Uyusturucu yada uyarici madde ihraci

Merhaba. Bundan yaklasik 3 yil once turkiyeden kibrisa girerken 1.8gr esrar maddesiyle yakalandim. Ve 48 gun hapis cezasi aldim sonrasinda turkiyeye geri dondum. Su anda turkiyede bir agir ceza mahkemesi tarafindan 188/1 "uyusturucu yada uyarici madde ihrac etme" sucundan hakkimda dava acildi

Dosyayi inceledigimde X nolu agir ceza mahkemesi KANUN YARARINA BOZMA talebinde bulunmus ve "supheli hakkinda kktc den sorusturma ve kovusturma evrakinin getirilmedigi" gerekcesiyle iade etmis. Fakat Y mahkemesi tarafindan "hicbir yasal gerekce gosterilmeden keyfi olarak ve usul ve kanuna aykiri olarak red karari" verilmis. Sonuc olarak Y mahkemesi tarafindan "kktc yetkililerince yapilan islemler sonucunda supheli hakkinda bir dava acilip acilmadigi, sonuclanan bir dava bulunup bulunmadiginin tespiti gerektigi, kaldi ki XXX c.savciliginin XXX tarihli yazilarinda da bu talebin yapildigi ancak bu talep yerine getirilmeden ve kktc de supheli hakkinda dava acilip acilmadigi ve karar verilip verilmedigi konusunda kararlar alinmadan iddianame duzenlenmesi nedeniyle iddianamenin CMK nin 174/1-b ve ayrica TCK nin 9. maddesi geregince yabanci ulkede hakkinda hukum verilmis olan kimsenin Turkiye de yeniden yargilanmasi icin yabanci ulkede hukum verilmesi gerektigi ve yabanci ulkede hukum verilip verilmediginin belirlenmeden iddianame duzenlenmesi nedeniyle iddianamenin iadesine karar vermek gerekmistir" karari cikmistir.

Daha once de belirttigim uzre 3 gun gozalti suresini saymazsak kktc de 1. davadan (tasarruf) 45 ve 2. davadan (ithal) 45 gun olmak uzre toplam 48 gun hapis yattim.

Ben bu durumu gbt de ogrendim. Mahkeme sonuclandiginda ihrac sucu olarak degerlendirilip kktc de gordugum cezadan mahsup edilip gbt mde gorunur mu yoksa miktarin azligindan dolayi kullanici olarak degerlendirilip kaydim silinir mi? Bu benim icin cok onemli cunku işimle ilgili bircok kisitlamasi olacak.

Bu bilgiler isiginda yorumlarinizi alabilirsem cok sevinirim.
İlginiz icin simdiden tesekkurler

KKTC uluslararası hukuk nezdinde, bir devlet değildir. Dolayısı ile mahkeme kurması, yargılama yapması, ceza vermesi, bunu infaz etmesi gibi durumlar uluslararası hukuk önünde yok hükmündedir.

Her ne kadar TC, KKTC'yi devlet olarak kabul edip buradaki davanızın sonucuna göre birtakım işlemler yapacak olsa da konuyu AİHM'e taşırsanız olayın sadece bu boyutu ile ilgili işlemler hakkında lehinize bir karar çıkacağı kesin gibidir.

AIHM konusunda deneyimli bir avukat ile çalışmanızda büyük yarar vardır.

Tavsiyeniz icin tesekkur ederim. Durumu bu yonden hic dusunmemistim. "Olayin sadece bu boyutuyla ilgili islemler" soyleminizdeki kasit nedir biraz acabilirseniz mutesekkir olurum

Burada "olayın sadece bu boyutu ile ilgili işlemler" derken kasdettiğim KKTC ile ilgili boyutudur. Türkiye'de yapılan işlemler bunun dışındadır.

Bununla birlikte sizin yakalandığınız yer Türkiye değil KKTC'dir. Uluslararası hukuk önünde KKTC bir devlet olmadığından yukarıda saydığım yakalama, yargılama vb gibi işlemleri yapamayacağı AIHM tarafından kabul edilmek zorundadır.

Her ne kadar TC, KKTC'yi tanımakta olsa da AİHM tarafından, yok hükmünde olan bir devletin yok hükmünde olan işlemlerine dayalı olarak hukuki ve cezai işlem tesis edilmesine ilişkin işlemler hakkında lehinize karar vermesi zorunlu olacaktır.

Bunun aksi, KKTC'nin AİHM tarafından da resmen tanınması anlamına gelir ki, bu da içinde bulunduğumuz şartlarda hiç de mümkün görünmemektedir.

Bu arada tam anlamı ile bir uyuşturucu düşmanı olduğumu ancak hukuka da bir o kadar bağlı olduğumu hatırlatmak isterim.

Umarım açıklamalarım yeterli olmuştur. Kolay gelsin.

EKLEME: Ceza Kanunumuzun 9/1. maddesinde geçen " yabancı ülke" ifadesinin AİHM tarafından uluslararası hukuk nezdinde tüm ülkelerce tanınmış olan bir devlet anlamında alınacağını düşünüyorum.

AİHM’ye başvurudan önce aleyhine başvuruda bulunulacak devletin iç hukuk yolları tüketilmelidir.

