Asılsız ve usülsüz tutanak; görevi kötüye kullanma

Bir devlet üniversitesinde yüksek lisans öğrencisiyim. Bir öğretim üyesi tarafından tehdit ve baskı gördüğüm için (dekanlık durumu örtbas ettiği için) BİMER üzerinden şikayette bulundum. Hemen ertesi gün girdiğim dersin henüz başında o öğretim üyesi ile birlikte bölüm bşk ve yardımcısı dersi bastılar. Hiçbir şey söylemeden hemen oradan ayrıldım, arkamdan eğitim öğretim faaliyetini engellediğim ve hocalara hakaret ve tehditte bulunduğuma ilişkin tutanak tutulmuş. Öğrencilere yoklama alır gibi boş bir kağıda imza attırılmış. Yani öğrenciler tutanağı görmemiş. Zaten onlara söylenen tutanağın içeriği ile gerçek tutanak da farklı. Yani tutanak sonradan değiştirilmiş. Hakkımda soruşturma açıldı. 3 tane öğrenciden yazılı tanık ifadesi alıp soruşturmacıya verdim. Yine de herhangi bir ceza alır mıyım diye korkuyorum. Bir de savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Bu soruşturmanın bitmesini beklemem gerekir mi? Bu insanlara cezai bir yaptırımı olur mu? Bilgisi olanlar yardımcı olursa çok sevinirim.

Geçmiş olsun.
Mahkemede/Savcılıkta Bimer'e şikayette bulunduğum için bana komplo kurdular dersiniz.
Ayrıca, tutanaklardaki çelişkili durumları da tespit edip mahkemeye/savcılığa verirsiniz.
Size yapılan iftira için de şikayette bulunmayı unutmayın.

Çok teşekkür ederim. Bir de soruşturmanın bitmesini beklemem gerekir mi? Soruşturma sonucunda bana ceza verirlerse durumu yine de savcılığa bildirebilir miyim?

Alıntı:

---

plutoisaplanet rumuzlu üyeden alıntı

Çok teşekkür ederim. Bir de soruşturmanın bitmesini beklemem gerekir mi? Soruşturma sonucunda bana ceza verirlerse durumu yine de savcılığa bildirebilir miyim?

---

Tam benzeri başıma geldi, bende üniversitede araştırma görevlisi ve bir başka üniversitede doktora öğrencisiydim.
Soruşturmanın bitmesini beklemeniz gerekir mi ben beklememiştim şahsen ama savcılık aşaması zaten yavaş olduğundan, savcılık kararını verene kadar soruşturma sonucu bana gelmişti. Bu durumda üniversite yönetimi size bazı sürprizler yapabilirler bu nedenle toplayabildiğiniz kadar delil toplayın. En azından soruşturmacının gönderdiği davet kağıdı, v.s.. bunları atmayın ki ( hatta zarfı bile atmayın) sonradan belli olmaz "biz soruşturma açmadık" bile diyebilirler bir ihtimal. Üniversite içinde atanan Soruşturmacıya güvenmeyin derim, yani aleyhinizde olacak en ufak bir bilgi bile vermeyin, genelde diğerleriyle arkadaş olduğu için olabildiğince size karşı delil toplamaya hatta belki delil üretmeye çalışabilir, inşallah öyle olmaz ama, nedenini sormayın kötü tecrübelerim diyeyim sadece.
Yalnız savcılık bazen "görevsizlik kararı" verip dosyayı gene aynı üniversiteye gönderebiliyor, böyle olursa rektör bizzat olayın kapanması için müdahale edebiliyor, siz haksızmışsınız gibi karar çıkartabilirler, buna karşı bildiğim kadarıyla idari mahkemede dava açabilirsiniz bu tür itiraz yollarını iyi öğrenin,itiraz sürelerini kaçırmayın, iyi bir avukata da mümkünse danışın.
Soruşturmadan ceza çıkarsa idari mahkemeye götürüp itiraz edip "YD istemli" yani yürütmeyi durdurma istemli bir şekilde itiraz hakkınız da var, bu tür itiraz sürelerine çok çok dikkat edin asla kaçırmayın.
idari davaları açarken sadece haksızlıkları değil şeklen usülsüzlükler varsa bunları da belirtmeye çalışın. Ayrıca benzer olaylarla ilgili içtihat varsa bu danıştay kararlarını da ekleyin ki olabildiğince sağlam olsun.
Çok çok Geçmiş olsun,
ne yazık ki üniversitelerimizin hali içler acısı, ne diyebilirim ki.

