Sürekli tutuklanmayan, salınan, kriminal kişilik.

Kısaca özetliyim; (diye başladım ama uzun oldu napalım)

Mevzubahis kişi bir süre önce, kavga ettiği kişiyi, bıçaklamak sureti ile ağır yaralıyor, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.

Ardından başka bir kişinin kapısına dayanarak, (durup dururken) küfür ediyor, ölümle tehdit ediyor, kapıyı tekmeliyor, polis çağırılınca polislere küfür edip vuruyor, polis zorla tutukluyor, kapısına dayandığı kişi ve polis bundan şikayetçi oluyor. Savcılığa çıkmadan ifade verip bırakılıyor.

Aynı gün kapısına dayandığı kişinin akrabasının kapısına (bu sefer daire kapısı değil apartmanın önü) dayanıyor, ölümle tehdit ve küfür var, yine polis geliyor, yine direnme hakaret vs. o kişilerde şikayetçi oluyor bundan.

Daha sonra başka birgün ilk kapısına dayandığı kişinin yine kapısına dayanıyor, küfür, hakaret, ölümle tehdit, kapıyı tekmele vs. polis geliyor, polislere aynı şeyi yapınca, polisler şikayetçi kişiyi savcılığa gidip, kendilerini şahit göstererek (hakaret ve ölümle tehdit polislerin önünde) şikayetçi olun diyor, ve kişiler yine şikayetçi oluyor. (karakolda değil savcılıkta bu sefer).

Anti sosyal kişilik bozukluğu olduğu belli olan bu şahısın, (önceden hagb almış, süre dolmuş, onun dışında bir sürü dosyası var karakolda) bu olaylardaki kişilerden birini yaralamadan, yada öldürmeden içeri atılması mümkün değil mi? Bu olaydaki şikayetçi olan taraflara polis hukuk dışı önerilerde bulundu mecburen. Bu konuda benim tarafım, şikayetçi olan taraflardan birinin akrabasıyım. Apartman kapısına dayanılan kişilerden biriyim, olay olduğunda ben aşağı inerken sokağın başından polis gelip bu şahısı döve döve götürdü. Şahıs benim indiğimi gördü ve biliyor ve bende şikayetçi oldum zaten. Şimdi bu şahıs sürekli bıçaklı falan gezen bir tip. Rastlaşmıyoruz ama rastlaştığımız an kan çıkacağı kesin. (bende bıçakla geziyorum mecburen). Savcı kaymakamlığa gidip silah ruhsatı için başvurmamı söyledi, kapına dayanır ve saldırırsa kullanabilirsin dedi.

Şimdi sorularım şunlar;

Bu şahısın tam olarak ne yapması gerekiyorki ben bıçak veya silah kullandığımda ceza almıyım? Hukuken neresi evimin önüdür? neresi içidir? Apartmanın önü? apartmanın içi mi, dairemin önü mü? yoksa kesinlikle içeri mi girmesi lazım?

Polisin dediğini yazıyorum buraya; "kapına dayanırsa, aç kapıyı, içeri girdiği anda delik deşik et" :) tabi bunu diyen polis, saldırdığı polislerden biri, şikayetçi olan polislerden, o da sinirle konuşuyor olabilir yani. Ayrıca şahıs beni silahla vurmak ve öldürmekle tehdit ettiği ve sürekli silahlı (bıçak ve/veya tabanca) gezdiği için, yoluma çıktığı anda, saldırmasını beklemeden, üstüme yürüdüğü anda harekete geçmem lazım. (kahpece arkamdan gelip saldırmazsa tabi). Bu durumda ben bunu vurursam ben mi suçlu olucam? İlla önce bıçaklanmam vurulmam mı gerekiyor? Burdaki polis arkadaşlara ve avukat arkadaşlara sorum şu; Şu durumda ben hukuken, kendimi korumak için tam olarak ne yapabilirim? ne yapmalıyım? ne yapmamalıyım?

Olaydaki şiddet yüzünden bana empati yapmadan yorum yapacaklarada baştan söyleyim; can bu, benim ve ailemin canı herşeyden kıymetlidir, bana bir vurana, ben on vururum, bana bıçak çekeni, ben bıçaklarım, benim bacağıma bıçak sokanın, boğazını keserim. Medeni ülkelerde hukukta buna izin verir zaten. Canını geçtim malına saldıranı bile vurursun amerikada, ifade verir gidersin. Ama ülkemizde hukuk iş işten geçtikten sonra çalıştığı için durumun nasıl olduğunu, işlediğini bilmiyorum ve soruyorum. Çünkü insani olarak mantığım ve içgüdüm, medeni bir ülkede hukukla paralelken, bu ülkede muhtemelen çelişiyor olacaktır. Burda hukuk dışı tavsiye istemiyorum tekrar altını çizeyim.

