Güveni kötüye kullanma, Dolandırıcılık Suçundan savcılığa dilekçe verdim
Sayın Arkadaşlar, Savcılığa yazdığım dilekçe ve konu özeti Şu şekildedir:
Suç ve Şikayet: Güveni Kötüye Kullanma, Nitelikli Dolandırıcılık, İyi Niyetten Yararlanma, Mal Gaspetme (Ücretini Ödememe)
03.01.2016 tarihinde Sanık F. K’e Faturası Ek:1’de belirtilen Fotoğraf Makinası 3.000 TL karşılığında anlaşarak satılmıştır. Cihazı kendi ellerimle evimde teslim ettikten sonra alıp almayacağına karar vermek için zaman istemiştir. Daha sonra cihazı alabileceğini söylemiş fakat anlaştığımız ücreti 15.01.2016 tarihinde maaş aldığında ödeyeceğini taahhüt etmiştir. Bunun üzerine bende kendisine güvenerek o zamana kadar müsaade ettim. Belirtilen tarihte ödeme yapmamış ve ilerleyen süreçte şu gün veya bu gün ödeyeceğim diye yalan söyleyerek iyi niyetimi suiistimal etmiştir. Aynı zamanda benden aldığı cihazı başkasına beni kandırıp satarak maddi gelir elde etmiştir.
Güvenimi kötüye kullandığından dolayı 22.01.2016 tarihinde hazırlanan ödeme tarihi 02.02.2016 olan Ek:2’de belirtilen seneti aldım. Fakat senet ödeme tarihi geldiğinde şehir dışında olduğunu geldiğinde ödeme yapacağını bildirmiştir. Fakat o süreç içerisinde şehir dışında olmadığı, çalıştığı Şükrü Paşa PTT Dağıtım Merkezi’nde olduğu orda çalışan kişilerin söylemleriyle tespit edilmiştir. Vermiş olduğu seneti Avukat yoluyla icraya vermek istedim fakat aldığı maaşının üzerine haciz ve icra olduğu öğrenilmiştir. Daha sonrasında Kayın Pederinin Gürcü Kapı semtinde bulunan iş yerine gittim ve durumu izah ettim. Kayınbiraderi daha önce de bu gibi durumdan dolayı borç sahibi kişilerin geldiğini söylemiş ve sanıktan benim cihazımı geri alıp bana teslim etmek istemiştir. Fakat sanık Fuat Keleş benim cihazımı satıp başka bir borcunu ödemiştir. Bu şekilde benim güvenimi ve iyi niyetimi kullanarak menfaat elde etmiş, cihazımı gasp ederek dolandırıcılık yapmıştır.
Sonuç ve İstem: Sonuç olarak, sanık defalarca yalan söyleyerek beni kandırmış ve cihazımı geri istememe rağmen gasp ederek iade etmemiştir. Cihazımı satarak maddi menfaat elde etmiş ve açıkça beni dolandırmış güvenimi kötüye kullanmıştır. Sanığın bu eyleminden dolayı Savcılığınıza müracaat zorunluluğu doğmuştur. Yukarıda kısaca açıklandığı üzere şüpheli hakkında kamu davası açılmasına ve cezalandırılmasının sağlanmasına karar verilmesini saygıyla talep ederim.
Bu dediğim kişi devlet kurumu PTT de tebliğat dağıtımcısı olarak çalışmaktadır.
Kısacası bana yalan söyleyerek dolandırıcılık niyetiyle cihazımı alıp başkasına satarak o parayla bir borcunu ödemiştir. Defalarca vurmamak için kendimi zor tuttum en son yolda yakalayıp polis çağırdım polis savcılığa gitmemi söyledi. Bende savcılığa verdim fakat savcılık soruşturma devam ediyor şahıs ifadeye çağırıldı daha gelmedi dedi.
Güveni kötüye kullanma veya dolandırıcılık suçundan birisiyle yargılanması için savcılığa dilekçe verdim. sizce sonuç ne olur?
Cevap: Güveni kötüye kullanma, Dolandırıcılık Suçundan savcılığa dilekçe verdim
Bir mal satmışsınız karşılığında senet almışsınız.Şu anda ortada dediğiniz gibi dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma veya gasp gibi bir şey yok(her ne kadar size göre olsa da kanunlarla belirtilen bu kavramlar daha farklı şeyleri kapsıyor).Senet için icraya başvurmak dışında yapacak bir şey yok.
Öyle her para vereceğim dedi vermedi güvenimi kötüye kullandı, ödeme yapacaktı yapmadı dolandırdı, malın parasını geciktirdi bu gasp sayılır gibi bir şey olsaydı dışarıda adam kalmazdı.Bu ülkede 25 milyon icra dosyası var.Hepsi ödeme yapacam deyip ödeme yapmayan/yapamayanlardan oluşuyor.Savcılık alacak davasına yönlendirecektir.Sizde bu durumlara düşmek istemiyorsanız malınızın ederi ne ise nakit satarak malı verdim paramı aldım(senetle veya bir ara veririrmle 100 bine vermedikleri aracı nakite 80 bin TL ye veriyorlar farzı misal) şekline dönerseniz benzer şeyler yaşamazsınız.