Çok çok teşekkür ederim. Vermiş olduğunuz bilgiler çok faydalı oldu. Bunu benden önce başka hocalara da yapmışlar. Bir an siz de Marmara'da mısınız diye şüpheye düştüm. :) Soruşturma sonucunda suçsuzluğum ispatlanırsa bu sefer hocaların başı belaya girecek, buna cesaret edebilirler mi, yoksa edemeyecekleri için benim başımı mı yakarlar göreceğiz artık.

Bende doktora izni de vermiyorlardı bende ses kaydı almıştım, yargıtayın ses kaydı ile ilgili içtihati var "başkaca delili toplama olanağı yoksa alınabilir" diye ama buna rağmen avukatım "çok güven olmaz" deyip kullanmadı o nedenle o dekana dava açamadım ama idari davalarım sürüyor, ilk aşamaları ben kazandım şu an danıştaydalar. KArşı taraf temyize gitti. Davalar bittikten sonra ses kaydını da koyup mobbing (kamu görevlisine manevi işkence) den ceza davası da açmayı düşünüyorum.
Bana disiplin cezası verilmesi için şikayette bulunan amir hakkında ise savcılığa verdiğim dilekçe ile 26 yıla kadar hapis cezası istemiştim, iki ayrı savcı ile görüştüm birisi ceza almalı dedi, diğeri biraz abartılı olmuş dedi, sonunda görevsizlik kararı ile dosyayı tekrar aynı üniversitenin rektörlüğüne yolladılar. Avukatıma sorduğumda "görevi kötüye kullanma ile suçladın mı" dedi, "evet" dedim o da "o zaman dosyanın aynı kuruma gönderilmesi normal" dedi, bende üniversite ne kadar ciddi olduğumu görsün diye avukatın vekaletinin bir örneğini daha ilgili soruşturma için üniversiteye yolladım, avukatımın izni dahilinde. 1.5 yıl oldu hala ses seda yok.
Bu arada yazışmaları yaparken iadeli-taahütlü yazışma yapın, ya da avukatınız yazışmaları yapabilir ona anlatabilirsiniz, belge v.s.. gönderdiğine dair kanıt olsun elinizde bir şekilde, sonra "bize öyle bir belge gelmedi" diyebiliyorlar.
Bende soruşturmacı olacak yaratık, iki kez savunmamı istedi, sonra mahkemeye sadece bir savunma koymuş, diğerini koymamış "diğer savunmayı vermedi" diye iftira attı üzerime. Mahkemede her türlü yalanla üzerinize iftira atmaya çalışabilirler, öyle olursa moralinizi yüksek tutun. Ellerine koz verecek birşey yapmamaya çalışın.

Tekrar çok çok teşekkür ederim. Savunmamın bir örneğini verdiler ancak imzalamadılar, şu an kıllandım ben de. Götürüp imzalatabilirim herhalde değil mi? Vermiş olduğum tüm belgelerin fotokopisini ve evrak takip numarasını alıyorum. Ben de savcılığın işi genelde üniversiteye pasladığını okumuştum. O zaman görevini kötüye kullanma ile suçlamamak mı gerekiyor onu pek anlamadım. Resmi evrakta sahtecilik, birine kasıtlı ve asılsız suç yükleme ve görevi kötüye kullanma şeklinde suç duyurusunda bulunacağım.

