-
Şans Faktörü...
Arkadaşlar bu konuyu açma sebebim aranızda benim kadar şanssız insanlar var mı merak etmem ?
Şanssızdan kastım olabilitesi çok çok düşük ihtimallerin başıma geliyor olması... Ve bunun sürekli tekrarlıyor olması...
Örnek veriyorum. 3 asansörlü bir apartman düşünün. Ve apartman 16 katlı. Daha apartmana girerken diyorum ki - Şimdi asansörlerin üçü de bana en uzaktadır diyorum. Apartmana bir giriyorum ve bakıyorum ki asansörlerin 2 tanesi 16. katta 1 tanesi 15. katta o da mesgul...
Göreve birkaç saat geç kaldım diye polislikten ihraç oldum. Araştırıyorum. Bu konuda Türkiye de ilkim. Her ne kadar kanunlar buna imkan tanısa da benim durumu mu başkası yaşamamış. Bu birtek benim göreve geç gittiğim anlamına gelmiyor. Ama ihraç olan tek benim.
Evlilikle alakalı olarak insanları çok iyi süzen biriyim. Kolay tanırım. Çabuk inanmam,kanmam. Yıllar süren birlikteliğimin ardından evlendim. Ve ilk haftası eşim tarafından aldatıldım. Yetmedi çok büyük yüz kızartıcı iftiralara maruz kaldım. (boşanma davam devam etmekte)
İddaa... Bir basketbol mücadelesi oluyor. Ben arkadaşlarıma sırf şanssızlığımı ispat etmek için favori takım 13 fark öndeyken ve maçın bitimine 1.15 dk varken favori takıma 20 lira iddaa oynuyorum. Bakın favori takım nasıl kaybetcek diyorum. Tabi hiç biri ihtimal vermiyor. Çünkü 1 dk 15 saniyede 13 sayı olması bile mucizeyken ne hikmetse bizim takım 14-0 seri yiyor ve maçı kaybediyor. Ve şanssızlıgım konusunda haklı cıkmıs oluyorum.
Arkadaşla eğlencesine yazı tura atıyoruz mesela. 10 defa atcaz diyoruz. 10 unda da tura diyorum. sonuç 10 defa yazı gelmesi. matematiksel olarak bu 1024 te 1 ihtimale tekabül ediyor.
30 derece havada kısa kolla dışarı cıktıgımda kar yagması ve bunu meteorolojinin bile kestirememesi, bir ürün aldıgımda hep arızalı cıkması, yeni aldıgım bir telefonun ertesi gün aynı yerde %50 indirime girmesi gibi sayısız örnekle bunu cogaltabilirim..
Umarım ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Yaşım 24. Matematiğe ve özellikle olasılığa ilgim büyük. Ve yaşadığım herşeyi olasılık dahilinde değerlendirip, yolda yürürken üstüme uçak düşme ihtimalinden daha düşük olan olayların, başıma gelmesi beni çok rahatsız ediyor. yorum bekliyorum :) Var mı böyle şanssızı acaba...
-
Cevap: Şans Faktörü...
İzmire gelmeyi düşünmezsiniz di mi :DD
-
Cevap: Şans Faktörü...
Davet ederseniz neden olmasın :))
-
Cevap: Şans Faktörü...
EVet sizden bile daha şanssız birisi var ki o da benim:
14 kadar bilgisayar dili bilmeme ve hatta facebook, google, yahoo gibi şirketlerde defalarca kod değişikliği yapmalarını sağlayacak kadar "gizli bug" bulmama rağmen bir türlü bilgisayar alanında iş bulamadım, sonra temel bilimler üzerine yüksek lisans yapmaya başladım, nasıl olduysa doğudaki ücra bir üniversitede hiç beklemediğim bir şekilde araştırma görevlisi oldum. Tam şansım dönüyor filan derken yüksek lisans tezimde keşfettiğim 14 adet kanser ilacı adayı molekül tasarımlarım deneye yardımcı olan doktor tarafından çalınmaya ve yayın yapılmaya çalışıldı. Mecbur çalışma "expose" oldu diye patent alamadım, o kadar iyi bir çalışmayı ancak idare eder denilecek bir dergiye alelacele yayın olarak gönderdim. Bu kez danışman hocayla aram bozuldu neredeyse yüksek lisanstan mezun olamaycaktım neyseki güç bela bir şekilde mezun olduk. Sonra doktoraya başladım....
Doktorada alacağım dersler açılmadı bu arada benimle birlikte benden nefret eden bir kişi daha aynı anda aynı danışman hocayla doktoraya başladı. Dersler açılmıyordu ben gidip izin-rapor alıp zorla ders açtırıyordum bu benimle birlikte başlayan tembel herif de durduk yere o dersleri açtırmamdan faydalanıp dersleri alıyordu. Ben dersleri geçmekiçin günde 10 saat çalışıyordum bu tembel herif çalışmıyordu, önce bırakıp sonra bütünlemede boş kağıt bile verse geçiyordu. Neyse en son bir dersi faklı verdiler bize sonra bana verdikleri dersi "sistemde arıza çıktı" diye saymadılar. Mail attım dersi sayın diye bu kez "tehditten" hakkımda soruturma açıldı. Bende onları BİMERe şikayet ettim bu kez çalıştığım yere kağıt gönderip "sizin öğrenci bizi tehdit ediyor" dediler halbuki tövbe tehdit mehdit yok ama o kağıdı yolladılar bu kez işyerinde bana kafayı taktılar. Birkaç ay sonra işten attılar beni, işten atıldıktan sonra "tehditten" verdikleri cezayı danıştayın da kararıyla mahkeme kaldırdı, üzerime iftira atıldığı kesinleşti. Arada bir sürü olay oluyor tabi, arada doktora danışmanım olacak prof, danışmanlığımı bıraktı bu sözde tehdit olayıyla ilgili, yeni bir danışman buldum, adamla tam yayına başlaycağız hemde NATURE dergisine yayın göndereceğiz, bilirsiniz nobel ödüllülerin dergisi diye bilinir o derece ileri düzey yayınları vardır bu kez iştena tıldım diye doktoraya uğrayamadım başka şehire taşındığımdan ve işten atılmam da "oradakileri de tehdit etmiş" diye bu kez bu danışman hoca da benim verileri bilgisayardan silmiş 2 yıllık deneysel çalışma bitti gitti. Bir dava da işe geridönüş için açtım ama uzun süredir sonuçlanmadı.