AİHM ye başvuruda bulunmadan önce, ihlalin ortadan kalkması için ihlali gerçekleştiren devletin ulusal hukuk sisteminde sonuca elverişli hukuk yolları tüketilmiş olmalıdır.

Türkiye aleyhine başvuruda bulunmak isteniyorsa; Ceza yargılamasında temyizin sonucuna kadar, hukuki ve idari yargılamada karar düzeltmenin sonucuna kadar hukuki başvurular yapılmalı yani öncelikle Türk Hukuk Sisteminde kişi hakkını aramalıdır.

***Aşağıdaki istisnai şartlardan birisi var ise; İç hukuk yollarının tüketilmesi şartının gerçekleşmesi beklenmeksizin başvuruda bulunulabilir.***

***İç hukuk yollarının etkisiz olması, engelleyici bir yasanın bulunması, yerleşmiş bir yargı içtihadının bulunması, sözleşmeye aykırı yerleşmiş bir idari uygulamanın bulunması, davanın sürüncemede kalması (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi kapsamında “makul süre” ihlâli), Kamu görevlilerinin engellemesi gibi.***

Bu durumda yargilamanin sonucunu mu beklemeliyim yoksa *** ile belirttigim istisnai sartlardan birine mi giriyor benim durumum?

Bu arada o gun bugundur ben de kullanmiyorum bu mereti. Hatta madem basima boyle bir durum geldi bunu kendi acimdan kârâ nasil donusturebilirim diye cezaevinde sigarayi bile biraktim.

Degerli yorumlariniz icin tekrar tesekkuru bir borc bilirim...

Bana kalırsa sizin olayınız için iç hukuk yollarının tamamen tüketilmesini gerektiriyor. Bir başka meslektaş farklı görüşte olabilir.

AİHM başvurularına çok dikkat edilmelidir. Yanlış yapılan başvurular nedeni ile coğu dosya daha divan önüne gelmeden komisydon tarafından ön incelemede elenmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri de iç hukuk yollarının tamamen tüketilmemiş olması ya da tüketilmemiş sayılmasıdır. Diğer nedenler daha sonra gelmektedir.

Zaten bu nedenle bu konuda deneyimli bir avukata başvurmanızı tavsiye ettim.

Peki AİHM konusunda deneyimli bir avukati nasil bulabilirim? İstanbul'da yasiyorum. Bu konuda bana yardimci olabilir misiniz acaba? Yada en azindan nasil bir ilk adim atmam gerektigini soyleyebilir misiniz?

Alıntı:

---

Fefer rumuzlu üyeden alıntı

Peki AİHM konusunda deneyimli bir avukati nasil bulabilirim? İstanbul'da yasiyorum. Bu konuda bana yardimci olabilir misiniz acaba? Yada en azindan nasil bir ilk adim atmam gerektigini soyleyebilir misiniz?

---

AİHM'de lehime sonuçlanan davalarım olduğu gibi halen komiyondan geçmiş, divan önünde olan davalarım da var.

Bununla birlikte avukat değil arzuhalci olduğum için size bu konuda yardımcı olabilmem mümkün görünmüyor.

Ayrıca site kuralları gereği sitemiz aracılığı ile avukat aranması, bulunması yasak. Bu nedenle size sadece çevrenizi kullanarak bu konularda deneyimli bir avukat bulma tavsiyesinden öte yardımcı olamayacağım malesef. Kolay gelsin.

Yine de bu farkindaliga sahip olmami sagladiginiz icin cok sagolun. Tam da sizin bahsettiginiz konu hakkinda arastirma yapiyordum ve Turkiye'nin AİHM kararlarından 1500’ünün gereğini yerine getirmedigini ve bu sayınin Türkiye’nin AİHM kararlarınin gereğini yerine getirmeyen ülkeler sıralamasında ikinci sırada yer aldigini ogrendim.

2014’te uygulama bekleyen AİHM kararları toplamı 10 bin 904 olarak belirlenmis

***Türkiye açısından Kıbrıs bağlantılı davalar “geleneksel sorun” haline gelirken*** Türkiye’nin uygulamadığı kararlar bağlamında dikkat çekilen alanları ise internet yasakları, kötü muamele, ifade özgürlüğüne yönelik müdahaleler, toplanma özgürlüğü ve tutukluların oy hakkı oluşturuyor imis.

*** ile belirttigim davalar Kibris sorunuyla ilgili davalar midir yoksa Turkiye acisindan tum KKTC davalari bunun icine giriyor mu onu kestiremedim.

Sizin davanız Kıbrıs ile ilgili münferit bir olay. Araştırma sonucu elde etmiş olduğunuz "Kıbrıs bağlantılı davalar" dan kasıt; 1974'den önce Rumlara ait olan ya da olduğu iddia edilen toprak vb gayrimenkuller hakkında Rumların AİHM'de açmış olduğu davalardır. Örneğin Magusa bölgesindeki Maraş, Karpas bölgesi gibi toplu ya da ayrık olarak Rumlara ait olan arazi, tarla, otel, işyeri, ev, bağ, bahçe gibi... Dolayısı ile sizin davanızın bu kapsamda olmadığını söyleyebilirim.