Aile Konutu Şerhi

Eşimle kiracısı olduğunuz eve aile konutu şerhi koydurmak üzere, evlilik cuzdanim ve nüfus kayıt ornegim ile , bulunduğum ilçenin tapu müdürlüğüne gittim.

Hem kira kontratı hem de tüm faturalar eşimin üzerinedir. Eşim 2 ay önce evi terketti, beni faturaları kesmekle ve kontratı iptal etmekle tehdit ediyor. Ev sahibine benimle yeni kontrat yap dedim, yanaşmıyor, eşin iptal ederse çıkarsınız diyor. Henüz kontratın bitmesi e aylar var, ve ben çalışıyorum bu evde yaşamaya devam edebilirim,bebeginm var ve kurulu düzenimi bozmak istemiyorum.

Sormak istediğim şudur, bağlı olduğum tapuya gittim, müdüre kadar görüştüm ancak müdür dahil kimsenin böyle bir serhten haberi yok, ikna edemedim, haliyle işlem yapmadılar. Ev sahibi olmaksızın sözleşmeye şerh koyulmaz deyup durdular. TMK 194 dedim, okudum felan ama yok inandiramadim, müdürle uzun bir görüşme yaptık ama adam böyle bir şey duymadığını söyledi.


Acaba gerçekten böyle bir şerh yok mu, ben mi yanlış yonlendirildim, varsa tapudaki insanlara bunu nasıl izah edeceğim ve yaptıracağım.

Medeni Kanun:
194/1: Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.
194/4: Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.


Bu hükümlere göre ev sahibine bir ihtar çekilip artık sizin de kira sözleşmesinin tarafı olduğunu belirtebilirsiniz.
Ayrıca Medeni Kanun "MADDE 169.- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır." hükmü gereğince açılmış bir boşanma davası var ise bu konuda hakimden tedbir de isteyebilirsiniz.

Yine 6284 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanuna göre davalı eş nafaka ödemeleri dışında ekonomik şiddet uygulaması sebebiyle diğer giderlere de ortak edilebiliyor.

MADDE 5 – (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hakim tarafından karar verilebilir:

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

Bunların gereğini yapabilmek için mutlaka bir avukat desteği almanız gerekir.
Geçmiş olsun..

cevap için teşekkürler. Şu durumda şunu sormam gerekir.

Benim amacım evimde yaşamaya devam etmek. Eşim kontratı iptal ederse, ev sahibi beni çıkaracağını, benle yeni kontrat yapmayacağını soyledi. Ben aile konutu şerhi koydurmak beni evde tutar diye düşünmüştüm, ancak şerh olmaksızın, ihbar ile kontratın tarafı olacaksam o da işimi görür.

Peki bu ihbarın içeriği nedir, ne yazilmalidir, nasıl bir yolla gönderilmelidir? Bu konuda bilgi verme imkanınız var midir?

Aşağıdaki Yargıtay kararını yazıcıdan alıp birde bu belgeyi dilekçenize ekleyerek Tapu Müdürlüğüne başvurun. Yine kabul görmezse noterden ev sahibinize bir önceki mesajımda yazdığım Medeni Kanun maddelerini de içeren bir ihtarname göndererek, eşinizin artık o evde yaşamadığını Kanunun ilgili maddeleri gereğince artık kira sözleşmesinin tarafının siz olduğunuzu belirtirsiniz. Bu konuda noter görevlileri de size yardımcı olacaktır.
Bu arada boşanma davası açılıp - açılmadığı hususunda bir bilgi yazmamışsınız, şayet boşanma davası açılmış ise, ilgili Aile Mahkemesi kalemine giderek, Tapu Müdürlüğüne sunulmak üzere aile konutu şerhi talebinizi iletebilirsiniz..

