından 2450 tl değerinde bir fotoğraf makinesini beğenip almak için sahibi ile iletişime geçtim. 2400 TL ' de mutabık kaldık ve daha sonra hesabını gönderip parayı göndermemi istedi. Kendisinin Eskişehir'de X isimli karakolda polis memuru olduğunu belirtti. Fakat yine de önce parayı göndermek istemediğimden kendisine kimlik görüntümü atıp , çalıştığım hastaneyi ve doktor olduğumu söyleyip ancak kamera elime geçtiğinde ve çalıştığını gördüğüm takdirde parayı gönderebileceğimi söyledim. Telefonda konuştuktan sonra kendisi bana güvendiğini ve zaten polis olduğunu ters bir şey olursa işin takipçisi olacağını belirtip önce kamerayı göndermeyi kabul ettiğini söyledi. Ben de hay hay deyip kamerayı göndermesi gereken adresi whatsapptan mesaj olarak yazdım. Ertesi gün beni arayıp işlerinin biraz yoğun olduğunu , 2 günlük iş için şehir dışına çıkacağını ve kamerayı en erken haftaya pazartesi ya da salı göndereceğini söyledi. Bu süreçte salı akşamı nişanlım ile yemeğe çıktık ve hesabı ben ödediğimden hesabımdaki para 140 tl eksik kaldı. Ben de kafamdan nasıl olsa kamerayı haftaya göndereceğini söyledi o zamana kadar da o parayı geri yerine koyarım diye düşünüp dert etmedim. Çarşamba günü bir de baktım ki kamerayı yollamış ve kargo bana ulaştı. Kamerayı inceledim , çalışıyor, her şey normal ve bu zatı aradım. Hesaptaki eksik olan 140 tl yi anlattım, böyle böyle oldu isterseniz bekleyin tek seferde 2400 atayım ya da şu anki 2260 tl yi göndereyim dedim. Önce bi böyle olmadı ama böyle konuşmadık falan filan dedi sonra tamam öyle yapalım o halde deyip 2260 tl yi göndermemi istedi ve aynı dakika içinde açıklamalı bir şekilde havaleyi geçtim ve haftaya salı kalanı atacağımı belirttim. Kendisi bana bir şey yazmadı bunun üzerine. İşin komik yanı ise şimdi başlıyor.

Geçen hafta cuma beni aradılar karakoldan, gittim durumu öğrendim. Bu zat kendisini 140 TL dolandırdığımı iddia edip şikayetçi olmuş. Olay neyse aynen anlatıp salı günü parasını zaten yatıracağımı , kendisinin de bu duruma bir şey demediğini belirttim ve tüm mesajları gösterdim. İşin daha da ilginci bu zat çalıştığım hastaneyi arayıp nasıl doktorlar çalıştırıyorsunuz , dolandırıcılıktan hakkında şikayet var şöyle böyle neler anlatmış neler. Başhekim çağırdı ve olanlar hakkında savunmamı istedi , doğru mu falan dedi. Olayı aynen ona da anlattım. Adli süreci bekleyelim dedi.

Ben dün bu insanlıktan zerre nasibini almamış şahsın kalan 140 tl 'sini de yatırdım ancak yaptığı hareketin normal olduğunu düşünmüyorum. Olaylar tamamen anlattığım gibidir. Elimde tüm konuşmalar mevcuttur. Sadece şahsın 2260'tl ye onay verip kalanı salı atacağıma dair olan yazışma kısmı yoktur , telefonda konuşulmuştur. Tek kuruş parası üstümde kalmamıştır. Tüm bu durumda adli süreç nasıl işler ?

Ayrıca hastaneyi bu şekilde arayıp, hiç olmayan bir şeyden dolayı beni çalıştığım kuruma karşı küçük düşürmesi hakkında neler yapabilriim ? Bu şahıs yargıyı da yanlış yönlendiriyor. Olur dediği şey hakkında sonra gidip dolandırılmış gibi davranması sağlıklı bir insan hareketi değildir.

- - - Updated - - -

ben bu şahsa bu yaptığını en ağır şekilde ödetmek istiyorum , gerekirse meslekten atılsın. hukuken bu olay için ne haklarım var neler yapabilirim ?

Öncelikle merhaba,

Karşı tarafın sizin hakkınızdaki şikayeti, aradaki ilişkinin alacak-verecek ilişkisi olması sebebiyle takipsizlik kararı ile sonuçlanacaktır. Başka bir deyişle, iki taraf arasında bir malın alım-satımı konusunda yapılan anlaşmadan doğan borç (satım bedelini ödeme borcu) hukuki ihtilaf mahiyetindedir ve ceza hukuku bu tür bir ilişkiyle ilgilenmez. Satış bedelini eksik ödemek veya hiç ödememek bile suç oluşturmaz. Yeter ki karşı tarafı hileyle aldatmış olmayın. Anlattıklarınıza göre de böyle bir sonuç çıkarmak mümkün değil içiniz ferah olsun.

