AB istedi, savcılar müzakerede dışarı

Avrupa Birliği Komisyonu yetkilileriyle bağımsız hukukçulardan oluşan bir heyetin 13 -22 Haziran 2005 tarihinde yaptıkları ziyaret sonucu #8220;Yargının İşleyişi#8221; konusunda hazırladıkları #8220;III. İstişari Ziyaret Raporu#8221; Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünün WEB sitesinde yayınlandı.

"Hakimler karar odasında müzakere ederken savcılar duruşma salonunda kalmalı"


Avrupa Birliği Komisyonu yetkilileriyle bağımsız hukukçulardan oluşan bir heyetin 13 -22 Haziran 2005 tarihinde yaptıkları ziyaret sonucu #8220;Yargının İşleyişi#8221; konusunda hazırladıkları #8220;III. İstişari Ziyaret Raporu#8221; Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünün WEB sitesinde yayınlandı.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Savcılıklarına #8220;Savcıların müzakerelere katılmamalarına#8221; ilişkin bir yazı gönderdi.


Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Savcılıklarına gönderilen "Cumhuriyet Savcılıklarının müzakerelere katılmamaları"na ilişkin 24.07.2006 günlü ve B.03.0.CİG.0.00.00.05-659-45-2006/34332 sayılı yazısı işleme konuldu

Bizim savcılarımız zaten duruşma salonunda kalıyorlar ki... :)

Peki müzakere ediliyor mu. Girdiğim davalardan sadece birinde müzakere yapıldığına şahit oldum onda da avukat kanun maddesini hatırlattığı için.

Bunu AB'nin mi söylemesi gerekiyordu. Savcı da bir taraf değil mi. Neden müzakere esnasında beraber olurlar yada neden müzakere yapılmaz. 2 sayfalık savunma yapılan bir dava da hakimler müzakere yapmadan nasıl karar veriyor. 2 dakikada 2 sayfa yazıyı okuyacak kadar hızlı mı. Yoksa karar zaten başından belli mi?

Bildiğim kadarıyla müzakere ağır ceza mahkemelerinde söz konusu.Şimdi 3 hakimin torik gibi dosyaları, kanun kitaplarını alıp salonu bırakıp gitmesi mi kolay yoksa tek savcının çıkması mı? Mahkemelerde ayrıca bir müzakere odası da var mı onu da bilmiyorum.Ama AB istediyse evelallah onu da yaparız.

Arkadaşlar olaya taraf olarak bakın. Avukat kadar savcı da taraftır ve avukat müzakere sırasında bulunamıyorsa savcı da bulunamaz bu son derece doğal. Kanunumuzu AB söyledi diye değil, uygulanması gerektiği için uygulamalıyız. Kanunumuz ne diyor.

Ceza muhakamesi kanunu karar ve hüküm başlığı

Müzakereye katılacak hâkimler

MADDE 227. - (1) Müzakerede ancak karara ve hükme katılacak hâkimler bulunur.

(2) Mahkeme başkanı, mahkemesinde staj yapmakta olan hâkim ve avukat adaylarının müzakere sırasında hazır bulunmalarına izin verebilir.

Müzakerenin yönetimi

MADDE 228. - (1) Müzakereyi mahkeme başkanı yönetir.

Oyların toplanması

MADDE 229. - (1) Mahkeme başkanı, kıdemsiz üyeden başlayarak oyları ayrı ayrı toplar ve en sonra kendi oyunu verir.

(2) Mahkeme başkan ve üyelerinden hiçbiri herhangi bir konu veya sorun üzerinde azınlıkta kaldığını ileri sürerek oylamaya katılmaktan çekinemez.

(3) Oylar dağılırsa sanığın en çok aleyhine olan oy, çoğunluk meydana gelinceye kadar kendisine daha yakın olan oya eklenir.

