Borca Taraf Olmayan Kişiler

Öncelikle konuyu yanlış yerde açtıysam lütfen kusuruma bakmayın.
Bir arkadaşımdan zamanında bir miktar borç almıştım ve borcun bir kısmını ödeyemedim. Alacağını tahsil edebilmek için hakkımda icra başlatmış. Buraya kadar herhangi bir sorun yok. hakkı olanı tabi ki isteyecek lütfen yanlış anlaşılmasın.
Daha önce büyük bir fabrikanın sahiplerinin yanında çalışıyorum. Sağ olsunlar çok saygıdeğer insanlar ve beni severler. halen görüşmeye devam ediyoruz. Takibe ilişkin ödeme emrini ben aldıktan bir kaç gün sonra fabrikanın muhasebecisi beni aradı. kendisini tanırım. Alacaklı arkadaşın fabrikayı aradığını, benden alacağı olduğunu söyleyerek (hem gerçek olandan hem de takibe konu olandan çok fazla beyan etmiş) patronla görüşmek için ısrar ettiğini söyledi. Yani benim aile dostum ve eski işverenim olan hiç alakasız birilerini arayarak benden alacağı olduğunu söyleyerek bana yardımcı olmalarını !! istiyor ve bu yolla alacağını tahsil edeceğini düşünüyor. Bu durumda benim borcum harcım alacağım icra durumum vs vs ortaya serilmiş oldu.
şimdi merak ettiğim şu; borçlar kişisel veri ya da mahrem bilgi sayılır mı? bu şekilde üçüncü kişilere açıklanması, anlatılması, takibe konu olmuş bir alacağın tahsili için başka yollara başvurulması hukuka aykırılık teşkil eder mi?
şimdiden teşekkürler

Karşı taraf alacağının peşinde, sizin patronlarınızı arayıp görüşmesi çok düşünceli bir davranış sayılmayabilir ancak icra takibi yapan hukuk büroları günde 100 kişinin anasını, babasını, kardeşini, hatta eski komşusunu arayıp falancadan alacağımız var alamıyoruz siz yardımcı olun vs. diyor.Hiç birine de bir şey olduğu yok.Burdan bir şeyler çıkarmaya çalışmak yerine borcunuzu ödemeyi düşünseniz bence sizin için de karşı taraf içinde daha hayırlı olur.Karşı tarafı buradan sıkıştırmak daha önce sayısız kişinin de düşündüğü bir yaklaşımdı(benim küs olduğum kardeşimi aramışlar rezil oldum, bunları mahkemeye verecem, hapse attıracam, tazminat alacıyam vs. vs.) ancak tek bir örnek dahi burdan bir sonuç çıkaramadı.

Alıntı:

---

Engin Ünalmış rumuzlu üyeden alıntı

Karşı taraf alacağının peşinde, sizin patronlarınızı arayıp görüşmesi çok düşünceli bir davranış sayılmayabilir ancak icra takibi yapan hukuk büroları günde 100 kişinin anasını, babasını, kardeşini, hatta eski komşusunu arayıp falancadan alacağımız var alamıyoruz siz yardımcı olun vs. diyor.Hiç birine de bir şey olduğu yok.Burdan bir şeyler çıkarmaya çalışmak yerine borcunuzu ödemeyi düşünseniz bence sizin için de karşı taraf içinde daha hayırlı olur.Karşı tarafı buradan sıkıştırmak daha önce sayısız kişinin de düşündüğü bir yaklaşımdı(benim küs olduğum kardeşimi aramışlar rezil oldum, bunları mahkemeye verecem, hapse attıracam, tazminat alacıyam vs. vs.) ancak tek bir örnek dahi burdan bir sonuç çıkaramadı.

---

Engin bey öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Lakin borcu ödemediğim düşüncesine nasıl vardınız anlamadım. Ben borcu zaten ödedim. Hukuk forumunun editörü olarak bize göre bu konularda çok daha aşina olan size soruyorum. İcra takibi alacağını tahsil etmek icin devlet eliyle cebr-i icra (yani zorla) işlemi yapılması değil midir? Yanlış mantık kurmuyorsam ıcra işlemi başladıktan sonra yetki icra dairesindedir. Bu yola gittikten sonra onu bunu aramak niye. Ayrıca size nacizane size afyon barosunun ilgili disiplin kurulu kararını incelemenizi tavsiye ediyorum. Kararda şöyle diyor : "Borçlu yararına olduğu düşünülse dahi takip sonrasında yapılacak bütün yazışmaların İcra Müdürlüğü aracılığı ve karşı taraf vekili ile yapılması, uyarının taciz boyutlarına varmaması gerekir."
Ayrıca aradığı benim patronum değil.

Ekleme

Tek bir örnek yok ve hiç birine birşey olduğu yok diyorsunuz ya. Işte size alacaklı vekilinin disiplin cezası aldığına dair karar. Buyrun lütfen.