Hastane yönetimi ve/veya iş arkadaşlarınıza karşı düştüğünüz duruma gelince, bu konuda karşı taraf aleyhine manevi tazminat davası açmanızı öneririm. Çok yüksek ihtimalle lehinize sonuçlanır.

İyi çalışmalar.

Orhan Bey, yanıtınız için çok teşekkür ederim. Kesinlikle hileli bir davranış söz konusu değildir. Ancak şahıs ifadesinde o şekilde gerçekleştiğini iddia eden ifadeler sıralayıp şikayetçi olmuş. Sözde 140 TL dolandırmak için böyle yapmışım. Yani açık konuşacağım çok şükür ailemin de benim de maddi durumumuz iyi. Değil 140 TL, 140.000 TL bile olsa böyle bir şey yapmam yani. Kaldı ki 2200 TL gönderip 100 TL den kaçmam da trajikomik olur yani. Şahıs şu an telefonlarımı açmıyor 2 gündür arıyorum.

Peki Orhan Bey , tazminat davası için savcılığa mı gitmem gerekiyor yoksa bir avukat vasıtası ile mi bu işleri halletmem gerekiyor ?

Hakkınızda yapılan işlem tamamlanınca;takipsizlik veya beraat kararı kesinleşince iftira suçundan savcılığa şikayette bulunabilirsiniz tazminat davası için Asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.

Fotoğraf makinesininin elinize geçtiği tarih ile 2260 TL yi havale ettiğiniz tarih arasında ne kadar bir süre var? Bu nokta çok önemli. Ayrıca bir doktor için 140 TL yi bulup denkleştirmek bu kadar zor mu ki 140 TL yi işler karıştıktan sonra gönderdiniz?

Bence karşı tarafın da ifadesini dinlemeden yapılacak yorumlar yanlış olabilir. Şahsen ben 2400 TL lik bir fotoğraf makinesini tek kuruş ödeme almadan hiç tanımadığı birisine gönderen kişinin kötü niyetli olabileceğini hiç düşünmüyorum.

Engin Bey bilgilendirme için teşekkür ederim. Yani sürecin bitmesinin peşine tazminat için dava açabiliyorum doğru anladıysam ?

Sayın karavelioğlu,

Fotoğraf makinesi elime çarşamba günü saat 15:20 gibi geçmiştir ve 2260 TL işlemi arkadaşın belirttiği hesaba '' fotoğraf makinesi ödemesi'' olarak saat 15:43 ' de yapmışım. Bu arada arkadaşla telefonda konuşup eksik olan 140 TL yi belirttim zaten kendisine ben ne yapayım bekleyip 2400 mü atayım yoksa 2260 ı hemen mi atayım diye sordum. Çünkü kendisine kargoyu haftaya beklediğimi ve habersiz gönderdiğiniz için böyle böyle olduğunu anlattım. Cevaba göre de işlemi yaptım.

Mesele burada 140 TL denkleştirmek değil. Şahıs bana mesajında en erken haftaya pazartesi ya da salı gönderebileceğini söylüyor. Ve bana haber vermeden kargoya verip yolluyor. Yoksa elbette parayı bir yerden bulur denk eder öyle verirdim. Fakat kendisi 2260' ı gönderin , pazartesi ya da salı da kalanı atarsınız diye telefonda belirtince ben de işleri yavaştan aldım doğal olarak. Daha açık nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Ayrıca kamerayı gönderen şahısın kötü niyetli olabileceğini düşünmüyorsunuz da 2260 TL yi tek seferde veren ve çok özür dileyerek söylüyorum aylık 4-5 bin TL civarında geliri olan bir bayan olarak benim 140 TL için dolandırıcılık yapacağımı mı düşünüyorsunuz ?

Anladığım kadarı ile 2260 TL lik kısımda bir çekişme yok. Sorun, kalan 140 TL de. Bence burada iş inada binmiş, sorun 140 TL değil yani. Önce söylediğimi tekrar edeceğim. Karşı tarafı dinlemeden bir yorum yapmak hatalı olacaktır.

Karşı tarafın işi resmiyete döküp, savcılık, polis, ifade, sizin karakola çağrılmanız, bu kişinin hastaneyi arayıp hakkınızda çeşitli yorumlar yapması için geçecek süre içerisinde bu para temin edilip gönderilebilirdi.

