Cevap: okul değil ticarethane
Öncelikle eğitim öğretim hizmetleri öğrencilerin verdikleri para ile karşılandığı için vakıf üniversiteleri birer ticarethane sayılabilirler ama hiçbir vakıf üniversitesi bu amaçla daha çok öğrenci sınıfta bırakayım diye düşünmez.
Çünkü öğrenci bırakmanın maliyeti daha yüksektir. Vakıf üniversiteleri belki de ticari mantıkla düşündükleri için nasıl daha fazla öğrenciyi dersten geçirir, nasıl daha fazla öğrenci mezun ederim düşüncesiyle sadece 1 dönem 2.00 tutturan öğrenciye sonraki dönem normal ders yüküne ek 3 ders verirler(di).
Devlet üniversitelerinde dersten geçmek daha zordur, yönetmelikler daha sıkıdır. İyi bir eğitim için de öyle olması gerekir.
Bunu devlet ve vakıf üniversitelerinde aynı zamanda idareci pozisyonlarında çalışmış bir akademisyen olarak söylüyorum.
2.00 ortalama sorunu olan ve alttan zayıf dersleri olan bir öğrencinin yapması gereken normal ders yükünden fazla ders almak değildir. Hadi mezuniyet olasılığı var ise bir fazla ders alınabilir, ama üç ders aşırı yüktür.
10 kg. taşıyamayacak birinin sırtına 20 kg. yüklemeye benzer. Fazladan 3 ders almak okulu kısaltmaz, tam tersine fazla ders alınca her birine ayıracağınız zaman azalacağı için, derslerin her birinden geçseniz bile daha fazla DD DC almak yani ortalamayı düşürmek demektir.
Olayın hukuki boyutuna gelince:
İdare mahkemesinde yönetmelik aleyhine dava açmanız mümkündür. Bir ay içinde adli tatil başlayacağı için bu davanın ocaktan önce sonuçlanması pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle yürütmeyi durdurma talepli bir dava açılmalı.
Benim düşüncem yönetmeliğin ders yüküne dair maddeleri sizin için yürürlüğe girerken burs kesilmesine dair maddelerin hemen girmemesi doğru değil. Üniversite Rektörlük ve mütevelli heyetine burs konularının da tüm öğrenciler için geçerli olması yönünde talebinizi ileten bir dilekçe verin. Bu bence daha uygun bir istek.