Mecnun'un Leyla Aşkı İle Tasavvufçu Aşkı

Leyla Vü Mecnun (Leyla ve Mecnun) arasındaki aşk hikayesini bilmeyenimiz yoktur. Forum Konusu ile İlgili birkaç anımsatma yapmakta yarar var.
-Her ikisi de zengin aileden...
- Sürecek bir kavuşma gerçekleşmiyor.
-Leyla için çöllere kadar düşen Mecnun'un karşısına Leyla'yı getirdiklerinde, 'Benim Leylam bu değil. Ben Leyla'mı buldum,' anlamına gelen sözler sarf ediyor. Buna; 'Mecnun, Leyla'dan gerçek aşka; ilahi aşka ulaştı...' yorumu getirenler var.

Diğer taraftan yokluğun kol gezdiği dönemde hatta 'Bir lokma bir hırkanın' bile lüks sayıldığı dönemde yaşayan bildik tasavvuf ehilleri var.
Bir de 'enel hak' dediği için dinden çıkmış olduğuna karar verilerek idam edilenler...

Yokluk içinde yokluğu yaşayan bazı tasavvufçularla, varlık içinde aşkı için her türlü eziyeti, sıkıntıyı çeken, açlığı, yokluğu çeken Mecnun karşılaştırması bence çok önemli....

Bir anektod daha eklemem gerekiyor; Tasavvufta Allah'a kavuşmak için ruhsal alemde kademeler var... Bu kademelerin aşılması içinde değişik yöntemler var... Ve bazıları bu iç yolculuklarında fenafillah seviyesine ulaştığında (Hallac-ı mansur, Muhyiddin' i arabi gibi) 'Allah'ı kendi içinde bulmuşken, Mecnun ise, Leyla'dan hareketle bulmuş...

Evet! Bu kıyaslama tazeliğini koruyor....
Ve sanırım birlikte çıkarımlarda bulunabileceğiz...


Bu konuda derin bir inceleme yazısı da yazacağım. sanırım bu forumda gerçekleşecek tartışmaların buna büyük katkısı olacak...

Ben de Mevlana'dan bir katkı yapmak istiyorum:
"..Sokaktan geçerken Yusuf'un yüzünün nuru o civarda bulunan köşklerin, evlerin pencerelerinden, kafeslerinden içeriye vurur, düşerdi.
Köşklerde bulunanlar: 'Belli ki Yusuf gezmeye çıktı, şimdi buradan geçiyor!' derlerdi.
Köşede bucakta oturanlar da duvarlarda ışıklar, parıltılar görünce, Yusuf'un oradan geçtiğini anlarlardı.
Yusuf'un geçtiği sokağa penceresi bulunan ev, onun oradan geçişinden şereflenir, nurlanırdı.
(Ey kardeş!) Aklını başına al da evinin penceresini Yusuf'un geçtiği sokağa aç ve pencerenin önüne oturup onu seyret!
Aşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır. Çünki gönül,gerçek dostun yüzü ile aydınlanır, nurlanır".
Mevlana, Mesnevi, c.IV.3091-3096

Aşkı, Aşkını Bulmak Bazen Bir Ufak Eylem İster, Bazen de Yıllarca Sürecek Çile...

Sayın Mine'nin Aşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır. eklentisini, forum konusuyla harmanlayarak; yıllarca gaybi ve afaki alemde aşkı ve aşkını arayanlar en sonunda kendi benliklerine açılan pencereden nur aldıklarında oturup sormuşlar mıdır kendilerine; Neden içselimize açılan pencereyi şimdiye kadar açmadık, maksudumuzu aradık, durduk?... Acaba şöyle bir sonuca ulaşan olmuş mudur; İç penceremizi açabilmek için bu uğraşlar, bu çileler, aşamalar gerekliydi, diye...