-
Babam kaza yapti
Merhaba, babam evimizin bahçesindeki arabayı çıkarırken arabanın freni tutmuyor ve karşı kaldırıma çarpıyor ve bir kadın varmış o sırada kadının kırıkları var. Aile ikna edilir mi bilemiyoruz şu an dava açılmaması için çünkü ortada kasti olan bi durum yok tamamen kaza. Eğer dava açılırsa babamın durumu ne olur? Teşekkürler
-
Babam kaza yapti
Merhaba, babam bahçemizdeki arabayı çıkarırken arabanın freni tutmuyor ve babam karşı kaldırımdaki bir yayaya çarpıyor. Yayanın kırıkları var çarşamba günü ameliyat olucakmış. Büyük ihtimal aile dava açıcak ortada kasti bir durum kesinlikle yok. Aile dava açarsa babamın durumu ne olur?
-
Cevap: Babam kaza yapti
Bu tip durumlarda kusur derecesi önemlidir.Tutanaklardan ziyade bilirkişi raporu ve değerlendirmeleri önemli olacaktır.Bu gibi olaylarda saniye hesabı yapılmakta, görüş alanı dışından ve beklenmeyen şekilde oluşan durumlarda şoförün buna mukavemet süresi önem kazanmaktadır.
YARGITAY Ceza Genel Kurulu
2013/771 E.
2015/150 K.
Taksirle ölüme neden olma suçundan sanığın, 5237 sayılı TCK'nun 85/1, 62, 51 ve 53/6. maddeleri uyarınca bir yıl sekiz ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine ve sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınmasına ilişkin, Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28.02.2008 gün ve 478-253 sayılı hükmün, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 26.01.2012 gün ve 17406-1294 sayı ile;
"Sanık müdafiinin tüm, katılanlar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın olay tarihinde sevk ve idaresindeki minibüs ile iniş eğimli yolda seyrederken, kaldırım taşına, bir metre yüksekliğinde muhkem nitelikteki demirlere ve yaya kaldırımında yürümekte olan yayaya, ağaca ve işyerlerine çarparak durabildiği dikkate alındığında, aracın ön teker frenlerinin tutması, el frenini kullanma imkanı bulunması, olay yerinde fren hidrolik yağı kalıntılarının işaretlenmemiş olması birlikte değerlendirildiğinde, sevk ve idare hatasıyla olaya neden olduğu, bu nedenlerle tam kusurlu kabul edilmesi ve bu haliyle ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeyerek, tali kusurlu kabul edilip eksik ceza tayini" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sevk ve idaresindeki ondört yolcu kapasiteli ticari minibüs ile gündüz vakti, meskûn mahalde, tek yönlü, oniki metre genişliğinde, orta refüjle bölünmüş, inişe eğimli, zemini kuru ve asfalt kaplama yolda seyir halinde olan sanığın, arka frenlerinin arıza yapması neticesinde direksiyon hâkimiyetini kaybederek karşı kaldırıma geçip, yolun kenarındaki demir korkuluklara ve ardından kaldırımda yürümekte olan yayaya çarparak ölümüne neden olduğu, kazada aynı minibüste bulunan iki kişinin de basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, ancak şikâyetçi olmadıkları sabit bulunan olayda; makine mühendisi bilirkişi, minibüsün arka tekerlerine giden fren hidrolik deposunun boşaldığını, arka tekerlere taksimatla dağıtılan fren hidroliğinin sol arka tekere giden metal borudaki delinmeden aktığını ve arka fren sistemini çalıştıracak hidrolik yağın fren teker merkezine gitmemesi sonucunda fren yapılamayacağını, hava sistemi, ön düzen, direksiyon ile ön teker fren sisteminin çalıştığını, arka fren sisteminin ise devre dışı kaldığını, sol arka fren hidrolik borusunun delinmesi nedeniyle arka tekerlere giden fren hidroliğinin tamamen boşalması ve arka frenlerinin tutmaması nedeniyle kazanın sürücü hatasından değil, teknik arızadan ileri geldiğini ifade etmiş, kovuşturma aşamasında Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığınca düzenlenen raporda; aynı gerekçelerle sanığın tali derecede kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, meskûn mahalde, iniş eğimli ve trafiğin yoğun olduğu yolda seyir halinde iken, aracın fren sistemindeki teknik arızanın etkisiyle direksiyon hâkimiyetini kaybedip karşı şeride geçerek, önce kaldırıma, bir metre yüksekliğinde muhkem demir korkuluğa, yaya kaldırımında yürümekte olan yayaya, ardından bir ağaca ve dükkânlara çarparak durabilmesi, kaza mahallinde hidrolik yağı akıntısı bulunduğuna ilişkin herhangi bir tespite yer verilmemesi nazara alındığında, hızının mahal şartlarına göre fazla olduğu, aracını aktif olan diğer sistemlerini kullanarak durdurabilmek yerine, karşı kaldırıma geçip yol kenarında bulunan demir bariyerlere çarparak durmayı denediği, bir metre yüksekliğinde ve muhkem nitelikteki söz konusu bariyerlere, ağaca ve dükkânlara vurarak durabildiği, kazadan bir hafta önce aracın bakımını yaptırdığını beyan etmesine karşın bu konuya ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği, mesleği şoförlük olmasına rağmen, toplu taşıma aracı olarak kullanılan ve her gün trafikte seyir halinde bulunan aracın bakımlarına gereken dikkat ve özeni göstermediği, olay sabahı da hidrolik yağ borusunu kontrol etmeden yola çıktığı hususları birlikte nazara alındığında, bir kişinin ölümü ve şikâyetçi olmayan iki kişinin de basit bir tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasında asli kusurlu olduğu ve temel cezanın belirlenmesinde bu durum nazara alınarak alt hadden makul bir ölçüde uzaklaşılarak hüküm kurulması gerekirken, mahalli mahkemece tali derecede kusurlu olduğu kabul edilip, TCK'nun 85/1. maddesinde iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası öngörülen taksirle ölüme neden olma suçundan temel cezanın iki sene olarak takdir edilmesi dosya muhtevasına uygun bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkeme hükmünün, sanığın meydana gelen trafik kazasında asli kusurlu bulunduğu ve alt hadden uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.07.2012 gün ve 903-1419 sayılı direnme kararının, sanığın trafik kazasında asli kusurlu bulunduğu ve alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliklerinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.05.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.
-
Cevap: Babam kaza yapti
YARGITAY Ceza Genel Kurulu
2013/771 E.
2015/150 K. Özetle;
Sürücü asli kusurludur yaya yerine ağaca çarpabilirdi yol dışına çıkabilirdi fren bakımını yeni yaptırdığını da beyan edemiyor deyip sanığı suçlu bulmuş
-
Cevap: Babam kaza yapti
İlk direğe çarpıyor zaten fakat kadına da çarpmış kasti bir durum söz konusu değil. Yayaya suç atılmıyor. Suçlu biziz fakat olay bu şekilde gelişiyor. Bunun sonucu da yazdığınız şekilde mi olur?