Soruşturma izni verilmesine itiraz
Memurlara soruşturma izni verilmesi 4483 sayılı Kanunda yazılı usullere tabidir. Buna dayanak olan kanun maddelerini aşağıda alıntıladım.
Verilen bir soruşturma iznine aşağıdaki gerekçelerle itiraz ettik:
1- Büyükşehir sınırlarındaki ilçede Kaymakamlık izin vermeye yetkili merci iken ön incelemeyi Valilik yapıyor. Sonra izni Kaymakamlık veriyor.
Oysa izni verecek makamın ön incelemeyi bizzat yapması veya müfettiş ataması gerekiyor. Valilik yaptırdığı önincelemeden sonra süresi içinde soruşturma izni vermiyor. Kaymakamlık bakımından ise zaten kendi yaptırdığı öninceleme olmadığı için öninceleme olmadan soruşturma izni vermiş oluyor.
2- Kaymakamlık suça konu fiilden en az bir yıl önceki disiplin soruşturması nedeniyle haberdar olmuş. Bu sırada haberdar olmadığını varsaysak bile Cumhuriyet başsavcılığının soruşturma izni talep eden yazısını tebliğ aldığı günden sayılırsa, 45 gün içinde önincelemeyi tamamlatmamış. Valilik öninceleme ile görevlendirdiği müfettişe 45 gün süre tanımış.
3- Görevlendirme sırasında 45 gün süre verirken normalde 30 gün olan öninceleme süresinin uzatılmasını gerektirecek zorunlu halden de bahsedilmemiş.
Ancak Bölge İdare Mahkemesi şablon bir ret kararı ile usul yönünden itirazlarımızı (süresi içinde tamamlanmamış öninceleme) hiçbir şekilde dikkate almayarak öninceleme raporunun isnat edilen fiilden dolayı soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte olduğu gerekçesi ile reddediliyor. Ve karar kesin.
Bu konuda yapılabilecek bir şey var mı?
(md 1, 3/1,a-b) 4483 sayılı Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili merci, İlçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam, İlde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında validir.
(md 4) Cumhuriyet başsavcıları, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu Kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni isterler. Diğer makam ve memurlarla kamu görevlileri de, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini ihbar, şikayet, bilgi, belge veya bulgulara dayanarak öğrendiklerinde durumu izin vermeye yetkili mercie iletirler.
(md5 /1) İzin vermeye yetkili merci, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlediğini bizzat veya yukarıda yazılı şekilde öğrendiğinde bir ön inceleme başlatır.
(md 7/1) Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki kararını suçun öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dahil en geç otuz gün içinde verir. Bu süre,zorunlu hallerde onbeş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir.
(md 9/1) Yetkili merci, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildirir.
Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi; soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise Cumhuriyet başsavcılığı veya şikayetçi, izin vermeye yetkili merciler tarafından verilen işleme koymama kararına karşı da şikâyetçi itiraz yoluna gidebilir. İtiraz süresi, yetkili merciin kararının tebliğinden itibaren on gündür.
İtiraza, 3 üncü maddenin (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar için yetkili merciin yargı çevresinde bulunduğu bölge idare mahkemesi bakar.
İtirazlar, öncelikle incelenir ve en geç üç ay içinde karara bağlanır. Verilen kararlar kesindir.
Cevap: Soruşturma izni verilmesine itiraz
Merhaba
Söz konusu soruşturma izninin verilmemesi anayasada teminat altına alınan haklardan birine zeval getirecek nitelikte ise Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru düşünebilir.Örneğin, mahkemeye erişim hakkının engellenmesi sebebiyle hak ihlali. AYM bir içtihatında"Mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir."AYM Bireysel Başvuru,2014/4683 E .Kararda açıkça keyfilik vs gibi unsurlar varsa yine başvuru yapılabilir.Kolay gelsin
Cevap: Soruşturma izni verilmesine itiraz
Alıntı:
Cortexiphan rumuzlu üyeden alıntı
Merhaba
Söz konusu soruşturma izninin verilmemesi anayasada teminat altına alınan haklardan birine zeval getirecek nitelikte ise Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru düşünebilir.Örneğin, mahkemeye erişim hakkının engellenmesi sebebiyle hak ihlali. AYM bir içtihatında"Mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir."AYM Bireysel Başvuru,2014/4683 E .Kararda açıkça keyfilik vs gibi unsurlar varsa yine başvuru yapılabilir.Kolay gelsin
İlginiz için çok teşekkürler. Ancak itiraz ettiğimiz karar soruşturma izni VERİLMEMESİ değil, soruşturma izni VERİLMESİ.