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/11603
K. 2008/11279
T. 24.7.2008

• EVLİLİK BİRLİĞİNE HAKİMİN MÜDAHALESİ ( Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Konut ve Ev Eşyasından Yararlanmaya İlişkin Önlemleri Alırken Tarafların Oturdukları Konutun Davalı Eşe Ait Olmasının Gerekmediği )

• AİLE KONUTU ( Hakimin Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Konut ve Ev Eşyasından Yararlanmaya İlişkin Önlemleri Alırken Tarafların Oturdukları Konutun Davalı Eşe Ait Olmasının Gerekmediği )

• ORTAK KONUTUN SEÇİMİ ( Hakimin Evlilik Birliğine Müdahalesi - Hakimin Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Konut ve Ev Eşyasından Yararlanmaya İlişkin Önlemleri Alırken Tarafların Oturdukları Konutun Davalı Eşe Ait Olmasının Gerekmediği )

• EŞYADAN YARARLANMA ( Hakimin Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Konut ve Ev Eşyasından Yararlanmaya İlişkin Önlemleri Alırken Tarafların Oturdukları Konutun Davalı Eşe Ait Olmasının Gerekmediği )

• YENİ BİR KONUT TAHSİSİ İSTEMİ ( Olmadan Eşlerin Ortak Konutu Birlikte Seçme Hakkını Bertaraf Edecek Biçimde Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı )

4721/m. 186/1, 197/3


ÖZET : Hakimin, eşlerden birinin istemi üzerine konut ve ev eşyasından yararlanmaya ilişkin önlemleri alırken, tarafların oturdukları konutun davalı eşe ait olması gerekmediği gibi, kira veya başka sebeple temin edilmiş olup olmadığı da aranmaz.

Davacının yeni bir konut tahsisi istemi olmadan eşlerin ortak konutu birlikte seçme hakkını bertaraf edecek biçimde karar verilmesi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Davacı, davalının müşterek evi terk ettiğini ve kendisini de evden uzaklaştırmak için, oturdukları konutun elektrik, su ve telefonunu kestirdiğini, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek, E. .. Mahallesindeki mülkiyeti davalının babasına ait olan müşterek evi, içindeki eşyalarla birlikte kullanması hususunda tahsis kararı verilmesini istemiştir. Bu açıklamalara göre, istek; Türk Medeni Kanunu'nun 197/3. maddesine dayanmaktadır.

Dava, 02.10.2006 tarihinde açılmıştır. Davalı, 20.10.2006 tarihinde davacı aleyhine boşanma davası açmış, 14.05.2008 tarihinde feragat etmiş, boşanma davası feragat sebebiyle reddedilmiştir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa, hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ilişkin önlemleri alır ( TMK 197/3 ). Bu yasal önlemlerin alınması için; tarafların oturdukları konutun davalı eşe ait olması gerekmediği gibi, kira veya başka bir sebeple temin edilmiş olup olmadığı da aranmaz. Davacı, oturdukları konutun ve ev eşyalarının kendisinin yararlanmasına tahsis edilmesini istemiş, konuta ilişkin tapu kaydına aile konutu şerhi konulması yönünde bir talepte bulunmamıştır. O halde, davacıdan delillerinin sorulması, göstermesi halinde toplanması ve toplanan delillerin Türk Medeni Kanunu'nun 197/3. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek, hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
2- Davalı tarafından gösterilen A ... Mahallesindeki konutla ilgili, davalı herhangi bir kira sözleşmesi sunmamıştır. Bu konutun kime ait olduğu ve ailenin oturmasına uygun olup olmadığı belli değildir. Davalı tarafından, davacı eşe bu konuta ilişkin bir ihtar ve usulüne uygun bir çağrı da yapılmamıştır. Davacının yeni bir konut tahsisi yönünde bir talebi de olmadığı halde, eşlerin oturacakları konutu birlikte seçme hakkını ( TMK 186/1 ) bertaraf etme sonucunu hasıl edecek şekilde karar verilmesi de doğru değildir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Öncelikle, bu şerhi koymak kendi görevleri arasında mıdır diye öğrenmek için tapu dairesi genel müdürlüğüne yazılı olarak danıştım. Bana, genel müdürlük destek hizmetleri birimi yazılı olarak, eşi ev sahibi olan kişi için bu şerhi koyabileceklerini; ancak kiracı olan çiftler için böyle bir şerhin koyulamayacağını bildirdiler. Şayet genel bilgi ve yönlendirme kiracı olan çiftler için de bu şerhin tapu müdürlüklerinden alındığıysa, tapu müdürlüğünün bilgisi tam aksi yöndedir, konuyla ilgilenen herkesin bilgisi olsun.