Sizin gibi yılmadan uğraşanları görünce motivasyonum artıyor, sağ olun, var olun. Bu tip olayları yaşayan çok fazla kişi var ama insanlar genelde korkup siniyorlar. Şimdiden inanılmaz iftiralar attılar zaten. İşin kötüsü doğruyu söyleyenler olduğu gibi menfaat uğruna yalan beyanda bulunan öğrenciler var.

Alıntı:

---

plutoisaplanet rumuzlu üyeden alıntı

Tekrar çok çok teşekkür ederim. Savunmamın bir örneğini verdiler ancak imzalamadılar, şu an kıllandım ben de. Götürüp imzalatabilirim herhalde değil mi? Vermiş olduğum tüm belgelerin fotokopisini ve evrak takip numarasını alıyorum. Ben de savcılığın işi genelde üniversiteye pasladığını okumuştum. O zaman görevini kötüye kullanma ile suçlamamak mı gerekiyor onu pek anlamadım. Resmi evrakta sahtecilik, birine kasıtlı ve asılsız suç yükleme ve görevi kötüye kullanma şeklinde suç duyurusunda bulunacağım.

Sizin gibi yılmadan uğraşanları görünce motivasyonum artıyor, sağ olun, var olun. Bu tip olayları yaşayan çok fazla kişi var ama insanlar genelde korkup siniyorlar. Şimdiden inanılmaz iftiralar attılar zaten. İşin kötüsü doğruyu söyleyenler olduğu gibi menfaat uğruna yalan beyanda bulunan öğrenciler var.

---

İmzalamalarını istemek hakkınızdır, değilse dava açarken karşı tarafa koz vermemek için savunmanın bir örneğini siz dosyaya koyun ve savunmanızın bir örneğinin imzalanmadan size verildiğini belirtebilirsiniz.
Belgelerin evrak takip numarasını v.s. almanız iyi. Sonuçta köklü üniversite bazı şeyler yerleşmiş, bende dilekçemi kabul etmeyip evrak numarası bile vermiyorlardı.
Görevi kötüye kullanma ile suçlarsanız bildiğim kadarıyla "memurun yargılanması kanunu" gereği olayın adli mecriye intikal edip etmemesine üniversite karar veriyor bu nedenle üniversiteye paslayabilirler. İlla o konuda suçlamada bulunun ya da bulunmayın diyemem ama bunu da bilin. O konuda suçlama yapmasanız dahi savcı "bu benim görevim değil" diyerek aynı kararı verebilir belki tam olarak bilemiyorum, o konuda çok deneyimli bir avukata danışmanız daha iyi olur.
Bende benim gibilerin sayısı sıfırlandı sanıyordum doğrusu sizi görmek de bana motivasyon oldu ama ülkede üniversitelerin sadece adı kalmış, %5lik bir kısım bilimle uğraşıyor %95i bu tür işlerle y a uğraşıyor ya da uğraştırılıyor. Ben bu mücadelemin sonunda
1) Doktoradan 6 ay disiplin cezası aldım, mahkeme iptal etti ama "it iti ısırmaz" derler ya danışmanım durduk yere danışmanlığımı bıraktı, başka bir hoca benimle çalışmak istedi, o da bir süre sonra mail yolladı "seninle çalışmayı çok istihyorum ama aşırı baskı görüyorum lütfen kusura bakma" dedi, doktoramdan mahkemeyi kazanmış olmama rağmen oldum, tabi yılmadım şu an yurtdışında bir doktora programına kaydoldum çok daha fazla kafam rahat
2)Araştırma görevlisi olmam benim için çok büyük dezavantaj oldu, doktora yaptığım üniversite soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek çalıştığım üniversiteye bu iftiralarını bildiren bir mektup yolladı, sonuçta dekan da böyle birşey gelsin diye bekliyordu, hepsi resmen çete gibi çalıştılar ve sözlşememi hiçbir GERÇEK sebep göstermeden yenilemediler. Mahkemede ise "kendisi sözleşmeyi yenilemedi" , "biz doktora izni verdik kendisi gitmedi" v.s.. dediler bir sürü iftiralarına devam ettiler.