Gerekçemiz: Soruşturma izninin kanunda öngörülen 45 gün içinde verilmemiş olması. Cumhuriyet savcılığının soruşturma izni talebi 30 ocakta kaymakamlığa tebliğ edildiği halde kaymakamlık 56 gün sonra 27 martta soruşturma izni veriyor. (Esasen Kaymakamlığın çok daha önce de fiillerden haberdar olduğu biliniyor, çünkü iki yıl önce de disiplin soruşturması yürütülmüş.)
"Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki kararını suçun öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dahil en geç otuz gün içinde verir. Bu süre,zorunlu hallerde onbeş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir." hükmü açıkça ihlal edilerek süresinden sonra soruşturma izni verilmiş. Biz bu karara itiraz ettik. Ancak BİM, usul itirazına hiç değinmeden, öninceleme raporunun isnat edilen fiilden dolayı soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte olduğu gerekçesi ile reddediliyor. Bu karar da kesin.
Bugün BİM'e gittiğimde orada sadece şablon şeklinde itirazın reddi kararı var. Dosya cumhuriyet savcılığına iade edilmiş.
İtiraz dilekçemizin hiç olmazsa BİM'e ulaştığından ve karar verilirken hakim tarafından okunduğundan emin olmak istiyorum.
Kararda usul yönünden itirazımızın reddine dair bir gerekçe yok. Sanırım bu konuda da yine AYM'ye bireysel başvuru imkanı var.
Cevap: Soruşturma izni verilmesine itiraz
Merhaba
Soruşturma izni konusunda genelde alınamadığı için ben herhalde böyle bir durumla karşı karşıyasınız diye düşünerek cevap verdim.Kararın uygulanmasında keyfilik sebebiyle adil yargılanma hakkının ihlali ve yine usul yönünden itirazlarınız sebebiyle gerekçeli karar hakkınızın ihlali sebebiyle başvuru yapabilirsiniz.Bir an için diyelim ki başvurunuz AYM tarafından kabul edilemez bulundu.O zaman soruşturma evresinde bulunan dosyaya beyanda bulunarak usulüne uygun alınmış bir soruşturma izni olmadığını,verilen kararın yetkili mercii tarafından verilmediği itirazından bulunarak çözüme gidilebilir.Hukuk en temel ilkelerinden biri usul esastan önce gelir ilkesidir.
Cevap: Soruşturma izni verilmesine itiraz
Bölge İdare Mahkemesi'nin kesin olan kararından sonra, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru sonucunda lehimize karar edinmeden ceza mahkemesine yapılacak itiraz mahkemece değerlendirilebilir mi? Sonuçta hukuka aykırı da olsa yetkili makam tarafından verilen kesinleşmiş bir karar var.
Bu arada savcılık 30 ocakta kaymakamlıktan soruşturma izni talep ediyor, 27 martta veriliyor, itirazımız Bölge İdare Mahkemesi tarafından 9 mayısta reddediliyor ama savcının hazırladığı iddianame 2 mayıs tarihli.
Savcının iddianameye dahil etmek için itirazın sonuçlanmasını beklemesi gerekmiyor mu?
Cevap: Soruşturma izni verilmesine itiraz
Merhaba
Savcının dava açabilmesi için muhakeme engellerini aşmış olması gerekirdi.Buna aykırı davranış durumunda muhakeme şartının yerine getirilmesi için durma kararı verilir.Eğer soruşturma izni alınabilirse kovuşturmaya devam edilir,ancak alınamazsa bu durumda düşme kararı verilir.Bu durumu HMK'da geçen sonradan giderilebilir bir dava şartı gibi yorumlamaktayım.Bu sebeple bu konuda itiraz edilmesi durumunda olumlu sonuç alınabilir mi pek sanmıyorum.
