senette zamanaşımı ve gayrimenkul haczi
Arkadaşlar merhaba;
2009 Temmuz ayında düzenlenmiş ve 2009 Ekim ayı vadeli ağabeyimin borçlu olarak imzaladığı bir senet-bono var. Alacaklı süresi içinde icra takibine başlamış sonrasında takibi bilmediğimiz nedenlerden bırakmıştır. Takibin bırakıldığını biz alacaklıdan değil dosyadaki durumdan ve e-devlet ekranından anlıyoruz.
Dosya üzerinde en son işlem 2011 yılında yapılmıştı en son kontrol ettiğimizde. Ancak bugün ağabeyim e- devlet ten baktığında aracının üzerinde haciz olduğunu, haczin nedenine baktığında da aynı alacaklı tarafından söz konusu senet için farklı bir dosya nosu (dosya no 2016 yılı ile başlıyor) ile takip başlatıldığını görüyor. Kendisine herhangi bir tebliğ yapılmış değil.
1. 2011 yılından bu yana işlem görmemiş ( 3 yıldan fazla) bu icra takibi için zamanaşımı gerekçesi ile itiraz edilebilir mi?
2. İtiraz edilemiyorsa alacaklı daha ne kadar süre bu şekilde dosyayı işleme koyabilir? Biz bu icra takibi işleminin tamamen sona erdiğinden ne zaman emin olabiliriz? Yani alacaklı dosyaya sürekli işlemler yaparak bu icra takibi işlemini ilanihaye sürdürebilir mi?
3. 2009 yılındaki icra takibi esnasında danıştığımız bir avukat beyefendi ağabeyimin ailecek oturduğumuz meskende vefat eden babamızdan kalan 3/16 hissesine konulabilecek bir haciz için ' borçlunun ikamet edebileceği başkaca bir gayrimenkul sahibi olmadığı' gerekçesi ile itiraz edebileceğimizi belirtmişti. Böyle bir itiraz makul mudur?
Söz konusu senet gerçek bir borca dayanmamakta, kötü niyetli kişilerce ağabeyime tehditle imzalatılmış bir senettir. Bununla ilgili de 2009 yılında mahkemeye başvurmuştuk fakat fiziksel kanıt yada şahit bulamadığımız için senedin işleme konulmasına ve icra takibine maalesef engel olamamıştık.
Fikirleriniz ve tavsiyelerinizle yardımcı olabilirseniz mutlu olurum.
Saygılarımla
- - - Updated - - -
acaba ifade ettiğim durum ile aşağıdaki durum örtüşüyor mu?
Saygılar
.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/15480
Karar: 2013/20753
Karar Tarihi: 04.06.2013
TAKİBİN İPTALİ TALEBİ - YENİLEME EMRİ VE ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞİ TALEBİNE KADAR TAKİP DOSYASINDA ZAMANAŞIMINI KESEN BİR İŞLEM YAPILMADIĞI - BONOLAR İÇİN YASADA ÖNGÖRÜLEN ÜÇ YILLIK ZAMANAŞIMININ GERÇEKLEŞTİĞİ - TAKİBİN DURDURULMASI GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI
ÖZET: Takibe başlandığı ... tarihinde borçluya ödeme emri gönderildiği, ancak bila tebliğ iade edildiği, bu tarihten alacaklının yenileme emri ve ödeme emrinin tebliği için talepte bulunduğu ... tarihine kadar takip dosyasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla bonolar için yasada öngörülen üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece İ.İ.K. gereğince zamanaşımı itirazının kabulüyle takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
(6762 S. K. m. 661, 663, 690)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dr. Ş. K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Karar: 6762 Sayılı T.T.K.nun 690. maddesi uyarınca poliçedeki zamanaşımına ait T.T.K.nun 661 ve 663. madde hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir. T.T.K.nun 661/1. maddesi; <Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar> şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır.
Somut olayda 30.1.2009 vade tarihli bonoya dayalı olarak 7.4.2009 tarihinde borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin 14.4.2009 tarihinde tebliğ edilemeden iade edildiği, 14.11.2012 tarihinde alacaklının talebi üzerine düzenlenen yenileme emrinin ödeme emriyle birlikte 28.11.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun süresi içinde 3.12.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurarak zamanaşımı sebebiyle takibin iptalini talep ettiği görülmektedir.
Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere takibe başlandığı 7.4.2009 tarihinde borçluya ödeme emri gönderildiği, ancak bila tebliğ iade edildiği, bu tarihten alacaklının yenileme emri ve ödeme emrinin tebliği için talepte bulunduğu 14.11.2012 tarihine kadar takip dosyasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla bonolar için yasada öngörülen (3) yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece İ.İ.K.nun 169a/4-5. maddesi gereğince zamanaşımı itirazının kabulüyle takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Cevap: senette zamanaşımı ve gayrimenkul haczi
Öncelikle şunu söylemeliyim ki imza zorla attırıldığı halde bunu ispatlayamamanız çok üzücü olmuş. Ancak bildiğim kadarı ile zaman aşımından dolayı itiraz etmeniz mümkün. Vakit kaybetmeden yapılacakların başında geliyor. Ancak sizin boşlamayıp 1 yıl geçer geçmez itiraz etmeniz çok iyi olurdu. Ancak meseleyi yinede tam anlayabilmiş değilim. Eğer o zaman söz konusu senet için icra takibi başladıysa ve hiçbirşey yapılmadıysa 1 yıl sonunda zaman aşımı olur diye biliyorum. Eğer aynı kişi aynı senet ile yeni bir ödeme emri göndermiş ve ağabeyinizin haberi olmamışsa. Mesela muhtarlığa bırakılmış ancak sizin haberiniz olmamışsa ve almamışsanız bu şekilde icra takibi başlamış olabilir. Eğer aynı senetten dolayı yeni bir ödeme emri göndermişse durum biraz enteresan. Zira aynı alacak için hali hazırda bir yasal işlem devam halinde iken ikinci kez bunu yapması enteresan olurdu. Yok eğer ilk icra takibinden dolayı ise durum hemen zaman aşımı için itiraz edin.
Cevap: senette zamanaşımı ve gayrimenkul haczi
Tekrar merhaba
Öncelikle cevap yazan arkadaşa teşekkür ederim. Bugün dosyayla ilgili daha fazla bilgi sahibi oldum. sizlerle paylaşmak istiyorum.
2011 yılında alacaklı tarafından borçlu ağabeyimin 3/16 hissesine sahip olduğu aile konutuna hissesine mukabil tapudan haciz koyulmuş ancak borçlu tarafından yapılan itiraz sonucu ilgili mahkemede borçlunun başkaca ikamet edebileceği bir gayrimenkulü olmadığından haczin iptaline karar verilmiş. Bu işlemden Nisan 2016'ya kadar dosyada hiçbir işlem yapılmamış, 04/04/2016 tarihinde takibin yenilenmesi işlemi yapılmış ve farklı bir dosya nosu ile tekrar takip başlatılmış, bunun sonucunda borçluya ait araca haciz konmuş fakat yakalama henüz çıkarılmamıştır. Bununla birlikte dosyaya yargıtayın takibin yenilenmesi için yeniden harç yatırılmasına ve borçluya tebliğine gerek olmadığına dair kararı eklenmiş.
Farklı bir görüş yoksa gayrimenkulün haczi konusunda soru işaretleri ortadan kalktı diye düşünüyorum ilgili mahkeme kararına dayanarak. Fakat şimdi şöyle bir sorum var; yine forumda benzer konuları incelediğimde kambiyo senedinin zaman aşımından dolayı vasfını yitirmesi hususunda ikilemde kaldım.
1. Kambiyo senedinin vade tarihinden itibaren 3 yıl içinde işleme konulması ancak sonrasında 2011-2016 arasında dosyada hiç bir işlem yapılmamış olması zaman aşımından dolayı senedin vasfını değiştirip bu durumu adi takibe dönüştürür mü? Yoksa senedin bir kez süresi içinde işleme konması ilgili senedi bundan sonra zaman aşımından muaf kılarak kambiyo senedi vasfında tutmak için yeterli midir?
2. Eğer senet vasfını yitirdiyse ve takip adi takibe dönüştüyse tebligat zorunlu değil midir? (çünkü takibin şekli değişiyor) Bu durumda borca itiraz edilebilir mi?