Cevap: Güveni kötüye kullanma, Dolandırıcılık Suçundan savcılığa dilekçe verdim
Engin beye aynen katılıyorum. Ortada ne dolandırıcılık ne de güveni kötüye kullanma suçları var. Hele gasp suçu ile hiç alakası yok. "İyi niyetten yararlanma" şeklinde bir suç tipi olduğunu ilk defa sizden duyuyorum.
Hukukçu olmadığınız için olayı güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, gasp vb şekillerde yorumlamışsınız. Bu suçlar sizin düşündüğünüzden çok daha farklı suçlardır.
Bu bağlamda savcılığa yaptığınız şikayetten KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE takipsizlik yani kovuşturmaya yer olmadığı kararı çıkacaktır. Bunun dediğim gibi olacağından emin olabilirsiniz.
Senedi icraya koyarak almaya çalışmak tek şansınız. En azından diğer alacaklıların ardından şimdiden sıraya girersiniz.
Bu arada makine ne marka ve model idi? Objektifi kaçtı? Kaç yıllıktı? Shutter sayısı ve piyasa değeri ne kadardı?
Kaça satmış olabileceği yönünde de bir tahminde bulunabilirim belki.
Cevap: Güveni kötüye kullanma, Dolandırıcılık Suçundan savcılığa dilekçe verdim
Alıntı:
Hakkarili Arzuhalci rumuzlu üyeden alıntı
Engin beye aynen katılıyorum. Ortada ne dolandırıcılık ne de güveni kötüye kullanma suçları var. Hele gasp suçu ile hiç alakası yok. "İyi niyetten yararlanma" şeklinde bir suç tipi olduğunu ilk defa sizden duyuyorum.
Hukukçu olmadığınız için olayı güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, gasp vb şekillerde yorumlamışsınız. Bu suçlar sizin düşündüğünüzden çok daha farklı suçlardır.
Bu bağlamda savcılığa yaptığınız şikayetten KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE takipsizlik yani kovuşturmaya yer olmadığı kararı çıkacaktır. Bunun dediğim gibi olacağından emin olabilirsiniz.
Senedi icraya koyarak almaya çalışmak tek şansınız. En azından diğer alacaklıların ardından şimdiden sıraya girersiniz.
Bu arada makine ne marka ve model idi? Objektifi kaçtı? Kaç yıllıktı? Shutter sayısı ve piyasa değeri ne kadardı?
Kaça satmış olabileceği yönünde de bir tahminde bulunabilirim belki.
Anlamadığım nokta şu bu kişi bana devlet memuru olduğunu ve fotoğrafçılık işini de aynı anda yaptığını söyledi ve ayın 15inde maaş aldığını söyledi sonradan beni saf gördüğünü cihazı benden alıp bir başkasına borcunu satmak için kullanmış sizce bu ne suçu. Ben senedi bunu öğrendikten sonra yaptırdım
Cevap: Güveni kötüye kullanma, Dolandırıcılık Suçundan savcılığa dilekçe verdim
Burda yalan soylemis. Yalan soylemek hukuki olarak cogu zaman suc degildir. Ahlaki olarak suctur. Sonucta size senet birakmis. Elinizdeki senedi icraya vermek disinda yapacak pek birseyiniz yok gibi gozukuyor. cihaziniz sizden habersiz alinip satilsa suc olusurdu. Veya adamin bir fotografci dukkani olsa, urunu satmasna ragmen hala paranzi iade etmiyor olsa, bu sefer de hizmet nedeniyle guveni kotuye kullanma sucu olusurdu.
Cevap: Güveni kötüye kullanma, Dolandırıcılık Suçundan savcılığa dilekçe verdim
PINAR000
Varsayılan
Güveni Kötüye Kullanma
MADDE 155 - (1) Başkasına ait olup da, (Ek ibare: 5377 - 29.6.2005 / m.18) "muhafaza etmek veya" belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur
Madde metninde güveni kötüye kullanma suçu tanımlanmıştır. Söz konusu suçla korunan hukukî değer kişilerin mülkiyet hakkıdır. Bu suçla mülkiyetin korunması amaçlanmaktadır. Ancak, söz konusu suçun oluşabilmesi için eşya üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan kişi ile lehine zilyetlik tesis edilen kişi (fail) arasında bir sözleşme ilişkisi mevcuttur. Bu ilişkinin gereği olarak taraflar arasında mevcut olan güvenin korunması gerekmektedir. Bu mülahazalarla, eşya üzerinde mevcut sözleşme ilişkisiyle bağdaşmayan kasıtlı tasarruflar, cezai yaptırım altına alınmıştır.