Bunun dışında kanuna aykırı alınmış bir soruşturma izni ile de kovuşturmaya devam edilmemesi gerekir.Bireysel başvuru yoluna gitmenizde fayda vardır.Böyle bir yola başvurmanız durumunda mahkemeye bu hususu bildirdiğinizde kesin verilen karar olmasına rağmen kanaatlerinde değişiklik olabilir diye düşünüyorum. Merak ettiğim husus suçun ne olduğu?
Cevap: Soruşturma izni verilmesine itiraz
Denetim görevini ihmal ederek zimmet ve irtikaba neden olmak, TCK 251/2.
Bölge İdare Mahkemesi'ndeki hakimlerin itiraz dilekçesini değil sırf dosyayı inceleyerek karar verdiklerini düşünüyorum.
Başka bir açıklaması yok.
Cevap: Soruşturma izni verilmesine itiraz
Bu durum aklıma geldiği için suçun ne olduğunu sormuştum.Şimdi burada,Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu(3628 sayılı kanun) 17.maddesi şunu ifade eder;
Bu Kanunda ve 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununda yazılı suçlarla, irtikap, rüşvet, basit ve nitelikli zimmet, görev sırasında veya görevinden dolayı kaçakçılık, resmi ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarının açıklanması veya açıklanmasına sebebiyet verme suçlarından veya bu suçlara iştirak etmekten sanık olanlar hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.
Yine aynı kanunun 19.maddesinde ise;
Cumhuriyet Savcısı 17 nci maddede yazılı suçların işlendiğini öğrendiğinde sanıklar hakkında doğrudan doğruya ve bizzat soruşturmaya başlamakla beraber durumu atamaya yetkili amirine veya 8 inci maddede sayılan mercilere bildirir.
Bu durumda zimmet,rüşvet,irtikap gibi suçlarda soruşturma izni alınmasına gerek yoktur.Ancak zimmet suçu niteliği itibariyle görevi kötüye kullanma suçunun özel bir hali olması sebebiyle,savcının bu konuda tereddüte düşmesi veya ilerde suç vasfı değişir mi diyerekten soruşturma izni istemiş olabilir.Zira 4483 sayılı kanunun 8.maddesinde "Suçun hukuki niteliğinin değişmesi, yeniden izin alınmasını gerektirmez." diyerek bu hususu düşünmüş olabilir.Veya 3628 sayılı kanunun 19.maddesinden yapılan bildirimi ilgili kurum soruşturma izni mi istiyor acaba diye yorumlamış olabilir.Seçenek çok ama BİM vermiş olduğu karar doğru duruyor meslektaşım.
Cevap: Soruşturma izni verilmesine itiraz
İlginiz için tekrar teşekkürler. Ben de bir süredir olayın mantıklı bir açıklamasını yapmaya çalışıyorum.
Ancak 3628 sayılı kanun suçları sayılı olarak belirliyor. Zimmet ve irtikap suçları ile denetim görevini ihmal farklı suçlar.
Ceza kanunlarını dar yorumlamak gerekmez mi?
İddianamede de "zimmet ve irtikap eylemine iştirak ettiklerini gösterir delil ve bulgulara ulaşılamadığı, ancak denetim görevini ihmal ettikleri, denetim görevini tam ve yeterince yapmadıkları için (zimmet ve irtikap ile suçlanan sanığın) eylemi birkaç kez tekrarladığı" yazılı. Savcının da kanaati 251/2 yönünde olduğu için soruşturma izni istiyor.
Kaymakamlığın soruşturma izni verirken karara 4483 sayılı Kanun uyarınca itiraz edilebileğini bildirmesi, BİM'in yargılama yapmadan yine bu kanun uyarınca önce usul sonra esas yönünden kararı incelemesini gerektirmiyor mu?
Elbette ki, soruşturma izni verilmemesi adaletin işleyişine mani olabilir ama böyle düşünecek olursak suçlar için zamanaşımını da gözardı etmemiz gerekir.
BİM kararı "her ne kadar soruşturma izni süresinde ve usule uygun verilmemiş olsa da, suçun vasfının değişme olasılığı gözetilerek suçun 4483 sayılı kanun kapsamı dışında olma ihtimaline binaen soruşturma izni verilmesine" gibi bir gerekçeye dayansaydı, karara katılmasam da tutarlı bulabilirdim.
Ama BİM'in itiraz dilekçelerini (en azından bizimkini) okumadan sırf savcılık dosyasını inceleyerek karar verdiği yönünde kanaatim güçleniyor.