Resmi Belgede Sahtecilik, Temyiz, Bilirkişi
Merhabalar,
Hukuk öğrencisiyim ve bana sorulan bir soruya cevabi yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Soru şu şekilde :
Şahıs sahte diploma yapıp noterde onaylatıyor ve aslını yok ediyor. Sonrasında farklı zamanlarda bu belgenin ilk etapta noter onaylısını bir kamu kuruluşunda kullanıyor (işe giriyor) . Diğer bir zamanda da sadece fotokopisini başka bir kamu kurumunda kullanıyor (burada da işe giriyor).
Yapılan yargılama sonucunda ceza çeşitli maddelerden arttırılıyor ve şahsın mahkemedeki saygısındani hal ve tutumundan, ayrıca şuçunu samimiyetle kabul edip pişmanlığını dile getirdiğinden dolayı çeşitli indirimler uygulanarak 2 yıla düşüyor. Ayrıca 2 yıl olan bu ceza oranı yarısı oranında arttırılarak 3 yıl 1 ay 15 gün olarak kesinleşiyor ve şahıs tarafından temyiz ediliyor.
Temyiz sonrası Yargıtay ise yerel mahkemeye (Ağır Ceza) dosyayı bozarak iade ediyor. Gerekçesi ise şu şekildedir :
1-) Sen fotokopi belgeye göre ceza vermişsin, aslında bu fotokopi belge "sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge sayılamayacağından" grubuna girmektedir
ve sen % 50 oranında arttıramazsın, bu nedenle de bozdum diyor.
2-) Sen bu belgeyi bilirkişiye göndermeden karar vermişsin, bu yüzden de bozdum diyor.
3- ) Sen bu cezayı 2 defa uygulaman gerekirken (2 farklı yerde kullanıldığı için) bunu yapmamışsın, bu yüzden de bozdum diyor. (Bu 2 yerin maddi zararları dava süresince ödenmiştir.)
Sormak istediklerim ise;
a-) Yaptığım araştırmalarda fotokopi üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun değil deniliyor, bu doğru mu ? Diploma için de bu geçerli mi ? (Ayrıca diplomanın imzalarından biri tamamen orjinal sahibinin imzasından farklıymış.)
b-) Önceki mahkemenin gerekçeli kararında verilmiş bir mahkumiyet var (belgenin kullanım sayısının tamamına tek bir ceza), bu durumda
yerel mahkeme Yargıtay'ın da belirttiği gibi cezayı 2 defa uygular mı, bu konuda direnir mi ? Ya da nasıl bir tutum izleyebilir ?
c-) Şahıs bu dava süresince belli bir süre cezaevinde kalmış ve tahliye edilmiş. Kendisine yeni bir hayat kurup, sigortalı bir işte düzgün bir şekilde çalışmaktadır. Toplum içinde hiç bir hukuk dışı faaliyeti olmamıştır. Temyiz sonrası yeniden mahkemesi olacakmış ve kendi hayat hikayesini nasıl anlatmalı heyete ? Bu hayat hikayesinde en az ceza alması için neler yapılabilir ?
d-) c'deki maddeye ek olarak, şahsın maddi ve manevi durumu, mahkemedeki saygın tutumu, saygısı ve vereceği ifadeler takdiri indirim nedeni sayılır mı ? Bunu neden soruyorum, çünkü şahıs 2 yıl ceza alırsa 2/3'ünü yatacakmış ve cezaevindeki süresi de mahsup edildikten sonra kalan cezayı da denetimli serbestlik yasasına göre dışardan tamamlayabilecekmiş.
Yukarıda saydığım maddeler hakkında yorumunuzu bağışlarsanız sevinirim.
Kıymetli yorum ve bilgileriniz için çok teşekkür ederim.
Murat.
Cevap: Resmi Belgede Sahtecilik, Temyiz, Bilirkişi
Fotokopi belgelerin resmi onay olmadan resmi belge niteliği yoktur, yani fotokopi bir kurum ya da yetkili kişi tarafından onaylanmadıkça resmi belge niteliği kazanmaz.Hakimlerin ve kalemin onayladıkları resmi belge niteliğindedir.
Bilirkişi incelemesine gelince, fotokopi belge üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamaz, yapılsa da sağlıklı sonuç vermeyecektir.Yargıtay'ın bu konuda emsal kararları mevcuttur.
ikinci sorunuz için de şunu söylemek isterim, farklı zamanlarda aynı belge, farklı işlemler için kullanılmıştır, bu durumda iki farklı suç oluşmuştur, iki farklı kişiye karşı iki suçtan ayrı ayrı cezalandırma yapılır, infaz aşamasında cezalar birleştirilerek infaz edilir.
Üçüncü sorunuzdan ben şunu çıkardım, bu dosya için bence yapılabilecek birşey yok, yani sanığın temiz hayatı vs. bunları takdiri indirim sebebi olarak görecektir ama bazı durumlarda Yargıtay sanık hakkında şüpheden uzaklaşılamıyorsa, yani suçun sübuta ermemesi durumunda şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince (yalnız bu ilke sadece lafta kalmaktadır mahkemelerimizde çok uygulanmamaktadır)beraat ettirilmesini kabul etmiştir.Bundaki amaçta kişinin gelecek hayatına olumsuz etkisindendir, yani sanığın cezalandırılması geleceği için telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğurabilir.