Sana o polis öyle demiş demek. bir de üstüne birşey olmaz demiş. dene bakalım. isterse evinin kapısının tam önünde vur bakalım adamı göğsünden. Gör bakalım birşey oluyor mu olmuyor mu. o polis ben söyledim ona vurmasını diyebilir mi sence ? diyemez. O polise Pvsk dan 3 madde sor bakalım ezbere 3 tane söyleyebilcek mi sana. söyleyemez. böyle kişilikler neden böyle sacma akıl verirler. kardeşim evine gelen hırsızı bile yatak odası dısında vuramazsın. olayların meşru müdafaa cercevesnde değerlendirilmesi için çok ince şartlar vardır. sen onu oyle vurabilir miyim böyle vurabilir myim şeklinde sorana kadar ondan nasıl kurtulabilirim diye sorman daha mantıklı. Anlattıgın şahıs tutuklu yargılanabilir. bunla alakalı olarak kapsına dayandıgı sahıslar kendilerinden sikayetci olmalıdır. siz de şikayetci olmalısınız ve sürekli evinizn etrafında dolastıgını can güvenliğiniz olmadıgını yazılı bir şekilde beyan etmelisiniz. tüm bunları yapmasına ragmen sahıs hala tutuksuz yargılanıyorsa burda eksiklikler vardır. bu tezatlıkları gidermen icin konuyu biraz daha acman bizi biraz daha bilgilendirmen gerekir ? Örneğin bu sahısın akli dengesi yerinde görülmediğinden ve raporu oldugundan hala dısarda geziyor olabilir mi ? İş bu noktadaysa eger tedavsinin kapalı bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde devam etmesi için uygulayabilceğin yollar sunalım sana... bu sadece bir örnekti..

Valla o "yatak odası dışında vuramazsın" eskidendi. Şimdi evine gireni vurabiliyorsun diye biliyorum;

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/t...vri_bitti.html

Detaylık birşey yok; Ben dahil, toplam 4 kişi şikayetçi(saldırı, tehdit, hakaret vs.) , + ekip polisler şikayetçi(saldırı, küfür, direnme vs.), + önceden olayı var adam yaralama (ki ağır yaraladı) tutuksuz ondan yargılanıyor. Bizim şikayet konusu olan şeyler zaten tutuklu yargılamaya sebep verecek şeyler değil. Onu geçtim, önceden olan tutuksuz yargılandığı olayda, yaralığı adamın kafası parça parça bıçak darbelerinden, buna rağmen tutuksuz yargılanıyor. Psikolojik olarak raporu yok, cezai ehliyeti var. (antisosyal kişilik bozukluğu raporlu olsa bile cezai ehliyetini zaten almaz). Benim anlamadığım, madem bu olaylar tek başına tutuklu yargılanmasına sebep değil, ee hepsi üst üste gelince bari tutuklu yargılansın. Neticede şikayetlerin birinde polisler taraf aynı zamanda şikayetçi, başka gün olan olayda başka polisler ise şahit. Savcı ile bugün konuştum, tutuklanacaksa bile gidip almaları ne kadar sürüyor acaba?

Bakalım savcı kaymakamlığa gidip, silah ruhsatı için başvurursam, rahatlıkla alabileceğimi söyledi. Tabi ben silah ruhsatını alana kadar kim öle kim kala :)

Daha öncede polislerden oldukça ilginç tavsiyeler duydum aslında benzer şekilde. Kötüniyetli değil, yanlış bir akıl verme belki tamam ama tamamen sinirle ve çaresizlikle alakalı. Gerçekten bu olayda da polislerin durumu buydu. Milletin kapısına dayanıyor, polis geliyor, polise küfür ediyor, polis almaya kalkınca akrabaları ve arkadaşları engelliyor, birde kameraya çekiyorlar. Sonuçta olay apartmanın içinde olduğu için, polis çok birşey yapamıyor. Polis gittikten sonra olay tekrarlanıyor vs. en sonunda polis copla falan müdahale etti. Ve bu gerizekalı o sırada, polis geldi nooldu, dövdüm gönderdim polisleri falan diye bağırıyordu etrafa. Ben o müdahale eden polislerin arabasıyla gittim karakola. Çaresizlik diyorum çünkü, polis yakalıyor, savcı hakim salıyor, e eskisi gibi ağzını burnunu kırıp, dayakla adamda edemiyorlar. Benim ifademi alan polisin sinirden rengi attı resmen, o sırada başka şeylerde söyledi ama burada şimdi yazmıyorum dediklerini. Ve karakola gittiğimiz ekipteki polis defalarca cep telinden beni aradı, lütfen ifadenizi eksiksiz verin, lütfen şikayetten vazgeçmeyin vs. diye.

olayların ne şekilde işlediğini bilmiyoruz o haberde. kaldı ki o haberin bile son cümlesinde Yargıtay tarafından ilk kez verilmiş karardır, emsal teşkil eder” deniyor... Ayrıca hakim olayı MEŞRU MÜDAFAA ya sokmuş. Sen de sırf haber başlığından dolayı bu linki yolladın bana sanırım. Yani bu haber benim söylediğim şeyi çürütmüyor. sonuçta konu meşru müdafaa olunca adamı gerekirse adamın kendi evinde bile vurabilirsin.Senin yolladıgın haber demek olmuyor ki evine izinsiz gelen herkesi ÖLDÜRME hakkın var. Polislere gelince de şikayetçi olmak değil de tutanaklarını tutarken etmiş olduğu hakaretleri duyduğunu beyan etmişlerdir en fazla diye tahmin ediyorum. zira bir olaya gidip de şikayetçi olan bir polis ben hiç görmedim ekiplerde çalışan birisi olarak. Ama senin aklın silah ruhsatında :ok

