Nişan Takılarının İadesi Hakkında

Merhaba.

Eski sevgilim, ona aldığım değerli bir takıyı (2000 liralık pırlanta), benden ayrılacağını söyleyerek satışını gerçekleştirdi ve haksız bir kazanç elde etti. Takıyı kullanmaya devam etseydi onda kalmasına izin verirdim, fakat satarak haksız kazanç elde etmesi beni rahatsız etti. Daha sonra kendisinden bu ücreti talep ettim ama vermedi.

Medeni Kanun'da bununla ilgili bir madde buldum: ''Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.”

Bu maddeye dayanarak paramı geri alabilir miyim?

Ayrıca eski sevgili olmak, nişanlı olmak hükümlerine dahil midir? Sonuçta nişana yönelik değerli bir takı alınmış durumda.

Son sorum ise; eski sevgilime parayı alabilmek için bazı tehdit ve şantajlarda bulundum. Ama bu tehditlerimi gerçekleştirmedim. Zaten tehdit amacım kendi paramı almaktı. Bundan dolayı ben ayrıca suçlu durumuna düşer miyim?

Cevaplar için teşekkür ederim. Böyle bir forumun varlığından memnuniyet duydum.

Tehtit zaten başlı başına bir suçtur. Şantaj da öyle. Gerçekleştirmek ayrı suçtur.

Ama burada kendi paramı almak amacıyla yapılan bir tehdit sözkonusu. Yani durduk yere haraç ister gibi para ver yoksa şunları şunları yaparım demedim. Kendi paramı istemek ve isterken de biraz zorlamak neden suç olsun.
(CanCi'ye alıntı olarak yazmak istemiştim bu iletimi.)

Sebepsiz zenginleşmeden dolayı nişanlınıza takılmış olan ziynet eşyalarınızı Şahitler le ispat ettiğiniz durumda geri alabilirsiniz.

Her ne sebeple olursa olsun Tehdit Şantaj İletişim yolu sözlü vs yapılması Suçtur
O zaman herkes alacağı için bu yolu denesin Mahkemelerinde yükü hafifler)))

Burada ben aranızda nişanlılık ilişkisi bulunduğunu düşünmüyorum.
Nişanlılık bir merasimi ve durumun ilanını gerektiren bir durumdur.
Çevrenizde sizi nişanlı olarak biliyorlar mıydı? Bence hayır.
Durumumuz nişanlılığa benziyor demek nişanlı olmak demek değildir.

Ama elbette ki, sebepsiz zenginleşme hükümlerince aynen veya mislen iadesini talep edebilirsiniz.
Ancak bu davada önce verdiğinizi, sonra onun iade etmediğini ispatlamak gerekir.

Elbette ki, eski sevgilinizin şikayeti halinde tehdit nedeniyle ceza almanız da mümkün.

Kanunlarda nişanlanmanın ''evlenme vaadiyle'' gerçekleşebileceği yazıyor ve bunun belirli bir şekli olmadığı belirtiliyor. Sevgilimle aramda evlenme vaadi vardı. Zaten pırlanta yüzüğü kabul etmiş olması da bu vaadi kanıtlamaz mı?
Burada ben haklı olduğumu kesin olarak biliyorum fakat bunu kanun önünde ispatlamam kolay değil. Buradaki esas amacım para da değil. Eski sevgilimin elde ettiği haksız kazancın, onun yanına kâr kalmasını kabullenmiyorum.
Sanırım dava açarsam birçok sonuç için ihtimal var. Ama dava açarsam karşı taraf da bana tehdit ve şantajdan dava açabilir ki bu durumda benim de ceza alma ihtimalim doğabilir.:) Kafam karıştı şu an kararsızım. Cevaplar için teşekkürler.

Ceza davasını siz açamazsınız savcı açar.Siz alacak için dava açarsınız, kabul etmez ise tüm ispat yükü sizdedir.Ben bunun aile arasında bir nişan merasimi ile(fotoğrafların çekildiği, aile üyelerinin olduğu vs.) verilmediği ve bu durumun ikiniz arasında olduğunu anlıyorum, o sebeple ispat durumu imkansıza yakın.

Sevgililik durumunu nişanlılığa sokma gayretiniz, paramı almak için tehdit edip şantaj yaptım bu neden suç olsun ki gibi gene subjektif bir yaklaşımla devam etmiş.Tehdit ve şantajı hele ki yazılı(mesaj, mail vs.) olarak yaptıysanız olayın bu haliyle kapanması için dua etmeniz paranızı kurtarma gayretinden daha yerinde olur.

Kendine evlilik teklifinde bulunmak için pırlanta alan bir adamın hem yüzüğünü alıp hem evlenmeyip hemde yüzüğü satıp parasını yemek, en hafif tabirle oldukça adi bir davranış.Böyle insanlara bu şekilde değer verdiğiniz sürece(sevdiğim kız için ailemi karşıma aldım terk etti boş çuvala oturdum, arkadaşımın kimseye çaktırmadan borcunu üstlendim eleman ilerledi soğuk su içtim vs.) oluşacak maddi ve manevi kayıplarınızı hukuk sistemi çözmekten uzaktır.