Neden böyle düşündüğüme gelince;

Bu tür durumlarda alacaklı, alacağını tahsil etmek için borçluyu arar sorar bekler, son çare olarak yargıya başvurur. Doğrudan böyle yapması anlamsız ve mantıksızdır. Burada da 140 TL sini alamayacağını anlayan ya da böyle düşünen alacaklı işi resmiyete dökmüş gibi düşündüm.

Açacağınız olası manevi tazminat davasında bu kişinin "ben art niyetli olsaydım, tek kuruş almadan makineyi göndenmezdim" demesi kendisini haklı çıkartmak için yeterli olur kanısındayım.

Bence işi uzatmamak her iki taraf için de en iyisi olur. Kaldı ki, büyük ihtimalle hakkınızdaki şikayet te takipsizlik ile sonuçlanır.

Karşı tarafın şikayetinde ise "iftira" suçunun unsurları yoktur. Anayasal şikayet hakkını kullanmış.

Sayın karavelioğlu, cevabınız için çok teşekkür ederim.

yani gerçekten 140 TL ye ihtiyacı olan bir insan değilim. benim çok şaşırdığım kısım telefonda 2260'ı gönderin kalanı da pazartesi atarsınız kısmına onay verip böyle bir girişime ihtiyaç duyması. her şey konusulup rızası olacak şekilde seyir almışken böyle davranması hiç sağlıklı gelmedi bana.

başıma ilk defa böyle bir şey geliyor ve olayla karşı karşıya gelince gerçekten çok kötü oldum. Hastaneyi arayıp başhekimin karşısında o konuma düşmek ise benim gibi biri için çok yıpratıcı oldu gerçekten. kaç gündür durup durup ağlıyorum sinirden ve haksız yere beni düşürdüğü durumun cezasını çeksin istiyorum. o yüzden gerginlikle yanlış bir şey yazdıysam özür dilerim.

Alıntı:

---

sibelhancioglu rumuzlu üyeden alıntı

Orhan Bey, yanıtınız için çok teşekkür ederim. Kesinlikle hileli bir davranış söz konusu değildir. Ancak şahıs ifadesinde o şekilde gerçekleştiğini iddia eden ifadeler sıralayıp şikayetçi olmuş. Sözde 140 TL dolandırmak için böyle yapmışım. Yani açık konuşacağım çok şükür ailemin de benim de maddi durumumuz iyi. Değil 140 TL, 140.000 TL bile olsa böyle bir şey yapmam yani. Kaldı ki 2200 TL gönderip 100 TL den kaçmam da trajikomik olur yani. Şahıs şu an telefonlarımı açmıyor 2 gündür arıyorum.

Peki Orhan Bey , tazminat davası için savcılığa mı gitmem gerekiyor yoksa bir avukat vasıtası ile mi bu işleri halletmem gerekiyor ?

---

-Olayın sizin anlattığınız gibi olduğu varsayımı ile- kamera alışverişi konusunda karşı tarafın sizin hakkınızda yaptığı şikayet aleyhinize hiçbir sonuç getirmeyecektir. Yaptığınız işlemler kesinlikle suç oluşturmaz.

Karşı tarafın hastane yönetimi ve arkadaşlarınız karşısında sizi düşürdüğü durum da kesinlikle manevi tazminatı gerektirir. Kimsenin herhangi bir alacak-borç ilişkisi sebebiyle karşı taraftaki kişinin işyerini arayıp da durumu olduğundan farklı göstererek sizi, -dolandırıcılık gibi bir ithamla- küçük düşürmesi kabul edilemez. Karşı tarafın, hastaneyi veya başkalarını arayarak sizin hakkınızda neler dediğini bilmemekle birlikte, iftira suçu nedeniyle savcılığa başvurmanızı tavsiye etmem, savcılığa yapacağınız başvuru karşı tarafın "ceza" alması amacına matuftur ve iftira suçunun unsurları oluşmamıştır. İftira suçu yetkili makamlara yapılan başvurularda söz konusu olabilir. Hastane, suç soruşturmak açısından yetkili bir makam değildir. Karşı tarafın savcılığa başvurması şikayet hakkı kapsamında olup iftira suçunu oluşturmaz fakat hastaneyi araması "kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçunu oluşturabilir.

Tazminat davasını asliye hukuk mahkemesinde açacaksınız, bir avukatın yardımından faydalanmanız her zaman lehinizedir.

Ürün elinize Çarşamba 5:20 gibi geçti.
Aynı gün 2260 TL'yi saat 15:43 ' de gönderdiniz.
Halbuki ürünün bundan yaklaşık 1 hafta sonra elinize ulaşmalı idi.
Soru şu:
Siz 140 lirayı ne zaman gönderdiniz?