Çok geçmiş olsun. En iyisini yapmışsınız. Ben de doktora için kesinlikle yurtdışını düşünüyorum. Benim danışmanım da beni bıraktı. Ona da inanılmaz baskı ve tehditlerde bulunmuşlar. Tüm bunların çıkış kaynağı da bölüm 1.si olduğum için benimle çalışmak isteyen, ben başka hocayı isteyince bunu inanılmaz kompleks yapan, akademik açıdan yetersiz, sorunlu bir kadın hoca. Şimdi de kendi verdikleri danışman onay vermesine rağmen yeni danışmana geçmemi onaylamıyorlar ve 4.00 olan ortalamamı da kim bilir nerelere çekecekler allah bilir.

Aslında keşke basına afişe etseydiniz. Akademikpersonel gibi forumlarda ismen yazmak bile etkili oluyor. İsimlerini google'layınca herkes görsün. Kamuoyu yaratmak işe yarayabiliyor. Bizim okulun bu sayede AİHM'ye mahkum olmuşluğu bile var. Yoksa it iti ısırmıyor dediğiniz gibi. Hocaların araları kötü olsa bile okulun repütasyonu için durumu hasıraltı ediyorlar.

Allahtan zaten içime sinmemiş bir bölümde okuyorum. Yani başka yere gider, en fazla 1 yıl kaybederim kafasındayım. Ama emsal olsun ve çektiklerim boşa gitmesin diye o okuldan defolup gittiklerini görene kadar uğraşacağım.

Tekrar çok teşekkürler. Cidden baya işime yaradı bu bilgiler. Umarım sorunsuz ve huzurlu bir akademik hayatınız olur.

Alıntı:

---

plutoisaplanet rumuzlu üyeden alıntı

Çok geçmiş olsun. En iyisini yapmışsınız. Ben de doktora için kesinlikle yurtdışını düşünüyorum. Benim danışmanım da beni bıraktı. Ona da inanılmaz baskı ve tehditlerde bulunmuşlar. Tüm bunların çıkış kaynağı da bölüm 1.si olduğum için benimle çalışmak isteyen, ben başka hocayı isteyince bunu inanılmaz kompleks yapan, akademik açıdan yetersiz, sorunlu bir kadın hoca. Şimdi de kendi verdikleri danışman onay vermesine rağmen yeni danışmana geçmemi onaylamıyorlar ve 4.00 olan ortalamamı da kim bilir nerelere çekecekler allah bilir.

Aslında keşke basına afişe etseydiniz. Akademikpersonel gibi forumlarda ismen yazmak bile etkili oluyor. İsimlerini google'layınca herkes görsün. Kamuoyu yaratmak işe yarayabiliyor. Bizim okulun bu sayede AİHM'ye mahkum olmuşluğu bile var. Yoksa it iti ısırmıyor dediğiniz gibi. Hocaların araları kötü olsa bile okulun repütasyonu için durumu hasıraltı ediyorlar.

Allahtan zaten içime sinmemiş bir bölümde okuyorum. Yani başka yere gider, en fazla 1 yıl kaybederim kafasındayım. Ama emsal olsun ve çektiklerim boşa gitmesin diye o okuldan defolup gittiklerini görene kadar uğraşacağım.

Tekrar çok teşekkürler. Cidden baya işime yaradı bu bilgiler. Umarım sorunsuz ve huzurlu bir akademik hayatınız olur.

---

Teşekkür ederim umarım siz de en kısa zamanda bu durumu hasarsız ve size hayırlı olacak bir şekilde atlatırsınız bazı şerlerden hayır çıkar mesela bu sayede yurtdışına yerleşmeye karar verdim ben. Tekrar geçmiş olsun. Afişe etmedim çünkü henüz soruşturma-mahkeme aşaması bitmedi, zaten kazanacağımı umuyorum o nedenle gerek de görmedim açıkçası.