Son hsyk karari ve idari soruşturmalar
Son HSYK kararında FETÖ operasyonları kapsamında açığa alınan tüm hakım ve savcılar meslekten atıldı.
Buna bağlı olarak;
Bu atılan hakim ve savcıların açmış oldukları disiplin soruşturmaları, hazırladıkları iddianameler, verdikleri kararlar ne olacak.
Belki de suçsuz yere bir çok insanın hayatıyla oynadılar.
Bu şahısların verdikleri kararlar tekrardan incelenecek ve bozulması gerekenler bozulacak mı?
Yoksa hiçbir şey olmadan devlet bunların verdikleri kararlar geçerlidir mi diyecek?
Yorumlarınızı bekliyorum.
Cevap: Son hsyk karari ve idari soruşturmalar
Ben çok daha genel ve geniş bir yorum yapacağım
Benim fikrim, hakim ve savcıların aldıkları kararlardan dolayı sorumluluk taşımaları yönünde. Yani bir hakim yanlış bir kararı bilinçli ve kasıtlı bir şekilde veriyorsa neden tazminat açıldığında onun yerinde devlet ödüyor? Ya da devlet kurumunda dekanlar rektörler istediğini yapıyor ama siz kuruma tazminat davası açıyorsunuz, adamın umrunda değil ki yaptığı şeyin cezasıyla karşılaşmıyor ki kurum ödüyor nasılsa. Dahası anayasaya göre herkes eşit denildiği halde hakim ve savcılar ile devlet memurlarına getirilen yasal zırhlar neden var anlayabilmiş değilim.
Şimdi rektör beni işten attı hemde haksız yere, ben ona dava açana kadar canım çıkıyor? niye?Çünkü adamın bir çeşit dokunulmazlığı var: memurların yargılanması ile ilgili yasalardan dolayı soruşturma dosyası ya üniverstiye ya da YÖke gönderiliyor ve bu iki kurum da şikayet ettiğim kişinin tanıdıklarıyla dolu. Peki böyle bir ortamda adalet tecelli edebilir mi mantıken? Yüzlerce belge göndersem bile "şikayetinizle ilgili belge bulunamamıştır" diye yazı alıyorum. Gerçi ilgili dekan görevden uzaklaştırıldı sonuçta ama çok zor ve tasadüfi oldu.
Gene savcı iddianame hazırlarken bilişim konusundan anlamıyorsa bilirkişiye gönderir, bununyerine şikayet edenin beyanını esas alıyor soruşturma dahi yapmadan direk bana dava açıyor hemde davayı soruşturma sırasında adresimi yanlış belirlediği için tutup benden 1000 km. uzakta bir şehirde açıyor ben ne savunma yapabiliyorum doğru düzgün ne de mahkemeye gidip gelebiliyorum. Bu savcıyı şikayet ettim ama sonuç alamadım Niye? Çünkü iddianame hazırlamak oraya rölatif iki kanıt yazmak savcının görevi yaptığı şeklinde algılanıyor işin yoksa anlat, "savcının ip numarasına bakması gerekiyordu, benim adresimi belirlemesi gerekiyordu, ifademde söylediğim kanıtlar kaybolmadan harekete geçmesi gerekiyordu " v.s.. bunların hiçbiri de savcı açısından kanıtlanabilir suç değil çünkü belki de iyi niyetle şikayetçiyi korumak için yaptı. Ama yargılanan açısından çok büyük bir zulüm hele bir de masumsa.
Sorunuzun cevabına gelince: Yeniden yargılamanın şartları bellidir, bu şartlara uyan davalar yenilenebilir elbette. Bunun dışında kalanlar için ayrıca yeni bir yasa çıkarılması gerekiyor diye düşünüyorum ya da Adalet Bakanlığı ve HSYK kendi içinde bir komisyon kurarak tüm davaları inceleyebilir ve gerekli gördüklerinde kendisi de davanın yenilenmesi için kamu adına girişimde bulunabilir belki, ki onun içinde özel bir yasa çıkarılmalı mı o kadar detaylı bilmiyorum ama gene yasa koyucuya ve yönetimin insiyatifine kalmış bir konu.
Cevap: Son hsyk karari ve idari soruşturmalar
cevabınız için teşekkürler.
Ben de hakimlerin FETÖ tarafını tutarak, devleti ve halkı kendilerine bir nevi düşman gördüklerini düşünerek, tarafsızlıklarını kaybettikleri düşüncesindeyim.
Tarafsızlığını yitirmiş bir hakimin verdiği adalete karşı zaten var olmayan güveni sarsacaktır.
Tarafsızlıklarını kaybettiklerini, zaten HSYK son kararında gerekçesiyle açıklamış.
Bence verdikleri kararlar incelenmeli ve dediğiniz gibi bir KHK ile bu iş çözümlenmelidir.
FETÖ'nün gazetesini satan bayi sahibine bile torpil yapmış hakim.