TBB DİSİPLİN KURULU KARARI

E. 2014/814
K. 2015/88
T. 31.01.2015

Borçlu yararına olduğu düşünülse dahi takip sonrasında yapılacak bütün yazışmaların İcra Müdürlüğü aracılığı ve karşı taraf vekili ile yapılması, uyarının taciz boyutlarına varmaması gerekir.

(Av. Yas 34,134 TBB Mes. Kur. 3, 4)

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

Şikâyetli avukat hakkında … Platform vekili sıfatıyla borçlu U.G.A.’tan olan alacağın tahsili için …27. İcra Müdürlüğü’nün 2012/24643 Esas sayılı dosyası ile takipte bulunulduğu, yasal ve icrai işlemlerin bu safhadan sonra görevli İcra Müdürlükleri aracılığı ile yürütülmesinin gereğine aykırı olarak mesaj gönderilmek ve borçlu tarafından takibe yapılan vaki itirazında dikkate alınmayarak işlemde bulunduğu ve bu nedenle Avukatlık Yasası 34, 13 ile TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı davrandığı iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikâyetli avukat K.A.U.vekili Avukat S.Y. 13.02.2013 kayıt tarihli savunma dilekçesinde özetle; Borçlu U.G.E. aleyhine …27. İcra Müdürlüğü’nün 2012/24643 Esas sayılı dosyası üzerinden 20.11.2012 tarihinde icra takibi açıldığını, borçluya bu alacakla ilgili olarak 3 adet SMS gönderildiğini, ilk SMS’in 22.11.2012 tarihinde saat 12.25’te takibin açıldığı bilgisi verilmek üzere “… olan borcunuz nedeniyle hakkınızda ıcra-ı tahkikat başlatılmıştır. Lütfen arayınız. Tel: … 7558…” şeklinde bilgilendirme amaçlı bir SMS gönderildiğini, ikinci SMS’in ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği 28.11.2012 günü saat 16.36’da gönderildiğini, tebligat parçasının icra dairesi gibi yoğun ve posta işlerinin de gecikmeli döndüğü göz önünde tutulduğunda tebliğ evrakının dosyaya girmemesinden kaynaklandığın ve tehdit içerikli olmadığını, borçlunun 04.12.2012 günü icra takibine itiraz ettiğini ancak bu itiraz dilekçesinden müvekkilin hemen haberdar olabilmesi mümkün olmadığını bu nedenle borçlunun itiraz dilekçesinden 3 gün sonra 07.12.2012 günü saat 11.02 ‘de borçluya “Sayın abonemiz icra takibinizin üzülerek devam ettiğini bildiririz. Sizin yararınıza olacak şekilde %90 faiz indirim kampanyamız başlamıştır. Tel … 7558…” şeklinde bir SMS daha gönderildiğini bu SMS’in tehdit içerikli olmayıp borçlu yararına olduğunu, kayıtların tetkikinde 08.01.2013 günü gönderilmiş bir SMS kaydı da bulunmamakta olduğunu, disiplin suçu işleme kastı bulunmadığını savunduğu görülmektedir.

İncelenen dosya kapsamından; Borçlu U.G.E. aleyhine …27. İcra Müdürlüğü’nün 2012/24643 Esas sayılı dosyası üzerinden 20.11.2012 tarihinde icra takibi açıldığı,

31.08.2012 günlü “İcra takibi öncesi son uyarı” başlıklı mektup gönderildiği,

Borçlu U.G.E. vekili Şikâyetçi avukat tarafından … 4. Noterliği’nin 20.01.2012 gün ve 4722 sayılı ihtarnamesi ile … Platform İletişim A.Ş.’ye borçlu bulunulmadığı iddia olunan faturaların iptalinin istendiği.

Takip günü, tebliğ günü ve itiraz sonrası SMS gönderildiği,

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

Şikâyetli avukat K.A.U.vekili Avukat S.Y. 13.02.2013 kayıt tarihli savunma dilekçesinde özetle; Önceki savunmalarını tekrarla SMS’lerde tehdit içeriği olmadığını, son SMS’in dahi şikâyetçi yararına faizi indirimi yapıldığının duyurulması amaçlı olduğunu, eylemle ceza arasında adaletli bir denge sağlanmadığını, cezanın itirazen kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.

Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

Şikâyetli avukatın da savunmasında bildirdiği üzere SMS’lerin takip günü ve takibe itiraz sonrasında gönderildiği dosya kapsamı ile tartışmasızdır.

Borçlu yararına olduğu düşünülse dahi takip sonrasında yapılacak bütün yazışmaların İcra Müdürlüğü aracılığı ve karşı taraf vekili ile yapılması, uyarının taciz boyutlarına varmaması gerekir.

