Tapu iptali ve varislerden mal kaçırma

Öncelikle hepinize kolay gelsin.

Benim sizlere danışmak istediğim birr konu mevcut. Mevzu olay şu şekilde gerçekleşmektedir.

Şahıs A ilk hanımı 1994 yılında vefat ettikten sonra 15.08.1996 tarihinde ikinci hanımı ile evlenmiştir. Şahıs A evlendiği gün kendisine ait olan Taşınamaz Mülk'ü (evi) evlendiği hanımına (Şahıs X) bakma akdiyle vermiştir. Yalnız tapuya bakıldığında devremülk'ün verilmesi nikah olayından önce gerçekleşmiştir. Yani Şahıs X evlenmeden önce mülke sahip olmuştur.

Şahıs A 14.08.2006 tarihinde vefat etmiştir. Bu tarihten sonra Şahıs A'nın ilk eşinden olan çocukları vefatından sonra bu olaydan haberdar olmuşlardır. İş bu durumda Şahıs A'nın ilk hanımından olan çocukları miras olarak bırakılan taşınamaz devremülkten hak iddia edebilirler mi?

Bu arada Şahıs X'in vefat eden eşinden hiç çocuğu olmamıştır.

Bu arada Şahıs X , vefat eden Şahıs A'nın diğer taşınmaz mülklerinden ve piyasadan gelecek alacaklardan 1/4 oranında hak iddia etmektedir. Bu durumda hukuki yaklaşımlar nelerdir. Şahıs X hal sahibimidir yoksa değilmidir? Bu durumda Şahıs A'nın ilk eşinden olan çocukları (3 çocuk) Şahıs X'e devredilen taşınmazdan hak iddia edebiler mi?

Bu arada Şahıs X , Şahıs A'nın sahip olduğu hukuki belgelere el koymuş ve Şahıs A'nın ilk eşinden olan çocuklarından bu belgeleri gizlemektedir.

Bu konuda bizi aydınlatırsanız sevinirim. Bu konuda ne yapılabilir? Nasıl bi dava açılabilir. Nasıl bi yöntem izlenebilir? ve siz saygılı hocalarıma göre bu davanın akdi ne olur?

Sayın İlgili;

Ölene kadar bakma vaadiyle yapılan bu bağıştan, bağışveren, yıllar içersinde dönmemiş, dahası, bu kişiyle evlenmiş.

Yıllar önce, benzeri bir durumla ilgilenmiştim ve oradaki değerler, oldukça yüksekti. Biz; tarafların uzlaşmasının en iyi yöntem olduğunu düşündük ve bu doğrultuda işlem yapıldı. Üstelik; sağ kalan eşin üzerindeki her şeye tedbir koydurduğumuz ve davayı kazanabileceğimiz halde...

Olayınızda; Şahıs X'in üzerine geçirilen bu devremülkle ilgili olarak, örneğin; ''evlenme, zaten bu vaadi içermektedir; bu nedenle, devir geçersizdir'' diyerek bir dava açtığınızı ve bu taşınmazın, mirasta paylaşıma tâbi tutulduğunu varsayalım.

Ayrıca; Şahıs X, gerçekten de, sadece eş olması sebebiyle miras payı hakkına sahip (üstelik; şu anda yanlış hatırlamıyorsam; 1/4'ten daha fazla hakkı var; çünkü çocuğu yok).

Şimdi; bu tür bir davayla ortalığı karıştırmak mı daha avantajlıdır; yoksa, uzlaşarak, tam bir anlaşmayla sonuca gitmek mi?

Attığınız taşın, bir işe yaraması gereklidir; size geri dönmesi ve başınızı yarması ihtimali olduğunu da unutmamak gerekli (ÖNCE ZARAR VERME!)

Bu arada; bahsettiğiniz belgelerde, Şahıs X de, mirasçı eş sıfatıyla hak sahibi. Eğer, bunların delil olma özelliği varsa; Mahkeme'den delil tespiti isteyebilirsiniz.