Onun öncesinde de lisans okurken 2 kez disipline verildim gene "tehdit" ten ama gene tehdit filan yoktu, tam tersine ben tehdit edilmiştim, görgü tanıklarını söyleyince, onlar da "kimse kimseyi tehdit etmedi öyle bir olay olmadı" dediler olay kapandı dekan da mecbur uzaklaştırma cezasını kaldırıp bana uyarı verdi ama o arada 3-4 sınava giremedim ve 80üzerindeki ortalamam 69.99'a düştü. Mezun olduktan sonra bu nedenle TOEFL sınavını verdiğim halde ABD'de yüksek lisansa başlayamadım. 70 ortalamayı şart koşuyordu.
Üniversiteyi bitirdikten 1 yıl sonra da kopya vermediğim bir öğrenci bana facebookdan başka isimle "sana günü göstereceğim" diye yazdı, başıme bela almayayım diye cevap bile vermedim. 3 ay sonra kapıya polis geldi, savcılığa götürdü. NE olsa beğenirsiniz gene "tehdit" suçlamasıyla karşşılaştım Savcıya o facebook hesabının benim olmadığını söylesem de 3-5 sayfa WORD ÇIKTISInı kanıt olarak gösterip bana dava açtı. Hakim de ondan farklı değildi, "ip numarasını bulamazsak seni içeri atarım" dedi hakim, sonradan yıllar sonra öğrendiğime göre meğer davayı açan savcı bu davacının akrabasıymış. Neyse Allah'tan benim adıma hesap açıp kendi kendine yazdığı facebookun e-mail adresi hotmaile kayıtlıydı oradan ip adresinin bulunmasını sağladım ama bu arada işe girmişim, mahkemeye gitmek için izin vermediler, mahkeme de 1000 km ötedeki bir şehirde buunuyor zorla getirme kararı çıktı, paket edip beni hakimin önüne koydular. ip numarası benim o yıl hiç gitmediğim, davacının ise oturduğu ilde hatta mailin atıldığı bilgisayar davacını oturduğu evin altındaki internet kafe çıktı buna rağmen, kısa kararda "üzerine atılı suça dair hiçbir delil bulunamadığından" şeklinde karar veren hakim herne olduysa gerekçeli kararda "delil yetersizliğinden" beraat verdi, karşı tarafa iftira davası da açamadım bu nedenle. Gene işyerinde çalışırken bir derse saat 17:00 yerine 17:01'de girdim diye hakkımda tutanak tuttular. Üstüne de "biz onu telefonla aradık, evdeyim uyuyamam gelemem" dedi, diye yalan söylediler, dekan bozuntusu da zaten bu heriflerden yana, kameralarla okulda olduğum sabit olmasına rağmen ve saat 17:00'den sonra çalıştırılmam yasal olmamasına rağmen, soruşturmada ceza verildi tarafıma sonra da konuyu mahkemeye götürmemem için "doktoranı engelleriz" diye tehdit ettiler.
Daha da anlatayım mı? Evlenmek istediğim kız, onunla tartıştı diye ismimi bölüm başkanına verip "ben oranın eski bir öğrencisym beni taciz etti" diye şikayette bulundu Allah'tan dekan ve bölüm başkanı düşmanım olmalarına rağmen "onu 4 yıldır tanırız hakkında hiçbir şikayet yok bunu yapacak en son kişi bile değil" dediler, ama gene de düşmanlar sonuçta soruşturma açtılar 10 larca kız öğrencinin ifadesi alındı, hepsi de, arada disipline verdiğim 1-2 kız bile dahil, böyle bir insan olmadığımı belirttiler, en sonunda 3 kızın benim hakkımda "hocamız bu konularda öyle dikkatlidir ki, odasına gidip soru sorduğumuzda odanın kapısını bile kapatmaz" şeklinde ifade verince suçlama tamamen düştü. Ancak kızlardan birisi "beni Z adında başka hoca taciz etmişti, X hocadan (benden bahsediyor) bu konu hakkında yardım istedim o da bana yasal yolları öğretti bende o hoca hakkında şikayetçi oldum" deyince bu tacizci Z hocası benim hakkımda 3 kere şikayetçi oldu. Neyse o suçlamalar da düştü.
Hasta yatağımda yatarken "işe gelmedi" diye 4 kez hakkımda soruşturma açıldı. Oturdum durumu bizzat rektöre yazdım suçlamalar o şekilde düştü.
Hayatım iftiraya uğramak, tehdit edilmek, hakkımda açılan iğrenç soruşturmalarla geçti. En sonunda yurtdışına çıktım, Allah'ım ne rahatmış ne iftira eden var ne durdukyere kafayı takan amirler. Demek ki şanssızlığımınhepsi karşılaştığım insanların kalite düşüklüğüymüş.
-
Cevap: Şans Faktörü...
:))) Son cümlen iyimiş borsaci. Belki de benim durum da ondandır..