Yolsuz Tescil,Mudahil davacı,zaman aşımı...Yardım lütfen !!!
1970 lerde tapu kadastro geçmiş bir arazide 1976 yılında kendi arazimiz içerisinde açılmış olan bir davaya 2000 yıllarında bize tebligat edildikten sonra müdahil olduk.açılan dava 5 parsel li ilgilendiriyordu ve harç yatırılmadığı için de keşifte yapılmamıştı.biz müdahil olduktan sonrada kök malik bizim olduğumuzu belirterek ve tapumuzun keşfini mahkemeden istedik ve kadastro mahkemesi yetkisizlik kararı verdi.yargıtayda bunu onadı.bizde yargıtay aşamasında asliye hukuk mahkemesinde müdahil davacı olduğumuzu belirterek 2009 yılında dava açmak zorunda kaldık ve şuandada dava yürümekte.
Tapumuzda 1963 e kadar tüm tapu hisselerinin satın alma yolu ile alındığı ve 1970 lerde geçen kadastro zamanında ise bizim adımıza herhangi bir tapunun kesilmediğini,kesilen tapularda ise tutanaklarda bilirkişi ve muhtarların kendi ve akrabaları adına tapu kestirdiklerini görüyoruz.Şu anda keşif ve tapu tutanakları mahkemededir. geçmiş yıllara ait hava haritamızda mevcuttur ve sınırlarımız varlığını korumaktadır.Keşif yapıldıktan ve tapu tutanakları istendikten sonra dahili dava dilekçesi ile diğer kalan parselleride davaya dahil ettik.
1) Tapumuz yaklaşık 180 parselden oluşmaktadır.5 parselle başlamış olan bu davada zaman kavramı 1976 yılındamı başlamıştır yoksa biz müdahil olduktan sonramı başlamıştır?
2)Tapuların tamamı o dönemde kahramanmaraş kadastro müdürü olan şahsın etkisiylede komisyon kararı ile verilmiştir.Kendisi ve akrabaları adınada arazimiz içerisinde bu yol ile kesilmiş tapularda mevcuttur. Mahkemece tescillenerek alınan herhangi bir tapu yoktur. Bu durum için tapular tescillenmemiştir diyebilirmiyiz ve bu durumuda 3, kişilere karşı ileri sürmemiz bir anlam ifade edermi ?
3) Bilirkişi ve muhtarların bu tutumu kadastro kanununa aykırıdır. Bu durum tapu tespit tutanakları ilede sabittir. Bu durumda burada muvaazza söz konusumudur ?
Umarım bir yardım eden bulunur. A.R.O.
Cevap: Yolsuz Tescil,Mudahil davacı,zaman aşımı...Yardım lütfen !!!
2000 yılında muttali olduğunuza göre yani öğrendiğinize göre en erken 2000 yılıdır zamanaşımı için ama zaten dava açıldığından zamanaşımı kesilir. Hak düşürücü süre ile zamanaşımı süresi arasındaki en önemli fark, zamanaşımı kesilebilir ve kesildiği yerden yeniden başlar ama hakdüşürücü süre kesilmez.
Cevap: Yolsuz Tescil,Mudahil davacı,zaman aşımı...Yardım lütfen !!!
zaman aşımı bakımından sıkıntım ve yasal olarak bilmediğim nokta. 1976 yılında açılmış olan davada harç yatırılmadığı için keşif dahi yapılamamış ve sadece 5 parsele dava açılmış.bize tebliğ edildiğinden itibaren davaya müdahil olduk ve kadastro hakimi yetkisizlik kararı verincede yargıtay aşamasında asliye hukukta dava açtık dilekçemizdede davaların birleştirilmesini ve kadastro davasının devamı olduğunu belirttik.Yargıtay kadastro mahkemesinin yetkisizlik kararını onadı.Şuanda davamız asliye hukukta devam ediyor.Tapumuzun sınırı belli olmadığı yani hukuken keşif yapılmadığı için hangi parseller ile davalı olduğumuz belirli değildi keşiften sonra tapu tesbit tutanaklarını talep ettik ve orada da gördük ki bilir kişiler ve muhtarlar kendileri ve akrabaları adına tapular kestirmiş bu durumda kadastro kanunu yanılmıyorsam 3, maddeye aykırı. işin özü ve sormak istediğim konu davasız ve aralıksız deniyor kanunda...1976 da açılan dava 5 parsel ile ilgili idi fakat keşifleri yapılmamış idi. biz müdahil olduktan sonra keşif yaptırdık ki tapu sabit sınırlı olup T.C. tapusudur ve tarihsel sınır varlığınıda korumaktadır.Hava haritasıylada bu durumu destekledik. Davalı olan 5 parseldi fakat keşif yaptırdıktan sonra yaklaşık 180 parsele çıktı bizde dahili dava dilekçesi ile diğer parselleride davaya kattık. Bu durumda bizim tapunun kapsadığı tüm alan için zaman aşımı kavramı 1976 da açılan ve bizim de müdahil olduğumuz dava ile kesilmiştir diyebilirmiyiz ?
Komisyon kararınca kesilmiş olan bu tapuların mahkemece tescili bulunmamakta ki buna yönelik yargıtay kararı var. 3, kişilerin tescillenmemiş bu yolsuz tapulara ,tapu siciline güven ilkesinden yararlanmaları mümkünmü ( Dayanağım tmk 705. mülkiyetin tescille geçeceğini söylüyor ve yargıtay genel kurul kararında da olağanüstü zamanaşımınındaki kazancın mahkemece tescil edilmeden kazanılamayacağını söylüyor )
Yolsuz olarak kesilmiş bu tapuların tutanaklarındada sabittir ki bilir kişiler kendileri ve akrabaları adına tapu kestirdikleri görülüyor. Bu muvaazzaya delil olurmu ?