Takdiri indirimlerden sonra eğer 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası alırsa sanık hakkında HAGB verilebilir.İnfaz aşamasında da dediğiniz gibi tutuklu kaldığı süre cezasından düşülecek kalan sürenin 2/3 ünü yatacaktır.yani sanık 24 ay ceza alacak, bunun 16 ayını yatacaktır, buna göre de sanık 6 ay cezaevinde kalacak son 1 senesinde de denetimli serbestlikle tahliye olacaktır.
Cevap: Resmi Belgede Sahtecilik, Temyiz, Bilirkişi
Öncelikle cevabınız ve ilginiz için çok teşekkür ederim.
Benim aslında merak ettiğim nokta şu :
1-) Fotokopi belgeye bilirkişi incelemesi yapılamaz kararlarını Yargıtay'ın çeşitli davalarında gördüm. Madem ki belge fotokopi, o zaman 2 farklı yerde kullanıldığından 2 farklı suç oluşması ile çelişmekte midir, (evrak bir yerde noter onaylı, diğer yerde de onaylının fotokopisi olarak kullanılmış) ?
2-) Ayrıca, yerel mahkeme gerekçeli kararında neden tek bir suç olarak karar almış olabilir ?
3-) Yerel mahkeme hangi hallerde direnir veya Yargıtay'a uyar ?
4-) Bir de "Yargıtay şüpheden uzaklaşılamıyorsa" derken cümlenizi biraz daha açabilir misiniz, önündeki ve ardındaki cümleyi de inceledim, bir çok anladım çıkabilir gibi geldi bana, yine size sormak istedim bunun detayını.
Teşekkürler. İyi çalışmalar.
Cevap: Resmi Belgede Sahtecilik, Temyiz, Bilirkişi
Alıntı:
m_alacaturk rumuzlu üyeden alıntı
1-) Fotokopi belgeye bilirkişi incelemesi yapılamaz kararlarını Yargıtay'ın çeşitli davalarında gördüm. Madem ki belge fotokopi, o zaman 2 farklı yerde kullanıldığından 2 farklı suç oluşması ile çelişmekte midir, (evrak bir yerde noter onaylı, diğer yerde de onaylının fotokopisi olarak kullanılmış) ?
Çelişmez, şöyle ki fotokopi bir belgenin kullanıldığı iddia olunuyor, ancak sanık bunu sürekli olarak inkar ediyor.Savcı kovuşturma yapıyor ve dava açıyor, mahkeme aşamasında ise fotokopi belge üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamadığından ve sanık hakkında herhangi bir delil de yoksa BERAAT kararı verilebiliyor.
Alıntı:
2-) Ayrıca, yerel mahkeme gerekçeli kararında neden tek bir suç olarak karar almış olabilir ?
Bence burada hata var, eğer dediğiniz gibi bir olay varsa bence tek bir ceza verilmesi yanlıştır.Çünkü 2 farklı suç oluşmuştur.
Alıntı:
3-) Yerel mahkeme hangi hallerde direnir veya Yargıtay'a uyar ?
Bu çok çeşitlidir, mesela mahkeme verdiği kararda kendisini haklı görüyorsa kararda direnir.Ancak bozma ilamında yazanlar uyulmasını gerektiriyorsa mahkeme genelde uyar ( Mesela sanık 2008 yılında görevi kötüye kullanmak suçundan 12 BİN TL para cezası almıştır, ancak 2011 yılında yapılan değişiklikle bu cezanın alt ve üst sınırı değiştirildiğinden sanığın hukuki durumunun yeniden gözden geçirilmesi gerekçesiyle Yargıtay dosyayı bozmuştur, Mahkeme bu kararda DİRENEMEZ)
Alıntı:
4-) Bir de "Yargıtay şüpheden uzaklaşılamıyorsa" derken cümlenizi biraz daha açabilir misiniz, önündeki ve ardındaki cümleyi de inceledim, bir çok anladım çıkabilir gibi geldi bana, yine size sormak istedim bunun detayını.
Ceza yargılamasının temeli hiçbir duraksamaya yer vermeden sanığın %100 suçlu olduğunun ispatlanmasına dayanır.Yani ortada bir sanık var, bu suçu kesin bu işlemiştir diyerek ceza verilemez.Delil yetersizliği bunun için var zaten, sanık hakkında deliller olabilir ancak bu deliller hakimde %100 sanığın suçlu olduğu kanaatini uyandırmalıdır.Yoksa Yargıtay yerleşik içtihatlarında beraat kararı verilmesini benimsemiştir.Şüpheden sanık yararlanır ilkesi de budur.Suç şüphe aşamasında kalıyorsa yani hakim bu suçu işleyen sanık olabilir diyorsa burada mahkumiyet veremez, burada sanığın beraat ettirilmesi gerekir.
Cevap: Resmi Belgede Sahtecilik, Temyiz, Bilirkişi
Açıklamalı ve güzel anlatımınız için çok teşekkürler ediyorum..
İyi çalışmalar sizlere..