İşini yapmayan apartman görevlisi

Merhaba,

2 bloklu bir sitenin yöneticisiyim. Her blok 36 daireden oluşuyor ve bir kapıcısı var. Kapıcıların SGK'ları düzgün şekilde yapılıyor, ben yönetici olduğum süre boyunca fazla mesailerini (bayram, pazar akşam çöp servisi vs.) ödedim. Her ay bordrolarını imzalatıyorum. Kendimce her şeyi yasal olarak gerçekleştirmeye çalışıyorum.

Görevlilerden birisi ile ilgili bir şikayeti (site girişinde duran temizlik eşyaları) kendisine ilettiğimde "nereye koyacakmışız" gibi bir şekilde yanıtladı ve kaldırmadı. 2 gün sonra şikayetin kimden geldiğini sordu, söylemeyince de "toplamıyorum, ne yaparsanız yapın" dedi. Savunmasını istedim, muhtemelen bir avukattan yardım alarak yalan dolan bir savunma verdi. "Yöneticime bana uygun yer gösterildiği takdirde oraya koyacağımı açıkladım" gibi. Olayın başka şahidi olmadığı için üzerine gitmedim ve ceza vermedim.

Sonrasında bu arkadaşlara kendi görüşlerini de alarak bir çalışma planı hazırladım. Bu plana göre haftalık 41-42 saatlik iş var, süreler makul ve hangi saatte ne işi yapacakları belirli. Bu süreler dışında tamamen serbest olduklarını da söyledim. Akşam 15-16 arası bir ekmek servisi daha yapmalarını ve 18-19 arası site sakinlerini karşılama ve paketlerini taşıma konusunda asansöre kadar yardımcı olmak amacı ile kapı bölgesinde bulunmalarını istedim. İş planının altına imzalarını alıp apartmana ilanen duyurdum.

Kamera sisteminden internet üzerinden bir süre takip ettim ve iş planına hiç uymadıklarını, çoğunlukla evde oturduklarını farkettim. Özellikle ilk olayı yaşadığım görevli benden daha çok kat sakini, evinden pek çıkmıyor. Diğer görevli bir nebze uymaya çalışıyor, "ben rızkımın peşindeyim ne iş verirseniz yaparım" diyor, ama sorunlu olan "ben şimdikinden fazla çalışmam, kapıda oturmam " diyor açıkça. Sorunlu görevlinin amacı, kendi ifadesi ile, tazminatını alıp ayrılmak. Bunun için biraz sabır testi yapıyor. Diğer bir örnek, diğer blok görevlisi 1 günlük izinli iken sabah ekmek ve süt servisi istedim, yapmadı. Kendi bloğu için zaten ekmek ve süt alıyor, tek yapması gereken akşam 15 dk dolaşıp istekleri almak, sabah da 10 dakikada dağıtmak.

Bunların yanı sıra asansör bakım şirketine asansörle ilgili yaşanan sıkıntıları aktarmamak, asansörde kalan kat sakinine "ne aceleniz var" gibi ifadeler kullanmak gibi davranış örnekleri de mevcut.

Bu çalışanın belirlediğim iş planına neden uymadığına ve verdiğim görevleri yapmadığına dair bir savunmasını daha isteyeceğim. Haklı nedenle, tazminatsız olarak işten çıkarmak için yeterli gerekçem olduğunu düşünüyorum.

Bu konuda, olası bir yasal süreçte kişisel olarak maddi/manevi zarar görmemek adına ve olası bir mahkemeyi kaybetmemek için, bu örnek davranışları nasıl yasal delil haline getirebilirim. Örneğin "ne aceleniz var" dediği kat sakininden gelen bir şikayet e-postası delil niteliğinde midir? Sizce de yasal olarak bu çalışanı haklı nedenle işten çıkarmak için yeterli nedenler oluşmuş mudur?

Bence yukarıda belirttiklerinizden hiç biri haklı neden oluşturabilecek şeyler değil.
Asansör bakım firmasıyla muhatap olması , problemleri bildirmesi gereken kapıcı değil yöneticidir.
İzin gününde iken kapı önündeki sineği kovalamasını dahi isteyemezsiniz , isterseniz de hafta tatilini kullandırmamış, çalıştırmış olursunuz.
Kapıcının görevleri arasında apartman sakinlerinin eşyalarını taşımak, gelene hoşgeldin demek, gidene kolonya tutmak , sırtını kaşımak veya asansöre kadar eşlik etmek, elindekileri taşımasına yardım etmek yoktur.
Binanın genel bakım işleridir kapıcının işleri, saydıklarınız kişisel hizmete girer.

