-
Basit yaralama
Merhaba bugün evime mahkeme kağıdı geldi sorum şu. Biz dört kişi iki buyuk ağabilerimiz ve ben arkadaşım bir mekanda alkol alırken yan tarafımızdaki 2 kısı bizim ağabilerden bırine laf attı üste yürüme falan derken ortalık biranda karıştı ve biz arkadaşımla bu duruma seyirci kaldık ağabilerımızın isteği üzerine oradan ayrıldık ama kavga bittikten sonra oradan ayrıldık. Karsı tarafın kafasında şişe kırıldı raporlarda basit yaralama diye geçiyor ben ve arkaşım şüpheli olarak görünüyoruz ve kağıtta : Müştekinin darp edilmesi eylemine şüpheliler (BEN VE ARK) iştirak ettiğine dair herhangibi bir iddia ve şikayet bulunmaması, Şüpheliler hakkında kavuşturmaya yer olmadığına Kararın müştekiye,şüphelilere tebliğine, CMK 172 ve 173. maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Sulh ceza hakimliğine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.
NOT: 1-Soruşturmada ismi gecen S.B. hakkında yaralama , T.Ö. hakkında hareket suçundan iddaname düzenlenmiştir. 2-Şüpheliler hakkında soruşturmanın ayrı yürütülmesi gerekmekle birlikte soruşturma sonunda verilen kararın niteliği dikkate alınarak usu ekonamisi nedeniyle ayırma işlemi yapılmadan karar yazılmıştır. Buna göre ben ve arkaşım mahkemede suç alır mıyız?
Sevgili bilir büyüklerim bu konularda fazla bilgim olmadığı için sorma gereği duydum saygılar.
-
Cevap: Basit yaralama
Siz ve arkadaşınız hakkında ek takipsizlik yazılmış, diğerleri hakkında ceza davası açılmış. Yani sonuç olarak herhangi bir ceza almazsınız.
-
Cevap: Basit yaralama
zaten anlattığınızdan anlaşıldığı gibide şüpheliler yani siz ve arkadaşınız olmak suretiyle takipsizlik verilmiş kavuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş denmesi sizin adınıza yeterli delil ve tespit bulunmadığından siz suçsuz bulunmuş olup cezai işlem olmayacaktır.
Ancak ;
diğer sanık yada müşteki adına basit yaralama su şekilde cevap cıkıcaktır.
MADDE 86.– Maddenin birinci fıkrasında kasten yaralama suçunun temel şekli tanımlanmıştır.
Madde metninde yapılan değişiklikle, Hükûmet Tasarısında benimse*nen ve “müessir fiil” karşılığı olan “etkili eylem” ifadesi terkedilerek, genel olarak yaralama kavramı benimsenmiştir. Bu nedenle, kişinin vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan her davranış, yaralama olarak kabul edilmiştir.
İkinci fıkrada ise, kasten yaralama suçunun nitelikli şekilleri gösteril*miştir. Söz konusu suçun seçimlik olarak belirlenen bu nitelikli şekilleri, bentler hâlinde sıralanmıştır.
Fıkranın (a) bendinde, kasten yaralama suçunun üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı işlenmesi, bu suçun bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir. Bu kavramlar hakkında açıklama için, kasten öldürme su*çunun nitelikli hâllerine ilişkin hükmün gerekçesine bakılmalıdır.
(b) bendine göre, kasten yaralamanın beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi, suçun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Bu hususa ilişkin açıklama için, kasten öldürme suçunun nitelikli hâllerine iliş*kin hükmün gerekçesine bakılmalıdır.
Fıkranın (c) bendinde, suçun kişinin yerine getirdiği kamu görevi do*layısıyla işlenmesi, bir nitelikli hâl olarak öngörülmüştür. Bu hususa ilişkin açıklama için, kasten öldürme suçunun nitelikli hâllerine ilişkin hükmün gerekçesine bakılmalıdır.
Kasten yaralama suçu, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kö*tüye kullanılmak suretiyle de işlenebilir. Fıkranın (d) bendinde, bu durum, söz konusu suçun bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir. Bunun için kamu görevlisinin zor kullanma yetkisine sahip bulunması gerekmemektedir. Bu*rada önemli olan, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzun kötüye kulla*nılması suretiyle, kasten yaralama suçunun işlenmesidir. Örneğin bir hâkim veya savcının sanık veya tanığa karşı kasten yaralama suçunu işlemesi hâ*linde, bu nitelikli hâlin gerçekleştiğini kabul etmek gerekir. Buna karşılık, zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisi tarafından kasten yaralama su*çunun işlenmesi hâli, kanunda ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
Fıkranın (e) bendinde, kasten yaralama suçunun silâhla işlenmesi, bir nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Silâh deyimi için, “Tanımlar” başlıklı madde hükmüne bakılmalıdır.
İKİNCİ BÖLÜM:VÜCUT DOKUNULMAZLIĞINA KARŞI SUÇLAR
Madde 86 - (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek fıkra: 31/03/2005 - 5328 S.K./4.mad) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silâhla,
İşlenmesi hâlinde, şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
-
Cevap: Basit yaralama
Teşekkürler içim rahatladı tutuklu kaldım bir süre sonra bu kağıt gelince içim ürpermişti açıkcası.