3. Bugün telefonda görüştüğüm hukuk öğrencisi yakınım senette ilk 3 yıldan sonra takip için (haciz değil) herhangi bir zaman aşımı söz konusu olmadığını, alacaklının 10 sene hiç bir işlem yapmasa bile tekrar yenileme ile istediği zaman takibe başlayabileceğini ( kambiyo senedi vasfı ile) , alacaklının ve borçlunun miras yoluyla hak sahiplerince hiç bir süre sınırlaması olmaksızın takibe devam edebileceğini söyledi. Böyle bir şey mümkün müdür?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Saygılar
Cevap: senette zamanaşımı ve gayrimenkul haczi
Iyi aksamlar herkese
Gectigimiz 4 gun boyunca iki farkli avukatla gorustum ve kafam iyice karisti. Icra dairesinden dosyadaki tum evraklarin fotokopisini aldim ve avukatlara goturdum.
Ilk goturdugum avukat beyefendi senette zaman asiminin vade tarihinden itibaren bir defaya mahsus 3 yil oldugunu, bu 3 yil içerisinde senetle ilgili bir islem yapildiginda zaman asiminin bir daha soz konusu olamayacağını ve 10 yil sureyle takibin devam edecegini, bu nedenle alacakli ile borc uzerinden pazarlik yapilmasi ya da 10 yil boyunca borclunun mal ediniminden kacinmasi seceneklerini tavsiye etti.
Gittigim ikinci avukat beyefendi ise senette zaman asiminin her islemden sonra tekrar baslamak suretiyle 3 yilla sinirli oldugunu, 3 yildan sonra yapilan herhangi bir isleme senedin kambiyo vasfini yitirmis olmasi nedeniyle icranin geri birakilmasi davası açılması gerektigini, bununla ilgili bircok yargitay karari oldugunu, alacaklinin bu noktadan sonra sadece ilamsiz takip yapabilecegini ama borclunun borca itiraz etmesiyle takibin bosa cikacagini, dolayisiyla alacaklinin baska da yapabilecegi bir sey olmadiagini ifade etti.
Net bir cevap almaya calisiyorum. Birinci avukatin yorumu dogru ikincisi yanlışsa ve biz ikinci avukat beyefendi ile karar alirsak her gecen gun faiz artacak ve pazarlik sansimiz azalacak. Birinci avukatin yorumu yanlis ikinci avukatin ki dogruysa ve biz birinci avukat beyefendinin yorumuna gore hareket edersek bosuna zarara ugramis olacagiz.
Agabeyim bastan beri yanlis kararlar vermiş ve ailecek zorlugunu yasiyoruz, bu sefer dogru karar vermek ve dogru yorum yapan kiymetli hukuk adami ile beraber olmak istiyoruz. Desteginizi esirgemezseniz mutlu olurum.
Saygilarimla
Cevap: senette zamanaşımı ve gayrimenkul haczi
merhaba arkadaşlar
bugün yeni bir gelişme daha oldu, bilgi vermek isterim. Bir avukat beyefendi ile daha görüştük ve kendisi alacaklının kambiyo senedinden doğan haklarının zaman aşımı nedeniyle sona erdiğini, icranın geri bırakılması davası açmamız gerektiğini, sorunun ancak bu şekilde çözülebileceğini söyledi.
forumdan araştırdığım kadarı ile zamanaşımına uğramış bir kambiyo senedi yazılı delil başlangıcı sayılacağından yine bu senetle genel haciz takibi yapılabilirmiş. genel haciz takibinde borcun varlığını ispat yükümlülüğü alacaklıya ait olup, ortada yazılı bir delil başlangıcı olduğundan tanık dinletilmesi de mümkün olabilirmiş.
sorum şu, alacaklı taraf genel haciz yoluyla takip başlatır ve elindeki zamanaşımına uğramış senede dayanarak tanık dinletmek isterse mahkeme sadece delil başlangıcı olan senede ve alacaklının getireceği tanıkların beyanlarına (olayda tanık yok aslında, yani yalancı tanık getirecek) bakarak alacaklıyı haklı bulabilir mi yoksa başkaca deliller de arar mı aramak zorunda mıdır?
Uygulama da genelde sonuç ne yönde çıkmaktadır?
Saygılarımla