Kendi çektiğim, çalıştığım kurum görüntülerimi davada delil olarak gösterebilir miyim

Kendi çektiğim çalıştığım kurum görüntülerimi davada delil olarak gösterebilir miyim?
Gümrük personeliyim. Yurtdışından giriş yapan bir tır aracına takip cihazı takılmadığı için müfettiş tarafından sorumlu tutuldum ve 11 ay açıkta kaldım. Göreve geri iade edildim ve müfettiş tarafından kınama cezası önerildi. Kınama cezasına itirazım disiplin kurulunca rededildi. Aynı günde kaymakamlık tarafından müfettiş raporuna istinaden hakkımda soruşturma izni verildiği de tebliğ edildi.
Soruşturma izini için bölge idare makemesine iptal davası açmak üzereyim. Takip cihazı takılması yönünden takip cihazı talep formunu doldurup idareye intikal ettirmemekle suçlanıyorum. Çalıştığım müdürlükte bölge insanları rahatça sahaya girip çıkıyor ve iş takipçisi adı altında evrakları getir götür işleri yapıyor. Takip cihazı talep formunu bu iş takipçileri dolduruyor ,Bütün memurlar gibi bende talep formun imzalayıp iş takipçisine teslim ediyorum o da önce müdür yardımıcısına imzalatıyor sonra da kaçakçılık-istihbarat müdürlüğüne gidip formu veriyor. Onlarda takip cihazını takıyorlar.
Sorun ise burda başlıyor her şeyden önce takp cihazı takmak, takılacak aracı seçmek, cihazın zilyetliği kaçakçılık-istihbarat müdürlüğüne ait. Bunula ilgili takip cihazı kullanım kılavuzu çıkarmışlar ve yetkili idare kendileri bu konuda sahadaki her aracın giriş çıkışını takip etme ve buna göre takip cihazı takılacak aracı seçme görevleri bu idarenin. Bunun için programları, kamera ağları var.ama başka idare takip cihazı takılmasını istediği aracı takip cihazı talep formu ile bize gönderirse, değerlendiririz diye madde de var kılavuz da.
Bu araca takip cihazı takılmamış ve kaçakçılık olayına karışımış, 5 ay sonra benden müfettiş savunma istedi. Ben olayı hatırlamıyorum bile günde 100e yakına araç işlemi yapıyorum. Ben takip cihazı talep formunu büyük ihtimal doldurduğumu ve iş takipçisine teslim ettiğimi, ayrıca sistem üzerinden x-ray taraması için aynı aracı yine kaçakçılık müdürlüğüne bağlı olan x-ray tarama amirliğine gönderdiğimi ve araçtaki yükün vergilerinin tır karnesi teminatı olan 60 bin avroyu geçmediği için mevzuat gereği takip cihazı takılması zorunuluğu olmadığını yazdım. İdarem ise takip cihazı talebinin personel tarafından form doldurularak ve formu taraflarına ileterek yapıldığını yazmış yani iş takipçisi sani sahada yok onlar bu getir – götür işini yapmıyormuş gibi müfettişe yazı vermiş. Müfettiş te raporunda iş takipçisi yok gibi rapor tutmuş halbuki kendisi de burada ki çalışma koşullarını biliyor. Kaçakçılık müdürlüğü ise bize form gelmedi biz de o yüzden takmadık diye yazı yazmış . halbu ki form hikaye br sürü kere form olmadan kendileri araçları çevirip takip cihazı takıyorlar. Ve bu onların grevi kaldı ki onlara bağlı amirlik olan x-ray tarama amirliğine ben aracı sevk etmişi ve onlarda taramışlar.
Müfettiş beni açığa aldı. O zaman izindeydim. Olayı araştırdım sonra . araç varış gümrük idaresine varmamsına amen sanki varmış gibi sek edildiği idarede tescil edilmiş ve başka bir yük var gibi beyan açılıp o beyan onaylanmış.
11 ay açıkta kaldıktan sonra göreve dönünce sahadaki çalışma koşularını gizli gizli cep telefonu ile kayıt altına aldım. İş takipçileri hala formları kendileri doldurup memura imzalatıp ondan sonra müdür yardımcı sonrada kaçakçılık müdürlüğne götürüyor.kaçakçılık müdürlüğü takip cihazı taktığına dair tutanak tutyor ama bu tunağın bir nüshasını kendi alıp iki nüshasını şöfere veriyor yani memura gönderilen veya imza ettirilen bir tutanak değil sadece takan personel ve şöför imzalıyor formu.
Çektiğim görüntülerde iş takipçisiyle konşurken formu kendisinin doldurduğu “önce müdür yardımcısına imzalattığı, halbu ki idare memur formu imzalayıp intikal ettirir diye müfetişe yaz yazmıştı, yani bu kuralı kendi çiğniyor” kendisinin kaçak müdürlüğüne formu götürdüğü filan anlatıyor.bunu anlatan iş takipçisi de 16 yaşında. Müdür yardımıcısının memurdan önce imzaladığı takip formu istek formu fotosu da var.
Diğer görüntülerde sahaya girişlerde iş takipçisi kimliği olmayanın giremeyeceği tabelasına rağmen sahaya elini kolunu sallayanın girdiği, 13-15 yaşlarında iş takipçilerinin elinde tır karnelerinin evraklarının olduğu bunlarla işlem yaptırmaya memura geldiği gibi görüntüler var.
Müfettişbeni 657 sayılı kanunun 125- a maddesinde verilen emiri yerine getirmemekle suçlayıp kınama cezası verdi. Raporda memurun takip cihazı istek formunu doldurup idareye intikal etirmek suretinde işlem yürütüldüğü anlaşılmıştır demiş. Halbu ki bu takip chazı istek formunun nasıl işleyeceği konusunda herhangi bir müdürlük emiri yok. Takip cihazı talep formunu iş takipçisi gümrk sahası içindeki kırtasiyeden 1 tl ye alıp. Kendi doldurup memura ve müdür yrd. na imzalatıyor. Form tek nüsha ve kaçakçılık müdürlüğünde kalıyor. Bunlar zaten mahkemeye sunacağım itirazlar.
Benim sorum, bu sakat işleyişten ben ne kadar sorumluyum. Bu görütnüleri mahkemeye sunmamın bana bir yararı olur mu? Bu sahadaki eli kolu sallayanın iş takipçisi diye elinde tır kanesiyle karşımıza dikilmesiden ve istemeyerek te olsa bu işleyişte bulunmaktan ben ne kadar sorumluyum. Mahkeme memura dayatılan idarenin görmezden geldiği bu düzen yüzünden benim lehime karar verir mi yoksa niye elide her tır karnesiyle gelene evrak veriyorsun diye beni suçlar mı?
İnsan hakları ve devlet adabına aykırı bu işleyişte bir hata oluşmuşsa idare ve müfettiş bu işleyişi görmezden geliyorsa mahkemede aynısını yapar mı?
Çektiğim görüntüler kendi odamda ve sahada çektiğim görüntüler başka bir memurun odasında veya başka memura ait görüntüler yok?
nAsıl bir yol izlemeliyim? Şimdiden teşekkürler