Zina sebepli boşanma, çocuğun istismarı,çocuklara şiddet sebepli velayet hakkı

Merhaba hukuk severler oldukça çetrefilli zor bir dava arefesindeyim konuyu gerek iç dökme gerek hukuki,gerek ahlaki olarak tartışmak m ı mkün mertebe görüş almak için açıyorum. Olabildiğince objektif anlatmaya çalışacağım.

Koca, Kadına 1,5 sene evvel cep telefonunda wattsapp programıyla üst komşuyla yazışırken ortaya çıkan zina fiilinden ötürü boşanma davası açıyor. Ayrıca kadının psikolojik sorunları olduğundan dolayı 3 ve 4 yaşlarındaki iki erkek çocuğunda velayetini istiyor. Kadında bu davanın ardından, şiddet gördüğü hakaret işittiği kocanın eve bakmadığı iddasıyla karşı dava açıyor. Dava günü belirleniyor davaya 1 ay kala kadının psikolojik durumuna istinaden olumlu bir rapor alınıyor ve ara karar çıkartılıp tedbir nafakası ve çocukların velayeti tedbiren anneye veriliyor. Kadının yaşamak zorunda olduğu baba evinde annenin nenenin psikolojik durumunu şüpheli yine aynı evde geçmişinde üzerine kapıyı kitleyip evi ateşe vermiş %74 bipolar bozukluğu olan dayı yaşıyor. Bu olumsuz şartlar kocayı çocukları için endişelendiriyor ve barışma kararı alıp karşılıklı feragat edilerek davalar geri çekiliyor.

Kadın tekrar bir araya geldikten sonra kocayla anlaşmaları gereği cep telefonu kullanmıyor. İletişim ihtiyaçları için kocanın telefonunu kullanıyor. İnternet gezintilerinden hoşlanmayan koca en azından kontrolü altında olduğundan yemek tarifi psikoloji çocuk bakımıyla ilgili sitelerde gezdiğini düşündüğünden hoşgörmeye çalışıyor. feragatten 1,5 yıl sonra kadının gizli olarak kullandığı bir telefon ortaya çıkıyor. Telefon incelendiğinde wattsapptan zina teşebbüsünde bulunulduğu açıkça belli olan bir yazışma çıkıyor. Hatta tekrar zina girişimi için teşebbüs dahi seziliyor. Wattsapp sohbetleri düzenli olarak silindiğinden bir kaç kişi ile görüşmesi var ama bu sohbet içerikleri belli değil. Wattsapp media klasöründe bi kaç adam fotoğrafı var. Adamlardan birinin çıplak pozlarıda var. Kadının sayısız gecelikli, iç çamaşırlı ve çıplak fotoğrafları var. Çocukların biri tuvalette çıplak diğerinin altındaki bez açılmış çıplak iki çocuğun yatakta yatırılmış çıplak fotoğrafları yanında annenin çocukları dudaklarından öperken bir çok fotoğrafı var. Fotoğraflardan bir kaçında alt dudaktan somurulduğu dahi belli oluyor. Ayrıca yine 1 dakikalık küçük olan çocuğun dudaktan öpülme videosu var. Bilindiği üzere wattsapp program klasöründe olması bu fotoğrafların paylaşıldığı kanaatini uyandırıyor ancak sohbetler düzenli silindiğinden kime gönderildiği belli değil. Ayrıca telefonun internet tarayıcısında bir kaç porno sitesinin sayfaları açık haldeydi.

Koca ilk olarak kadını durumu izah ve ispat ederek babasının evine teslim ediyor telefonla birlikte savcılığa şikayet ediyor. 1 ay sonra zina ve aile birliğinin temelden sarsılması gerekçesi ile dava açıyor. Kadın yine çocuklara ve kendine şiddet hakaret eve bakmama ve cep telefonundan ç. P. İzleme izleme sebep göstererek 3 adette yravesti kartvizitini kanıt olarak sunup karşı dava açıyor. Davalı olduğu davayada Cevap olarak çıplak fotoğraflı adamı tanıdığını ancak bu fotoğrafları gönderdiği için kavga ettiğini devam ederse fotoğrafları adamın eşine gönderme tehdidiyle silmediğini idda ediyor. İlk açılan boşanma davasında zina olayını inkar ediyor. Savcılığa verdiği ifade de çocukları hiçbir şehvet duygusuyla öpmediğini beyan ediyor. Kimseyle paylaşmadığınıda ekliyor. Ayrıca kocasını ç. P. İzlemekle suçlayıp ihbar ediyor. Kocanın evi aranıyor evde bilgisayar ve benzeri cihaz bulunmuyor. Ancak kadının cep telefonundan izlediği idda edildiğinden ceptelefon hattının internet trafiğinin incelenmesi isteniyor.

