Ölümlü trafik kazası

İyi akşamlar. Yaklaşık 2 ay önce abimi trafik kazasında kaybettim. Bu olayla ilgili bir kaç şey sorup sizden yardım bekliyorum. Abim olay anında yaya olarak otobüsten inip karşıya geçmek istiyor ve olayın olduğu yer bir kavşak noktası. Araç kamera kayıtlarından izlediğimiz üzere ortalama 150 km hızla kırmızı ışık yandıktan yaklaşık 2 saniye sonra sol şeritten kırmızı ışıkta geçip abime çarpıyor. Abim olay yerinde hayatını kaybediyor. Şahıs şu an tutuklu yargılanıyor ve ilk dava önümüzdeki ay görülecek. Şahısın ifadesiyle kamera kayıtları kesinlikle birbirine uyuşmuyor. 50 ile gittiğini söylüyor ama saniyenin 10 da birinde gittiği mesafe 1 araba boyu mesafe bu da yaklaşık 4.5 metreden 150 km hız civarı yapıyor. Abimin tereddüt ettiğini söylüyor fakat abim normal yolunda giderken kırmızı da geçip hiç fren yapmadan direk bir şekilde abime vuruyor. Fren yapmamasını kamera kayıtlarından net görüyoruz. Araç zaten abime çarptıktan sonra ağaca daha sonra başka bir araca, son olarak da kaldırıma çıkıp durabiliyor. Benim merak ettiğim konu bu kişi abimi aslında gördüğünü ifadesinde beyan ediyor tereddüt etti diyerek. Bilerek ve isteyerek kırmızı da geçip fren yapmadığı sonucu ortaya çıkmaz mı ? Bu kişinin olası kasttan ceza alma olasılığı size göre ne ? Ve acaba benzer olaylar var mahkeme kararları paylaşabilir misiniz. Şimdiden teşekkür ederim.

Sayın hmercan1905, bu aÈ™amada sanık kendisini bir avukatla temsil ettireceğinden, kesinlikle bir meslektaşımıza vekalet vererek davanızı takip ediniz. Ayrıca sigorta şirketlerine başvuru hususunda avukat olmayan aracılara, iş takipçilerine güvenmeyiniz. Başınız sağolsun.

Alıntı:

---

Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı

Sayın hmercan1905, bu aÈ™amada sanık kendisini bir avukatla temsil ettireceğinden, kesinlikle bir meslektaşımıza vekalet vererek davanızı takip ediniz. Ayrıca sigorta şirketlerine başvuru hususunda avukat olmayan aracılara, iş takipçilerine güvenmeyiniz. Başınız sağolsun.

---

Sayın Av. Yavuzcan'a kesinlikle katılıyorum. Bu iş zaten öyle iş takipçisinin falan çözebileceği bir iş değil. Ceza davasının ardından tazminat davası gelecek. Maddi, manevi, ölenin yaşı, işi, geliri, bakmakla yükümlü olduğu kişiler dikkate alınarak destekten yoksun kalma vb adları altında bir sürü tazminat konusu olabilecek durum var.

Bir iş takipçisine başvurarak davaları ucuza getireyim derken hem sanığın alması gerekenden çok daha az ceza almasına neden olmak hem de onbinlerce lira az tazminat alarak mağdur olmanız söz konusudur.

Bunları benim ağzımdan duymak şaşırtıcı gelebilir ama gerçek budur.

Asla unutmayınız;

1136 s. Kanun'a göre avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetlerini sadece avukatlar verebilir.

İzleyiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=G7VZNJ9eXaI

Merhabalar, eşim ve ben bundan 4 ay önce bir trafik kazası geçirdik. Kazada iki gidiş iki geliş şehirlerarası bir yolda duran bir araca çarptık. Kaza anında aracın durduğunu farkedemedik zira önümüzdeki araç aniden sol şeride geçince duran araçla karşı karşıya kaldık. İlk başta, yani kazanın hemen ardından apar topar hastane kantininde alınan ifademizde aracın ilerlemekte olan bir araç olabileceğini ama o an aniden durmuş olduğunu düşündüğümüzü söyledik. Zaten kaza Hakkı'nda hatırladığımız hepi topu bir kaç saniye. Çarptığımız araçta bir ölü bir yaralı var. Yaralı kişinin verdiği ifade de ise şöyle dediğini öğrendik. Aracımız arıza yapmıştı ve biz de aracı emniyet şeridine çektik tamir ediyorduk. Öncelikle aracın emniyet şeridinde olmadığına dair ispatlarımız var. Zira kazadan sonra basının çektiği görüntülerde de emniyet şeridinin karla kaplı olduğu görünüyor. Bizim o şekilde o araca çarpmamız için emniyet şeridinden gidiyor olmamız gerekiyor. Önümüzdeki araç reflektör ve benzeri hiç bir uyarıcı levha bulundurmuyor. Dün ilk mahkememiz vardı ve biz de dünkü mahkemede aracın duruyor olduğunu söyledik. Hakim ise hepimizi bir güzel azarladı. Zira ilk ifademizde gidiyor sanırım demişiz. Biz de durumu açıkladık. Gittiğini ya da durduğunu anlayana kadar zaten kaza yapmıştık. Daha sonra ise eşim önümüzdeki iki araç aniden çıkınca demiş mahkemede ben de mahkemedeki ifademde önümüzdeki bir araç çıkınca duran araçla burun buruna geldik dedim. Hakim bu sefer de buna taktı. Birbirinizle ve ilk ifadenizle çelişen ifadeler veriyorsunuz dedi. Ben de kaza anında pür dikkat yola bakmadığımı sadece çarpma anında önümüzden çekilen bit aracı gördüğümü hatırladığımı eşimin daha iyi bileceğini söyledim. Beni yalan ve yanlış ifade vermekle suçladı. Bir ölü olduğunu ve burasının mahkeme olduğunu hatırlattı. Önümüzden aniden çıkan araçla aramızda ne kadar mesafe olduğunu sordu hatırlamadığımı kazanın saniyelik birşey olduğunu söyleyince yine azarladı. Ben de kendimi tutamayarak karşı araçtaki yaralının araç duruyor diye zaten beyan verdiğini benim aracı uçuyordu dememin ne değiştireceğini söyledim ve son azarımı işiterek yerime oturdum. Karşı tarafta bir ölü olması bizim suçlu olmamızı ve yalan söylememizi mi gerektirir? Kaç tane yetkili ile görüştü isem bilirkişi raporunda öndeki aracın suçlu görüleceğini söylediler. Zira otoyolda gerekli önlemleri almadan durmak asli kusurdur. Ancak kaza anında tutulan tutanak da olayı klasik bir arkadan çarpma olarak yorumlamış ve de kontrolsüz hız sonucu asli kusuru bize vermişti. Bu olay Hakkında sizlerin de yorumunu merak ediyorum. Bu davanın seyri sizlerin gözünde ne olur. Hakim neden bu kadar saldırgan bir tavır takındı? Şimdiden teşekkür ederim