Madde 227'ye baktığımızda müzakere esnasında savcının bu müzakereye katılamayacağı açıkca yazılmıştır. Usüle aykırı bir şekilde savcılarımız odada kalıyorsa ve biz de çıksınlar sözünü AB'den duyuyorsak biraz düşünmeliyiz. Kanun açık AB dedi diye değil. kanun dedi diye böyle olmalı.

Valla bence büyük yanlış ve ayıp;

Çünkü;

1. Savcılarımız, orada müzakere için değil; bildiğiniz gibi, çay içmek için kalıyorlar;

2. Çaydan sonra, müzakere yapılırken, içeride başka kimse olmadığından; Savcılarımızın müzakere sırasında hazır olup olmadıklarını asla bilemeyiz; ya onlar ayrılmış veya Hakimler duruşma salonundan çekilmiş olabilirler;

Ayrıca;

3. Müzakere yapılacak yerin gerçekten boş ve emin bir yer olmasını kim sağlayacaktır? Savcılık...

4. Müzakere sırasında; ortamın Kanuna uygun olup olmadığını, dahası, yapılması gereken işin Kanuna uygun yapılıp yapılmadığını kim denetleyecektir? Savcılık...

Hal böyleyken, bu yapılan büyük yanlış ve ayıptır.

Sizce ???

Müzakere salonu bulunduğum yerde yok, hiçbir yerde de olduğunu zannetmiyorum. Öyle adliyeler var ki memlekette, zaten ufacık ufacık salonlara, odalara kısılmış vaziyette mahkeme heyeti, nerden bulacaklar müzakere salonunu..

Ama ben bir çözüm buldum, Türk işi çözüm, hiç yerlerinden kımıldamayacaklar hakimlerimiz de savcılarımız da, dileyen çayını içecek, dileyen cep telefonunda hanımı ile konuşup akşama gelecek olan misafirlerini nasıl ağırlayacaklarını konuşacak, dileyen burnunu karıştıracak, dileyen uyuyacak vs. vs... Hatta en kısa zamanda çözümümü Adalet Bakanlığı'na da yazacağım, şimdi kara kara düşünüyorlardır, ne yapsak da uydursak AB'ye diye....

Kürsüde savcılarımızın oturduğu yere bir düğme ile otomatik olarak açılıp kapanan bir paravan çektik mi sorun falan kalmaz, al sana müzakere odası, savcı var mı, yok. Ha derseniz ki sesleri duyulmayacak mı birbirlerine? Allah aşkına ne müzakere ediyolar da neyi duyurmayacaklar, Sayın alisinkay'ın da dikkat buyurduğu üzere kararlar zaten çoktan verilmiş olmuyor mu?... İstediğiniz savunmayı yapın, eğer çok olağanüstü bir durum sonradan ortaya çıkmamışsa, ya da sizin yaptığınız savunmayı okuyup da "Hmmm, bu avukat çalışmış, doğru bir noktaya temas etmiş, bir de şunu araştıralım, Yargıtay bozmasın!" diye düşünmelerini gerektirecek bir durum söz konusu değilse, tahminimce sözde müzakerede eksik bişey yoksa arkadaşlar önceki kararı verip geçelim diyorlardır, herkes de tamam diyodur, bu kadar yani...

Bu forumda: https://www.hukuki.net/topic.asp?TOPIC_ID=11046 daha önce benzer bir şekilde bu konular tartışmaya açılmıştı ama maalesef sayın commodore1tr ile Erman - Şansal'cılık oynamıştık... :)

Sayın Kuzulu;
Hani bir laf var ya; sen elmayı sevıyorsun diye elmanında senı sevmesı gerekmiyor
AB istedi iyi hoş güzelde bakalım savcılar isteyebilcek mi,
bir diğer husus hakımlerimiz ve savcılarımız kuvvetle muhtemel lojman komşu oldukları için başkan nasıl donup dıyebılır ki; buyrun savcı bey dışarı alalım sizi.
İçilmiş onca çayın kahvenın hatırı sorulmaz mı?

Aklıma daha başka sorularda geliyor ama sormayacağım.