http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx...urceXmlSearch=
...
Kapıcının Görev ve Sorumlulukları
Madde 5 — Kapıcının görev ve sorumlulukları şunlardır:
a) Yöneticinin talimatı doğrultusunda konutun kaloriferini zamanında yakmak ısıyı ayarlamak ve söndürmek,
b) Hidrofor ve benzeri araçları çalıştırmak,
c) Anataşınmazın ortak yerlerini ve tesislerini temiz bulundurmak, demirbaşlarını, araç ve gereçlerini, düzenli, bakımlı ve işler şekilde tutmak,
d) Kendisine ayrılan konutu başka amaçlarla kullanmamak, konutu korumak, kendisi veya ailesinden birisinin konuta vereceği zarar ve hasarları karşılamak,
e) Yöneticinin talimatı çerçevesinde konutun güvenliğini sağlayıcı önlemleri almak,
f) Belirlenen saatlerde servis hizmetlerini görmek, çöpleri toplamak, bahçe düzenlemesi ve bakımını yapmak,
g) Verilen eğitimlere uygun davranmak ve koruyucu malzemeyi kullanmak,
h) İş veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen diğer görevleri yerine getirmek.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İş Sözleşmesi ve Çalışma Koşulları
İş Sözleşmesi
Madde 6 — Kapıcı ile yapılan iş sözleşmesinde;
İş sözleşmesinin türü ve çalışma biçimi ile işveren ve işyeri adı ve adresi, kapıcının kimliği, işe başlama tarihi, yapacağı işler, temel ücreti ve varsa ücret ekleri, ücret ödeme şekli ve zamanı, çalışma süresi ve ara dinlenmesi, varsa özel hükümler, düzenleme tarihi ve tarafların imzası hususlarının bulunması gerekir.
Çalışma Süresi ve Ara Dinlenmesi
Madde 7 — Çalışma süresi genel olarak haftalık 45 saattir. Bu süre çalışma biçimine göre sözleşme ile azaltılabilir. Ayrıca, İş Kanununun 63 üncü maddesindeki süreyi aksatmamak koşuluyla yoğunlaştırılmış çalışma ilişkisi de kurulabilir. Çalışma süresi, kapıcının işte geçirdiği zamandır. Kapıcı konutu tahsis edilmiş işyerinde çalışma biçimine göre günlük çalışma süresi en çok dörde bölünebilir. Ara dinlenmesi çalışma süresinden sayılmaz.
Çalışma saatleri, yaz ve kış saat uygulamaları ve iklim şartları dikkate alınarak düzenlenebilir.
Ücret Ödemesi
Madde 8 — Konut kapıcısına İş Kanunu hükümlerine göre ücret ödenir.
Hafta Tatili
Madde 9 — İş Kanunu ile sözleşme hükümlerine göre hafta tatili verilir.
...

Erdoğan Bey,

Yanıt için teşekkür ederim. Ancak bazı noktaları açıklamam gerekir. Kendisinden izin günü çalışmasını istemedim. Diğer görevlinin yıllık izninden kullandığı bir gün, bu görevliden sabah her iki blok için süt ve ekmek servisi yapmasını istedim. Sözleşmesinde sadece bir bloğun işlerini yapacağına dair bir sınırlayıcı madde yok, çalışma süresini yasal sınırlar dışına çıkarmıyor, ve çalışma süresi dahilinde (hafta tatili değil).

Anladığım kadarı ile kapıcı, görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği sürece haftalık 45 saat çalışmasını istemek gibi bir şansımız olmuyor. Yani temizlik/servis işini haftada 20 saatte bile tamamlasa kalan sürede girip evine oturabilir mi?

Alıntı:

---

mehmetavsar rumuzlu üyeden alıntı

Erdoğan Bey,

Yanıt için teşekkür ederim. Ancak bazı noktaları açıklamam gerekir. Kendisinden izin günü çalışmasını istemedim. Diğer görevlinin yıllık izninden kullandığı bir gün, bu görevliden sabah her iki blok için süt ve ekmek servisi yapmasını istedim. Sözleşmesinde sadece bir bloğun işlerini yapacağına dair bir sınırlayıcı madde yok, çalışma süresini yasal sınırlar dışına çıkarmıyor, ve çalışma süresi dahilinde (hafta tatili değil).

---

Kapıcıların günlük iş planı ve görevlerini belirten bir yazı hazırlayıp imza karşılığında kendilerine bire kopyalarını tebliğ edersiniz, girişte görülen bir yere asarsınız. O iş planı içerisinde de izinde olan biri yerine izinli olmayan diğerinin yapacağı angaryaya girmeyecek limitli işleri tanımlarsınız. Sonrasında ona rağmen yerine getirmezse tutanak tutar savunmaları alır, yazılı olarak ihtar edersiniz,gene de anlamzsa tazminatsız olarak sözleşmeyi feshetmek isterseniz tazminat için davayla karşılaşmayı göze alarak sözleşmesini tazminatsız feshedersiniz.