Saygılarımla,

Hocam öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.

Olaya gelince ; biz uzlaşma yolunu defalarca denememize rağmen karşı taraf buna razı olmadı. Şahıs A'nın ilk hanımından olan çocukları arasında bir anlaşmazlık yok fakat , bu kişler ile Şahıs X arasında bir uyuşmazlık söz konusu.

Elbette anlaşmak en mantıklısı. Biz de sizler kadar olmasa da yargı yolunun uzun ve virajlı bir yol olduğunu biliyoruz.

Yalnız benim anlamadığım bir nokta var. Şahıs X burada nasıl 1/4'den fazla bir oranda hak sahibi olabilir. Mantiken çocuğu olması durumunda daha fazla hak talep edebilir diye düşünüyorum fakat bu evlilikte olan bir çocukları yok.

Benim merak ettiğim şu; eğer biz bu taşınmazlara terdbir koydurabilirsek bu durumda sonuç sizce ne olur. Yani Şahıs X kendisine devredilen evi alır ve diğer mirastan pay mı alır? Yoksa 4 varis toplam mirası eşit şekilde mi paylaşır. Sonuç olarak devredilen taşınmaz devremülkün tapu iptalinin yapılması ve bu mirasın 4 varis arasında eşit paylaşılması mümkünmüdür??

Saygılarımla...

Sayın İlgili;

1. Tedbir koydurmayla, davanın muhtemel sonucu arasında hiçbir ilişki yoktur (Hakim tedbir verdiğine göre, haklıyız, kazanacağız gibi bir durum söz konusu değil).

2. Herhangi bir davanın muhtemel sonucunun söylenebilmesi için, tüm donelerin incelenmesi gereklidir ki; bu da, ancak profesyonel yardımla mümkün olur.

Bir de, yanılabileceğimden bahisle, 1/4 miras payından fazlasına sahip olabileceğini söylemiştim. Araştırdım, yanılmışım, 1/4 miras payına sahipmiş.

Alıntı:

---

>Bir de, yanılabileceğimden bahisle, 1/4 miras payından fazlasına sahip olabileceğini söylemiştim. Araştırdım, yanılmışım, 1/4 miras payına sahipmiş.

Ekleyen: Av.Mehmet Taylan Karakum - 29/08/2006 : 01:47:08

---

Burdan şunu çıkarabiliriz ki ; Şahıs X herhalükarda mirasın 1/4üne hak sahibidir. Peki sizce bu durumda izlenmesi gereken yol nedir. Bir an önce savcılığa suç duyurusunda bulunmak dışında ne yapılabilir?

Konunun savcılıkla ne alakası var, anlayamadım.

Bu mesele, tamamen hukukidir (ceza hukukunun ilgi alanında değildir) ve eğer dava etmeyi düşünüyorsanız; bir meslekdaşımızdan yardım almalısınız.

Saygılarımla,

Ölünceye kadar bakma vaadiyle, devremülkün devredilmesi ve tapunun verilmesi, Aksi sabit oluncaya kadar geçerli bir sözleşmedir. Eğer bu işlemin geçersiz olduğunu iddia ediyorsanız, iptal davası açabilirsiniz.
Bunun dışında kalan tereke ile ilgili olarak, sağ kalan eş, mirasın 1/4 ünü alır.
Satış işleminin muvazaalı olduğunu kanıtlamak için, nikatan önce ya da sonra işlemin yapılmasının bir önemi yok.
Eğer mirasçılardan biri, hukuki belgelere el koymuşsa, diğer mirasçıların, tereke tesbiti istemesinde yarar var. Tereke hakimliği, tüm belgeleri isteyecektir. Sanırım savcılığa vermekteki kastınız, hukuki belgelere el koyma nedeniyle suç duyurusu. Ancak, şikayet tmeniz yerine, tesbit istemeniz daha doğru.