Güveni kötüye kullanma suçunun konusu, taşınır veya taşınmaz maldır. Bu mal üzerinde fail lehine zilyetlik tesis edilmiş olmalıdır. Güveni kötüye kullanma suçunda fail, suç konusu malın maliki değildir. Bu nedenle, müşterek veya iştirak hâlinde mülkiyete konu olan mallarla ilgili olarak, müşterek veya iştirak hâlinde malik olanlar birbirlerine karşı güveni kötüye kullanma suçunu işleyemezler. Fail, suç konusu şey üzerinde lehine zilyetlik tesis edilmiş olan kişidir. Ancak, bu zilyetliğin mutlaka malik tarafından tesis edilmesi gerekmez.
Suçun konusunu oluşturan mal üzerinde belirli bir şekilde kullanmak üzere fail lehine zilyetlik tesisi gerekir. Bu nedenle, güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisinin varlığı gereklidir. Bu hukukî ilişki, örneğin kira sözleşmesi, ariyet sözleşmesi, karz sözleşmesi, vedia sözleşmesi, istisna sözleşmesi, vekalet sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, hizmet sözleşmesi, rehin sözleşmesi ile tesis edilmiş olabilir. Bu akdi ilişki, karma veya sui generis bir sözleşme ile de tesis edilmiş olabilir. Örneğin, bir bankada açılan carî hesaba veya bir “özel finans kurumu”nda açılan “katılım ortaklığı hesabı”na ilişkin sözleşme ile de bu hukukî ilişki tesis edilmiş olabilir. Keza, örneğin bir anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile şirket tüzelkişiliği arasındaki hukukî ilişki, hizmet ve/veya vekalet sözleşmesine dayanmaktadır. Hatta, mülkiyeti muhafaza kaydıyla satın alınmış olan eşyanın meselâ bir üçüncü kişiye satılması durumunda dahi, güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğu kabul edilmelidir.
Bu zilyetlik devri, malik olmayan kişiye, aradaki hukukî ilişkinin niteliğine göre, şey üzerinde belli bazı tasarruflarda bulunma hak ve yetkisini vermektedir. Söz konusu suçun oluşabilmesi için, failin suç konusu mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekir.
Güveni kötüye kullanma suçunun soruşturma ve kovuşturması mağdurun şikâyetine bağlı kılınmıştır.Her nekadar 2.fıkrada suçun nitelikli hali düzenlenmiş olsa da suça ilişkin başlık 'görevi kötüye kullanma'ya ilişkin olduğundan bu nitelikli halin kovuşturulmasının da şikayete bağlı olacağı kanısındayım.Ancak aksinden hareketle; 1.fıkrada açıkça şikayete bağlı olduğu belirtilmişken 2.fıkraya herhangi bir şeyin yazılmamış olması da re'sen kovuşturulması gerektiği yorumunu beraberinde getirebilir..ama bence her iki durum da şikayete bağlı..
Cevap: Güveni kötüye kullanma, Dolandırıcılık Suçundan savcılığa dilekçe verdim
Kanun metnini buraya kopyalamakla kişiye isnat ettiğiniz güveni kötüye kullanma suçu oluşmaz. Size ortada hiçbir suç olmadığını söyledik ama anlamak istemiyorsunuz. Savcılıktan takipsiklik kararını aldığınızda da savcı yanlış karar verdi diyeceğinizden eminim. Size yapılacağı söyledik. Senedi icraya koyacaksınız. Bizi ister dinleyin ister dinlemeyin. Sizin bileceğiniz bir iş. Dinlenseniz yararınıza olur. Başka bir şey söyleyemeyeceğim. Geçmiş olsun.
Cevap: Güveni kötüye kullanma, Dolandırıcılık Suçundan savcılığa dilekçe verdim
Değerli Soru soran Üyemiz,
Adınız kadar emin olun ki, Savcılığa hitaben verdiğiniz şikayet dilekçeniz, herhangi bir hüküm doğurmayacaktır. Dolayısıyla söz konusu şikayetinizden sonuç alamayacaksınız. Çünkü Şüpheli (Şikayet ettiğiniz kişi ) ile aranızda alacak verecek meselesi olması nedeniyle, ilgili konunuz/sorununuz Borçlar Kanunu ve İcra İflas kanunlarına tabidir. Adı geçen kanunların ilgili hükümleri gereğince İcra Takibi yaparak veyahut istirdat (geri alma ) davası, yollarından birinin üzerinden giderek talepte bulunmaya hakkınız var, aksi yollar izlemeniz durumunda; hiç bir sonuç almayacağınızı NET biçimde belirtme ihtiyacı hissediyorum.