Bu dediklerinizi zaten yaptım. İş planlarını imza karşılığı kendilerine de bir kopya vererek tebliğ ettim, asansörlere astım. Burada birbirlerinin ikamesi olacakları işler tanımlı değil. Ancak örneğin her gün otopark ile 1. kat arasındaki yangın merdivenleri, kapı önü temizliği ve giriş holü, asansörlerin iç kabin temizliği var. Bunlar da yapılmıyor. Bu planı birlikte ilk oluşturduğumuzda "her gün siliyoruz" dedikleri asansörleri haftada 1 veya 2 kez siliyorlar.

Ben iş planını günde 2'şer saatlik 4 periyot olarak hazırladım. Ancak plana göre temizlik yapması gereken 2 saat boyunca bakıyorum, sürekli evinde. Az önceki mesajımdaki soruyu (45 saat) bu nedenle sormuştum. Girişe bakıyorum, temiz. Ancak adam en son 3 gün önce temizlemiş olsun örneğin. Bu durumda "burası temiz, her gün silmeme gerek yok" diyebilir mi? Belirlenen çalışma süreleri içerisinde temizlik yapmasını gerektiren bir durum yoksa mesaisi karşılığında kapıda oturmasını isteyemez miyim? Veya imzalanmış iş sözleşmesinde kapıcının görevleri ile ilgili kısımda "yöneticinin işle ilgili vereceği diğer görevleri yerine getirmek" şeklinde bir madde var. Buna dayanarak arızi olarak çıkan işleri yapmasını şifahen istemez miyim? Mutlaka sözleşmede tanımlanmış olması gerekir mi?

Bunlar çok basit, konuşulması bile zaman kaybı konular gibi geliyor. Sevmedikleri kat sakinlerini döver gibi konuşurlar; asansör bakım şirketini arayıp komisyon isterler; satılık dairenin ev sahibinin telefonunu verirler, satılırsa komisyon isterler; bahşiş verenlerin arabalarından evlerine kadar yardım ederler ama ucunda bahşiş yoksa kucağında bir çocuk, diğer elinde poşetlerle tıslaya tıslaya giden hamile kadının elinden bir eşyasını almamak için başlarını öne eğerler vs. Bunlar İş Kanunu'dan çok insani şeyler aslında. Bunlar için pazarlık yapan insan gözümde pek iyi bir yerde olmuyor.

Ne olursa olsun illa ki dava açacaktır, ben de tek başıma dava masrafları ile karşılaşmak istemem. Bildiğim kadarı ile yönetici bu tür husumetlere ve cezalara karşı bireysel olarak sorumlu. Zaten bağlantı verdiğiniz mevzuatı okurken yöneticinin görevleri ile ilgili "işverenin yetki vermesi durumunda iş sözleşmesini feshetmek" gibi bir madde okudum, bizim genel kurullarda böyle bir yetki de verilmedi. Dolayısı ile işten çıkarma yetkim bile olmayabilir. Beni bir anlamda rahatlattığını bile söyleyebilirim. Bir 5 ay daha dayanıp bir sonraki yöneticimize sorunları aktarmak en güzeli olacak.

Erdoğan Bey, teşekkür ederim görüşleriniz ve vaktiniz için.

adam ekmeğinde alnının teriyle çalışan bir adamın üstüne bu kadar gidilmez anlaşılan sen işsiz güçsüz gereksiz bir adamsın ki böyle gariban adamlarla uğraşıyorsun adamlara iki kuruş para veriyorsunuz diye kapınızda asker mi ediceksiniz insanda biraz utanma olur karakter olur şu ölümlü dünyada kalp kırmaya milletin ahını bedduasını almaya ne gerek var unutulmamalı ki garibin ahı çıkar mutlaka çıkar siz adamların üstüne bu kadar emri baki giderseniz adamlar yapmaz tabi ben olsam bende yapmam adamın evi var barkı var ailesi var evladı var tüm çileyi onlar için çekiyor siz ise utanmadan adamlara emri baki kapınızda asker etme çabasındasınız utanmalısınız yazık ama unutmayın ya kaza yaparsınız ya bir hastalık gelir başınıza o zaman kendinize sorarsınız kimin ahını aldım neden böyle oldu diye ölürken de çok büyük azap çekersiniz yapmanız gereken daha onları ezen bir insan olduğunda onları uyarmak olmalı adamların üstüne bu kadar gidilmemeli kendinize o adamların yerine koyun demeniz gerekli ama belli ki siz kendini beğenmiş birisniz çok şey sölemek isterdim de müsait değil burası

- - - Updated - - -

helal olsun Erdoğan Kırcalı çok doğru şeyler yazmışsınız tebrik ederim sizi

Nereden biliyorsunuz öyle olduğunu??? Son nefesi verirken çekilecek azap miktarından siz mi sorumlusunuz???