Olayların birinde zaten kamu davasıdır. Polislere saldırı, küfür vs. Hastaneye götürüldü, rapor alındı, ifade verdi polislerle, onun için ayrı çıkacak mahkemeye. Diğerinde direk ekipten bir polis memuru şikayetçi olmuş, onun ismi var. Ama o neden şikayetçi oldu tam anlamadım. Sonuçta onada saldırı, hakaret olmuş, vurucam, öldürücem diye tehdit olmuş. (polis olarak mı oldu kamu, kişisel mi oldu bilmiyorum şikayetçi, işleyişi bilmiyorum) En son olayda ise gelen ekip, savcılığa gidip, olayın gün saatini söyleyip bizim şahit olduğumuzu söylemeniz yeter dedi, savcıda bu şekilde ifade aldı.

Linki şunun için verdim; İlk mesajımda gördüğün gibi, kendini korumaya izin vermeyen kanunları eleştirdim bende. Ama senin dediğin üzerine araştırınca, son yıllarda biraz olsun genişleme, kendini korumaya yönelik değişiklikler olduğunu gördüm. Yani gece uyandın, evinde herifin biri var, silahını aldın ön tarafından vurdun, öldü. Bu şekilde 10 küsür sene hapis cezası alanda var, hiç ceza almayanda var. Peki haneye tecavüzde ne olacak?

Silah ruhsatı olmasada olur, av tezkeresi olur mesela :D

O zmn bir tane av tüfeği al . sonuçta şöyle birşey var. adamın kafasında bardak kırıp adamı öldürsen de , kafasında roket patlatıp adamı öldürsen de silahla kasten adam öldürmeye giriyor ikisi de :) yani ben şunu demek istiyorum. Sen cebinde 15 cm çakı taşımışsın veya ruhsatsız silah taşımışsın. farkeden birşey yok. Kendinde diyorsun aynı olaydan ceza alan da var almayan da var diye. Neden bu riske giresin ki ? Adamı hapiste veya hastanede yatırmak senin hapise girme riskinden daha mantıklı değil mi.. yani sonucta biraz rekabet eder gibi konusmus oldum belki ama ben aslında sana o sekilde yanlıs akıl veren polise sinirlendim. Dediğin gibi bir suç makinesinin halen dışarda olması da mucize gibi bir şey aynı zamanda... cünkü ceviz kabugunu doldurmayan sebeplerden icerde olan insanlar tanıyorum.

Karısını, karısını geçtim, annesini bile dövmüş bir insan bu. Tam oksijen israfı. Herkese salça olan, sürekli suç işleyen bu şahıs fazla yaşamaz tahminimce ama umarım benim elimden olmaz. başka bir kendisi gibi antisosyal birinin elinden olur, pişti olurlar yani...

Mahkeme günü gelmiş. Sanık suçlamaları şunlar;

Görevi Yaptırmamak İçin Direnme
Hakaret
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma
Nitelikli Olarak Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme
Tehdit

Toplam beş müşteki, ikisi polis.

Tanık olarak biri var. Muhtemelen onların yalancı şahitleri :) 5 müşteki, 2si polis, umarım bizim dediklerimize inanılır... (tabi yalancı tanık yalancılığı ile kalacak, yalan söylediği anlaşılsa, kabul görse bile ceza almıyor mu?)

Alıntı:

---

Fixit rumuzlu üyeden alıntı

Mahkeme günü gelmiş. Sanık suçlamaları şunlar;

Görevi Yaptırmamak İçin Direnme
Hakaret
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma
Nitelikli Olarak Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme
Tehdit

Toplam beş müşteki, ikisi polis.

Tanık olarak biri var. Muhtemelen onların yalancı şahitleri :) 5 müşteki, 2si polis, umarım bizim dediklerimize inanılır... (tabi yalancı tanık yalancılığı ile kalacak, yalan söylediği anlaşılsa, kabul görse bile ceza almıyor mu?)

---

Tanık olan kişi ikinci olaydaki, siz savcılığa gidin beni tanık gösterin diyen polismiş öğrendim :) bizden yani.

Valla benzer bir durum bir komşumuzun oğlunda vardı yakalanır salınırdı. Sürekli yakalanır salınırdı en son gazetelere çıktı kamyon aküsümü ne çalmış filan. (Yada ben öğle okudum) ertesi gün bir baktım mahallede gene geziyor. Oha demiştim. Biz hakkımızda en ufak soruşturma açıkınca bile tutuşuyoruz. Adam kaç defa alınıyor gene salınıyor. Çok ilginç.