Benim meseleme gelince, dava için bir kaç avukata danıştım ancak avukatlık hizmeti ücretleri bana çok fazla geldiği için dava açamadım. Baronun avukatlık hizmetinden yararlanmak için fakirlik belgesi alınması gerekliymiş, kazancım fakirlik sınırının biraz üzerinde kaldığı için fakirlik belgesi alamadım ve baronun bu hizmetinden de faydalanamadım. Sonuçta bir dava süreci başlatamadım.

Bu esnada şerhi mi alacağım ihtar mı çekeceğim neyi nasıl kim ile çözeceğim derken, eşim kontratı iptal etti, tüm faturaları üzerinden düşürdü. 1 haftalık bir doğalgaz kesintisinin ardından, ev sahibini benle yeni kontrat yapması için ikna ettim ancak kirayı biraz daha yükseltti. Şuan taşınmam daha zor olacağından kabul ettim. Yeni kira miktarıyla yeni kontrat yaptık, faturaları da kendi üzerime tekrardan açtırdım.

Sonuç olarak galiba artık bu şerhe de ihtara da ihtiyacım kalmadı. Ev benim, faturalar benim. Sadece belki şerh olsaydı eşim kirayı ödemeye devam eder diye düşünmüştüm ben, çünkü kira kazancımın yarısını geçiyor, e o da olmadı. E şu aşamadan sonra da çözecek pek bir şey kalmadı, nikah devam etse ne olur bozulsa ne olur. Galiba artık ne boşanmamızın bana bir faydası olacak, ne nikahlı kalmamızın bana bir zararı olacak. O sebeple illa ki boşanalım diye bir dava açma çabasında değilim, zaten karşılayamam da.

Cevaplar için teşekkür ederim.

Sayın üye..
Aile konutu şerhi konusunda daha önce yazılanlar ile bu konu başlığı altında yazılanlar incelendiğinde;
Herhangi bir mahkeme kararı olmadan aile konutu şerhi konulup konulmayacağı konusunda Tapu Müdürlüğü ile görüşülmesi tavsiye edilmiş olup, (kabul görmeme ihtimaline de dikkat çekilmiştir.)
örnek olarak eklenen Yargıtay kararlarının tamamında belirtilen durumların mahkeme kararı ile olduğu ortaya konulmuştur.
Anlaşılacağı üzere taraflardan herhangi birinin maliki olmadığı eve aile konutu şerhi konulması ancak mahkeme kararı ile olmaktadır. Sizin henüz boşanmaya dair bir dava açmamış olmanız bu girişiminizi imkansız hale getirmiştir. Keza bir önceki mesajımda da aile konutu şerhi konulması hususunda ilgili mahkeme kalemine başvurulması önerilmiştir.
Boşanma davalarında genellikle erkeklerin pozitif ayrımcılıktan şikayet ettiği ve maddi anlamda en çok mağdur olanların erkek olduğu serzenişleri mevcut iken bir kadın olarak yaşadığı sıkıntılı dönemi kendi lehine avantajlı hale getiren ve bundan da memnun olan nadir üyelerdensiniz.
Geçmiş olsun.

Merhaba. Benim sorum da konuyla alakalı. Aile konutu şerhinin konulması durumunda, konutun sahibine, posta vs. yoluyla herhangi bir bilgilendirme iletisi gider mi ?