Koca bu aşamada misilleme olarak açılan davadaki hiç bir iddadan kusurlu değil. Ortak kullanılan bir telefondan eşinin ç. P. İzlediğini idda etmesi şüpheli ki böyle bir kadın bu suçu daha önce boşanma tecrübesi yaşadığından kasıtlı kendi işlemiş veya kendi cinsel eğilimleri neticesi yapmış olması ihtimal dahilinde. Zina olayındaki diğer adamı arayıp tehdit edip bu fotoğraflar konusunda kendi lehine ifade vermesi için baskı kuruyor. Adam eşine itirafta bulunuyor. Eşi ailemle irtibat kurunca anlaşılıyorki kadın bu kişiyi arayıp kocasıyla çocuklarıda alıp kaçma planı yaptıklarını söylüyor.

Koca kirada olan müşterek evi boşaltıyor ve bu esnada komşular ve esnaf kadının çocuklara şiddet uyguladığını söylüyor. Ancak kimse şahitlik yapmak istemiyor. Zorla iki kişi şahitlik yapabileceğini söylüyor. Ancak biri sadece çevreden duyduklarını aktarabileceğini kendi gördüğü bişey olmadığını söylüyor. Diğer taraftan kadının annesi babanın çocuklara şiddet uyguladığına şahitlik yapacak. Kocanın davası şu an tenzip zaptı aşamasında.

Şu an çocuklar kocada. Savcıyla çocuk istismarı ile ilgili görüşmesinde kadının çocuklarını öpmesini normal gördüğünü düşündüren bir görüşme yaptı. Karşı çıkıp normal görülse bile sapık bir iletişimde bu çocukların fotoğraflarının işini sorduğunda savcı cevap vermiyor. Telefon bilirkişi incelemesinde. Çocuklar psikolog incelemesinden geçti gelişimlerinde gerilik görülmüş ama cinsel olarak etkilenmedikleri rapor edilmiş.

Kocanın ç. P. İzlemesiyle ilgili soruşturma 1,5 aydır kocaya iletilmiş bir durum henüz yok. Ne bir ifade talebi ne ceptelefona el konması.



Evet dostlar yaşadıklarım ana hatlarıyla bunlar. Tek derdim çocuklarımın velayeti. Geçici olarak dahi çocukları vermek istemiyorum. Ben bu kadar haksızlık karşısında hukuki olarak neler yapabilirim? Sürecin ağır işlemesi karşı tarafın bu kadar hayasız tutumu, Kadının hukukta bence maça 3 - 0 önde başlaması inancımı kırıyor. Düşünsenize kadının telefonunda sabit bir suçu var elini kolonu sallayarak geziyor kocaya iftira çevresine tehditler savurabiliyor. Kocaya bir iftira atıyor evini altüst ettirebiliyor. Yarın bu kadın benden tedbir adı altında nafaka alacak davayı sürdürebildiği kadar sürdürecek kimbilir beni hafif kusurlu bile gösterip ölene kadar sırtımdan inmeyecek. Belki onca şeye rağmen annesinin bir yalan şahitliğiyle çocuklarımı alacak.

Ahlaki olarak bir serzenişte bulunacağım. Bu kadını karşımda bu kadar cesur davranmaya sebep olan hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum.

kadın hakları savunucusu birini konuya cevap yazması için bekliyorum. kadın cinayetlerinin artık yaşanmamasını isteyen her kadın hakları savunucusunun butür konuları iyi analiz etmesi gerekir. zira kişilik hakları saldırıya uğramış hayatı altüst olmuş insanlar bu tür davalarda açıkça haksızlığa uğratılıyorlar.

düşünsenize aldatılanda sizsiniz maddi olarak yük altına alınanda sizsiniz.çocuklarından olacakta sizsiniz.ve bu olayda hiçbir iradi bir durumunuzda olmayan bir olaydan en çok siz zarar görüyorsunuz.

maddi olarak büyük yıkım yaşayacağını çocuklarının geleceğini ve onların menfaatini düşünen kadının bu insanlık suçunu işlememesi için kanunun bu adaletsizliğe dur diyecek emsal kararlar vermesi gerekiyor.

1- bu tür olaylarda istisnasız istek halinde velayet aldatılan tarafa verilmelidir.

2- tedbir nafakası kanaate göre ya verilmemeli yada dava kesinleştiğinde haksız olarak ödenmiş her kuruşu faiziyle geri ödetilmeli. ve bu tazminat kararından ayrı tutulmalıdır.

3- evli bir insanın zina etmesi kamu davası sayılmalı ayrıca ceza mahkemelerinde tarafların cezalandırılması gündeme getirilmelidir.

bu insanlık suçunun caydırıcı bir tarafı olmadıkça toplumda evlilik birlikleri daha çok yıkıma uğrar. 3. şahısların bu suçtan hiç bir şekilde zarar görmemeleri aldatan tarafındaçok çok bir boşanma yaşayacak olma risklerinin hiç bir caydırıcılığı yoktur.