Bu nedenlerle Baro Disiplin Kurulu’nun şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 14 ile TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak Şikâyetli avukat K.A.U.vekili Avukat S.Y.’nın itirazının reddi ile;

1- …Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 09.06.2014 gün ve 2014/D.149 Esas, 2014/578 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

Katılanların oybirliği ile karar verildi.

Boş boş kopyala yapıştır yapmayalım.Ne yazdığımıza da dikkat edelim.

''Bir arkadaşımdan zamanında bir miktar borç almıştım ve borcun bir kısmını ödeyemedim. Alacağını tahsil edebilmek için hakkımda icra başlatmış. Buraya kadar herhangi bir sorun yok. hakkı olanı tabi ki isteyecek lütfen yanlış anlaşılmasın. ''

Bunu yazan sizsiniz.Sonra borcu ödemediğim düşüncesine nasıl vardınız yazan gene sizsiniz(?).Burada yazan uyarının taciz boyutuna varmaması gerekir hiç bir yaptırım içeren bir cümle değil.Boş bir laf.Yani insanların birbirine saygılı davranması gerekir gibi bir şey yazıyor orada.Sonuç net.Onların sizden başkasını aramaması gerekir denebilir.Bunda sıkıntı yok.Ha ararsa bunun bir yaptırımı var mı yok orası da net.

İnsan bazen anlamamak için hakkaten diretiyor.Bakın sizin durumunuzu boş verin.Arayanı da boş verin.Diyorum ki adamın mesleği bu(icra takiplerini yapan bazı hukuk büroları).Günde 100 kişinin anasını bacısını arkadaşını komşusunu akrabasını arıyor.Ayda 3000 kişi.Bunun yarısından çoğu elbette şikayetçi bu durumdan gayrı memnun.Bir cezası bir yaptırımı olmuş olsa bu böyle olabilir mi.Olmaması lazım ama oluyor işte.Özetle buradan yürüyemezsiniz.Bunu açıkça buradan hoşunuza gitse de gitmese de yazmak durumundayız.

çok özür diliyorum ancak biraz farklı düşünüyorsunuz. Daha iyi anlatabilmek adına sıralayacağım.

1."Bir arkadaşımdan zamanında bir miktar borç almıştım ve borcun bir kısmını ödeyemedim. Alacağını tahsil edebilmek için hakkımda icra başlatmış. Buraya kadar herhangi bir sorun yok. hakkı olanı tabi ki isteyecek lütfen yanlış anlaşılmasın. '' Bunu yazdım çünkü giriş kısmında borcu ödeyemediğim için hakkımda icra takibi başlatıldığını açıkça belirtmem gerekiyordu.

2. İcra müdürlüğü tarafından 1100 TL civarında olan borcum için maaşıma haciz yazıldı ben de bir defada kesilmesi için dilekçe verdim. 1 ayda kesildi bitti borç.

3. Sadece Borcu tahsil etmek için resmi makamlara konuyu ilettikten sonra yasanın müsade ettiği çerçevenin dışında başka yollara tevessül edilmesinin bir karşılığı olup olmadığını merak ediyorum. Sizin dediğiniz gibi alacaklılar insanları her gün defalarca arıyorlar, mesaj gönderiyorlar vs. Sonuç çıkmıyor diye bunu yapıyor olmaları doğru mu yani?

4. Cümlenin yarısını okuyarak taciz boyutuna varmaması gerekir diye yorum yaparsanız bu şekilde sonuca varmanız normal tabi ki. Bahse konu cümlede "takip sonrasında yapılacak bütün yazışmaların İcra Müdürlüğü aracılığı ve karşı taraf vekili ile yapılması" gerektiği de belirtiliyor. "Resmi makama başvurduysan , alacağını devlet eliyle tahsil yoluna gittiysen bundan sonra icra müdürlüğü dışında bir iş yapma" demektir bu.

5. Disiplin Kurulu Kararında şu bölüme özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.
"Bu nedenlerle Baro Disiplin Kurulu’nun şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 14 ile TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir."
Sizin de anlayacağınız gibi "yapılacak bütün yazışmaların İcra Müdürlüğü aracılığı ve karşı taraf vekili ile YAPILMAMASI" disiplin suçu olarak kabul edilmiş ve KINAMA cezası gerektiren bir eylem olduğuna karar verilmiş. Bunu yaptırım olarak kabul etmek gerekir düşüncesindeyim.
Saygılarımla.

Burada bahsi geçen kişi avukat ve baroya şikayet edilmesi ile alakalı bir durumdan bahsediyor.Ancak sizden alacağı olduğunu iddia eden kişi normal vatandaş.Normal vatandaşın baro gibi bir bağı bulunmuyor.Bu yaptığı TCK suç da değil.Her neyse bildiğiniz yere/yerlere başvurun.Biz düşüncemizi söyledik kolay gelsin.