Korsan Taksici Muamelesi

Merhabalar;

Bugün iş arkadaşlarımla beraber sabah işe giderken polis çevirmesine girdim ve korsan taksi şöförü muamelesi ile çevirmeden çıktım. İzninizle olayı aynen anlatıyorum:

Aynı bölgede oturduğumuz 4 arkadaşımla beraber sahibi olduğum araç ile yola çıktım. Yol üzerinde polis çevirmesine girdim. Ehliyet ve ruhsat istedikten sonra araçtan inmem istendi ve ardından nerden geldiğim ve nereye gittiğim soruldu. Ben de haliyle evden çıkıp işe gittiğimizi, hepimizin de aynı bölgede oturduğumuzu söyledim. Ne kadardır gidip geldiğimiz soruldu, ben de yaklaşık 1 senedir ara ara bu şekilde, havalar soğuduğu için hafta başından beri de sürekli olarak şahsi aracımla işe gittiğimizi, ancak gelecek hafta itibari ile şirketimizin oturduğumuz bölgeye yeni servis ekleyeceğini söyledim. Bunun için para alıp almadığım, aldıysam da ne kadar verildiğini soruldu ve ben de "Hepimize şirket yol yardım parası veriyor, biz bu parayı ya aracımın benzin ücreti olarak, ya sarı taksi ücreti olarak ya da oturduğumuz yerin biraz uzağından geçen servise binebilmek adına otobüs veya minibüse veriyoruz, ücretin de aydan aya değişim gösterdiğini ancak hepimize toplamda yaklaşık 300TL gibi bir ücret veriliyor" dedim. Benimle görüşen polis, doğruluğunu teyit etmek için araçta bulunan arkadaşlarımla da görüşmeye gitti ve onlar da benim söylediklerimi söyledi. Ardından tutanak tutacağını ve söylediklerini aynen yazmam gerektiğini belirtti. Tutanağa "X bölgesinden aldığım kişileri Y firmasına götürüyorum. Bunun için Y firmasından 300TL almaktayım" yazdırdı. Tutanağı yazarken durumun böyle olmadığını söyleyip tekrar anlatmaya çalıştım ancak "Bu tutanak bu şekilde yazılmalı ve değiştirilemez, dediklerimi aynen yazman lazım" diye karşılık gördüm. Tutanağın üstüne ad soyad ve TC numarası yazdım, herhangi bir yerine de imza atmadım. Ardından polisler arkadaşlarıma taksi çevrilip iş yerine gönderdi, benimle birlikte de aracım trafiğin anlaşmalı otoparkına götürüldü. Herhangi bir çekici araç kullanılmadı. Otoparka girdiğimiz sırada arkadaşlarımın haber vermesi üzerine şirketimizin İdari İşler Amiri gelip, olayı bir kez daha anlatmak istedi ancak polisler kendisine bağırıp üstüne gitmeye başladı. Polislerin bu sert tavrı karşısında aracımın trafikten men edildiğini belirten belgeyi imzalamak zorunda kaldım.

Benim üzerime 2400TL para cezası yazıldı, aracım da 60 gün boyunca otoparkta kalacağı söylendi. Tam emin değilim, ancak 600TL civarı da otopark ücreti gelecektir diye internetten bilgi aldım. Daha önce hayatımda radar ve hatta park cezası bile bulunmayan ben, polislerin bu tavrı sonucu donup kaldım. İstanbul'da ikametgah etmekteyim, araç annemin üzerine ve bir başka şehir plakalı. Olayla ilgili şirketimizin avukatının ilgileneceğini bana bildirildi ancak pek önemsemeyebilirler. Konu ile ilgili itiraz ve iptal davası açabilir miyim? Nasıl bir yol izlemeliyim? Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Teşekkürler.

Konuyu daha iyi bilen arkadaslar cevaplayacaktir, ben eksik bilgi vermiyim ancak sirketinizi kiskandigimi belirtmek isterim. Personeline sahip cikmasi cok guzel, sirket avukati da ilgilenecek demisler. Umarim hersey lehinize sonuclanir.

Teşekkür ederim dilekleriniz için. Şirket avukatı her ne kadar ilgilenecek olsa da konu hakkında ben de bilgi sahibi olmak istiyorum. Kusura bakmayın, hukuki konular ile ilgili pek bilgi sahibi değilim. Sadece bu işin peşini bırakmak istemiyorum...

2 gün sonra polislerin bana yazdırttığı tutanağın bir kopyasını Bölge Trafik'ten almaya çalışacagım. Olay günü bunun bir kopyasını istediğimde mümkün olmadığı bana söylenmişti, hatta tutanağın resminin bile çekilmesine müsade edilmemişti. Şirket avukatım davanın açılabilmesi için bunun bi kopyasının gerekli olduğunu söyledi. Umarım bu sefer kopyasını verirler. Ancak avukat pek ümitli değil. Emsal olarak gösterebileceği kazanılmış bir dava yokmuş. Ayrıca davayı kaybetmemiz durumunda karşı tarafın avukatlık ücretini de ödemek zorundaymışım, bu da minimum 2000TL olabilirmiş. Şuanki mevcut cezam olan 3000TL'yi ödeyebilirim ancak bir 2000TL daha ödeyebilecek maddi gücüm yok. Lütfen konu ile ilgili bana yardım edin, bir fikir verin. Suçsuz olduğum halde suçlu olmak istemiyorum...

Bende avukatla aynı görüşteyim.Siz bu kişilerden şu veya bu şekilde(para denkleştirip benzin aldık, iş yerinin ulaşım ücretinden verdilerdi, zaten ulaşım ücreti olarak verildiği için bir arabada ortaklaşa kullandık vs. hiç bir işe yaramaz) para aldıysanız(elbette taksimetre açıp para almıyor yada arkadan uzatın diye para toplamıyorsunuz) ki tutanakta bu şekilde olay bitti denebilir.Dava açarsanız masrafı büyütmekten başka bir sonuç çıkmayacaktır.

Benim şahsi kanaatimi ise bir arkadaşımı ya aracımda misafir ederim yada para isteyecek kadar samimi değilsem tek başıma biner aracıma giderim.O arkadaş size gün gelir yemek ısmarlar veya bir hediye alır gelir o ayrı ama para toplanıp beraber gidip gelme olunca iş ticarete girer ki siz dolmuşcu olsanız o bölgede taksici olsanız(ki adamların tek kazançları bu olmadı açlar) bunu yapana can düşman olursunuz.Gene de kendi pencerenizden haklı olduğunuzu düşündüğünüzü biliyorum lakin hukuken cezaları ödemek dışında yapılabilecek pek bir şey yok.

Merhaba Sayın Engin Bey,

Görüşlerinize ben de katılıyorum.

Bu bağlamda hem sizden hem de diğer üyelerden şu konuda görüş bildirmelerini diliyorum;

www.blablacar.com.tr adında bir internet sitesi var.

Bu site kendi özel aracı ile şehirlerarası yolculuk yapacak olanlarla şehirlerarası seyahat edecek yolcuları sanal ortamda bir araya getiriyor, tahminimce arada komisyonunu alıyor, yolculara diğer ulaşım araçlarına oranla daha ucuz bir yolculuk imkanı sağlarken araç sahiplerinin benzinlerine de katkı payı:) sağlamış oluyor.

İlk bakışta güzel bir uygulama imiş gibi gibi görünse de birçok sakıncaları da beraberinde getireceğini düşünüyorum. Bunlardan en önemlisi bir kaza durumunda araçta seyahat etmekte olan üçüncü şahısların uğrayacakları maddi, manevi ve bedeni zararların sigortacılık hukuku karşısındaki hukuki durumu. İşin vergi boyutu, 2918 s. KTK bakımından hukuki durum, araç sahibi ile yolcular arasında ortaya çıkabilecek olan her türlü uyuşmazlık vb. de ayrı bir konu.

Bu işin yasallığını tartışmaya açıyorum.

Değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederim.

Benzer durumda olan başkaları da var mı diye internet üzerinde araştırma yaptım. Pek çok insan benim gibi bu durumdan muzdarip. Öyle ki nişanlısı ile akşam yemeğine çıkan bir çiftin araçları bile aynı konudan bağlanmış. Aralarında hiçbir maddi yardımlaşma olmadığı halde bu ceza kendilerine yazılmış. Sürücü de tıpkı benim gibi olay yerinde doldurulan tutanağa imza atmamış ancak yine de açtığı davayı kaybetmiş. Olayların bu noktaya gelebiliyor olması gerçekten çok ilginç.

Benzer internet ve mobil uygulamalar hakkında ben de bilgi sahibiyim. Bu uygulamaları kullananlar da yasaya göre resmen korsan taksi kullanıyor oluyor. Araştırdığım üzere yasa; sadece aynı soyadını kullanan kişilerin aynı araç ile seyahat edebilmesine izin veriyor. Farklı soyadını taşıyan akrabalar için bile ceza yazılabiliyor ancak nüfüs dairesinden alınan ve akraba olduklarını kanıtlayan belge sayesinde ceza iptal edilebiliyor. Yanlış isem lütfen beni düzeltin.

En ilginci; yıllar önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, İstanbul trafiğini rahatlatmak adına aynı güzergahı kullanan araçların boş gitmemesi için yanlarına birkaç kişi alıp gitmesini sağlayan bir kampanya önermesi. Belediye bile o dönemde korsan taksiyi desteklemiş :)

Bu konuda idare mahkemesinde dava açılabilir. Adli yargıda açılan davaların idari yargıda çözülmesi gerektiği, idari yargıda açılan davaların ise adli yargıda çözülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilip ortada kalan, bu nedenle uyuşmazlık mahkemesine giden çok sayıda dosya olsa da sonunda uyuşmazlık mahkemesi, işin idari yargıda görülmesi gerektiğine karar verdi. İşlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemesine başvurulabilir. Dava kısa sürede sonuçlanmayacağından eğer kazanılırsa para cezası iptal edileceği gibi aracın kullanımından 60 gün süre ile mahrum kalınması nedeni ile bir miktar maddi ve manevi tazminat için iptal davası ile birlikte tam yargı davası açılabileceği gibi iptal davasının kazanılmasından sonra da tam yargı (tazminat) davası açılabilir.